Güncelleme Tarihi:
13 yıldır makine teknikeri olarak çalıştığı fabrikanın personel servis aracında güzergah konusunda sürücüyle kavga eden işçi, direksiyon başındaki sürücüye yumruk attı. Araya giren diğer işçiler kavgayı ayırdı. Diğer işçilerin can güvenliğini de tehlikeye atan kavga işverene aktarılınca olanlar oldu.
Patron, kavgayı ilk başlatan ve sürücüye yumruk atan işçiyi tazminat ödemeden işten çıkardı. Saldırıya maruz kalan sürücü ise işine devam etti. 1. İş Mahkemesi'nin yolunu tutan işçi, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, ancak ihtarname gönderilmesine rağmen alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti.
Mahkemede savunma yapan işveren ise personelin içinde bulunduğu servis hareket halindeyken çıkan tartışmada servis şoförünün sürücü koltuğunda davacının yumruklarına maruz kaldığını, başlatılan inceleme sonucunda iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunun 25/II-d bendi gereğince haklı olarak feshedildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini dile getirdi. Mahkeme davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, fazla mesai ücreti talebinin reddine karar verdi. Kararı, davalı temyiz etti.
Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, servis aracında ilk kavgayı başlatan ve fiziksel saldırıyı gerçekleştiren işçinin kovulmasını yerinde buldu. Yüksek Mahkeme, kavgaya karışan sürücünün ise saldırıya maruz kaldığını ve kovulmamasının eşitsizlik ilkesine aykırı olmadığına hükmetti.
Kararda şöyle denildi:
"Somut olayda, mahkemece yapılan değerlendirme ve varılan sonuç, dosya kapsamı ve tarafların iddia ve savunmaları ile örtüşmemektedir. Zira kavga olayının gerçekleştiği tarihte araçta bulunan personellerin dosya içerisinde yer alan yazılı anlatımlarında, tartışmanın davacı tarafından başlatıldığı, dava dışı diğer işçi-araç şoforünün davacıya işyeri yetkilileri ile görüşmesi gerektiği, kendisine verilen talimatın bu yönde olduğu konusunda açıklamalar yaptığı, ancak davacının tartışmayı devam ettirerek şoföre seyir halindeyken yumrukla vurduğu anlaşılmaktadır. Aracın bu nedenle kaza tehlikesi altında durdurulduğu, diğer personelin de bu sırada araç içerisinde olduğu belirtilmiştir. İşyeri kayıtlarına ve tanıkların işverene verdiği yazılı beyanlara itibar edilirse davalı işverenin yumruk atan işçiyi işten çıkarmayıp sadece davacıyı işten çıkarmasının eşit davranma borcunu ihlal ettiği söylenemeyecektir. Yapılacak yeni yargılamada davacı tarafından fiziksel saldırıda bulunulduğunun tanık beyanlarıyla doğrulanması halinde işverence yapılan feshin haklı olduğu sonucuna ulaşılacağından, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."