Güncelleme Tarihi:
AYRILMAK istediği kocasının kendisini dövdüğü için bir yıllık bekleme süresini beklemeden boşanma kararının verilmesini talep eden Faslı kadına Kuran'daki bir sureyi hatırlatarak, kadının boşanma yılı dolmadan ayrılma isteğini reddeden kadın hakim köşeye sıkıştı. Kocası hakkında boşanma davası açan, ancak resmen ayrılabilmesi için bir yıllık bekleme süresini doldurması gereken Faslı kadının, "Beni dövüyor" gerekçesini yeterli bulmayarak, "Zaten sizin kültür çevresinden gelenler dayağa alışkın" diyen ve Kuran'ın bir suresini örnek gösteren kadın hakim davadan çekildi. Davadan el çektirilen kadın hakime, hukuk çevrelerinden olduğu kadar, siyasilerden de tepki gelmeye başladı.
Davadan alındı
Aile Mahkemesi hakimi, Kuran'a göre bir erkeğin kadını cezalandırma hakkı olduğuna dikkat çekerek, "Cezalandırma hakkının kullanılması, 1565. maddenin öngördüğü 'vehamet' sınırını aşmıyor. Sadece durumun çok vahim olması durumunda bu maddeye göre evliler, bir yılı beklemeden boşanabilirler" diyerek, 26 yaşındaki kadının hemen boşanması talebini reddetmişti.
Boşanma davasından alınan kadın hakim, kadının bir yılı beklemeden hemen boşanmak istemesi talebini, Kuran'ın 4. Sure'sinin, 34. ayetini dikkate alarak reddettiğini açıklamıştı.
Avukat şaşkın
Kadının avukatı Barbara Becker-Rojczyk, Kuran'ın dikkate alınarak bir karar verilmesinin yasalara aykırı olduğunu belirtirken, "Hakimin tavrını anlayabilmiş değilim. Bu nedenle redd-i hakim talebinde bulundum" dedi.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) İçpolitika Uzmanı Dieter Wiefelspütz, kadın hakimin davadan çekilmesinin yeterli olmayacağını belirtirken, hakim hakkında disiplin kovuşturması yapılması gerektiğini savundu.
Hıristiyan Birlik Partisi (CDU) Meclis Grup Başkan Yardımcısı Wolfgang Bosbach, başka bir hukuk ve kültür çevresinin Alman hukuk sisteminin temeli haline getirilmesinin "üzücü bir örnek" olduğunu söyledi.
Türk vekillerden tepki
Federal Alman meclisi milletvekilleri Yeşiller Partili Ekin Deligöz ile Sol Parti.PDS'li Sevim Dağdelen de hakimin tutumunu eleştirdiler. Deligöz, "Bir Alman hakimin karar verirken Kuran'ı kaale almaması gerekir" derken, Dağdelen de, "Kadınlara şiddeti Kuran ile haklı duruma getirmeye çalışmamak gerekir. Çünkü Kuran'da kadına dayak yer almıyor" dedi.
SPD milletvekili Lale Akgün, "tehlikeli bir gelişme" olduğuna dikkat çekerken, "İki ayrı değere göre ölçü, iki ayrı hukuk sistemi olamaz. Çünkü bu, paralel toplumların oluşmasına yol açar. Bunu da engellemek gerekir" diye konuştu.