Sessiz dünyalarına ses verdiler
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2009 14:44
Van İşitme Engelliler ile Aileleri Derneğinin iki yıldır yürüttüğü çalışmalarla, kulağına cihaz takılan 102 çocuk, duymayı ve konuşmayı öğrendi.
Dernek Başkanı Filiz Yörükoğlu, 2007 yılında işitme engelli çocuklara sahip ailelerin kurduğu dernekte, “erken tanı ve cihazlanmaya yönelik” çalışma yürüttüklerini söyledi.
Yörükoğlu, dernek olarak erken tanı, cihazlanma ve konuşmaya büyük önem verdiklerini anlatarak, şöyle konuştu:
“İşitme engelli çocukların erken yaşta cihazlanması, duyması, konuşması ve eğitime başlaması, gelecekte yaşanacak sorunları büyük ölçüde azaltacaktır. Biz bu bilinci yaymak amacıyla kurulduk. İşaret dili ile iletişim kurmayı benimsemiyoruz. İşaret dili çok fazla tercih edilen bir durum değildir.”
Bu amaç doğrultusunda 2 yılda Van'da 585 çocuğa ulaştıklarını bildiren Yörükoğlu, çalışmalar sırasında, bölgede akraba evliliği ve küçük yaşta geçirilen ateşli hastalık nedeniyle işitme engelli sayısının fazla olduğu sonucuna ulaştıklarını vurguladı.
Van'daki 5 bin 513 engellinin yüzde 11'inin işitme engelli olduğunu kaydeden Yörükoğlu, henüz ulaşılamayan işitme engellilerin bulunduğunu da ifade etti.
Yörükoğlu, ulaştıkları 585 çocuktan 90'ınına, Starkey İşitme Vakfının katkılarıyla işitme cihazı takılmasını sağladıklarını, 12'sine ise Van'daki hayırseverlerin desteğiyle cihaz temin edildiğini belirtti.
Cihaz takıldıktan sonra çocukların duymayı ve konuşmayı öğrendiğini bildiren Yörükoğlu, “işaret diline karşıyız, ancak yetişkinlerle iletişim kurmada, işaret dilinden başka bir çözüm yolu bulunmamaktadır” dedi.
Filiz Yörükoğlu, işitme cihazlarının gözlük gibi algılanması gerektiğini belirterek, bu konuda aileleri bilinçlendirmeye özen gösterdiklerini, özellikle anneleri bu konuda sık sık bilgilendirdiklerini söyledi.
“İşitme engelli çocukların devlet okullarında ve özel okullarda istenmeyen kişiler oldugunu” iddia eden Yörükoğlu, öğretmenlerin bilinçlendirilmesi, ailelerin de haklarını iyi bilmesi gerektiğini belirtti.
Bölgede özellikle işitme engelli yetişkinlerin işsizlik başta olmak üzere büyük sorun yaşadıklarını da ifade eden Yörükoğlu, bu sorunun giderilmesine katkıda bulunmak için hazırladıkları galoş üretim atölyesi projesini İş-Kur'a sunduklarını bildirdi.
İşitme engellilerin azimli ve başarılı olduğunu kaydeden Yörükoğlu, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Meslek Yüksekokulu makine bölümünden mezun olan 20 yaşındaki Yusuf Kalkan'ın, buna örnek teşkil ettiği görüşünü savundu.
Yörükoğlu, okulunu bitiren ve şimdi işitme engellilere yönelik bir rehabilitasyon merkezinde çalışanlara gönüllü yardımcı olan Kalkan'ın iş edinmesini istediklerini, bunun için yetkililerden yardım beklediklerini sözlerine ekledi.
Yörükoğlu, dernek olarak erken tanı, cihazlanma ve konuşmaya büyük önem verdiklerini anlatarak, şöyle konuştu:
“İşitme engelli çocukların erken yaşta cihazlanması, duyması, konuşması ve eğitime başlaması, gelecekte yaşanacak sorunları büyük ölçüde azaltacaktır. Biz bu bilinci yaymak amacıyla kurulduk. İşaret dili ile iletişim kurmayı benimsemiyoruz. İşaret dili çok fazla tercih edilen bir durum değildir.”
Bu amaç doğrultusunda 2 yılda Van'da 585 çocuğa ulaştıklarını bildiren Yörükoğlu, çalışmalar sırasında, bölgede akraba evliliği ve küçük yaşta geçirilen ateşli hastalık nedeniyle işitme engelli sayısının fazla olduğu sonucuna ulaştıklarını vurguladı.
Van'daki 5 bin 513 engellinin yüzde 11'inin işitme engelli olduğunu kaydeden Yörükoğlu, henüz ulaşılamayan işitme engellilerin bulunduğunu da ifade etti.
Yörükoğlu, ulaştıkları 585 çocuktan 90'ınına, Starkey İşitme Vakfının katkılarıyla işitme cihazı takılmasını sağladıklarını, 12'sine ise Van'daki hayırseverlerin desteğiyle cihaz temin edildiğini belirtti.
Cihaz takıldıktan sonra çocukların duymayı ve konuşmayı öğrendiğini bildiren Yörükoğlu, “işaret diline karşıyız, ancak yetişkinlerle iletişim kurmada, işaret dilinden başka bir çözüm yolu bulunmamaktadır” dedi.
Filiz Yörükoğlu, işitme cihazlarının gözlük gibi algılanması gerektiğini belirterek, bu konuda aileleri bilinçlendirmeye özen gösterdiklerini, özellikle anneleri bu konuda sık sık bilgilendirdiklerini söyledi.
“İşitme engelli çocukların devlet okullarında ve özel okullarda istenmeyen kişiler oldugunu” iddia eden Yörükoğlu, öğretmenlerin bilinçlendirilmesi, ailelerin de haklarını iyi bilmesi gerektiğini belirtti.
Bölgede özellikle işitme engelli yetişkinlerin işsizlik başta olmak üzere büyük sorun yaşadıklarını da ifade eden Yörükoğlu, bu sorunun giderilmesine katkıda bulunmak için hazırladıkları galoş üretim atölyesi projesini İş-Kur'a sunduklarını bildirdi.
İşitme engellilerin azimli ve başarılı olduğunu kaydeden Yörükoğlu, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Meslek Yüksekokulu makine bölümünden mezun olan 20 yaşındaki Yusuf Kalkan'ın, buna örnek teşkil ettiği görüşünü savundu.
Yörükoğlu, okulunu bitiren ve şimdi işitme engellilere yönelik bir rehabilitasyon merkezinde çalışanlara gönüllü yardımcı olan Kalkan'ın iş edinmesini istediklerini, bunun için yetkililerden yardım beklediklerini sözlerine ekledi.