Güncelleme Tarihi:
İstanbul ve Ankara'daki üç cinayetin zanlısı olarak aranırken İzmir'de yakalanan ve tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı tasarlayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Atalay Filiz'in savcılık sorgusunun detayları ortaya çıktı. Filiz'in yaklaşık 5 saat süren savcılık işlemleri sırasında emniyette verdiği ifadeyi tekrar ettiği, babasının albay olması nedeniyle ilkokulun ilk 3 yılını Ankara'da okuduğunu, 8 yıllık eğitimini ise Galatasaray Lisesi'nde tamamladığını söylediği öğrenildi. Galatasaray Lisesi'nin ortaokul kısmında yatılı kaldığı dönemde okuma merakı olduğunu keşfettiğini belirten Filiz'in, 11 yaşından itibaren sürekli gazete okuduğunu, gazetelerde kendisine şifreli mesajlar verildiğini fark ettiğini söylediği kaydedildi.
Okuduğu gazetelerde, "Atalay, sen kantinden gofret çal" gibi mesajlar verildiğini fark etmesinin ardından okulun kantininden gofret ya da çikolata çaldığını anlattığı öğrenilen Filiz'in, bunu ailesi dahil hiç kimseye söylemediğini aktardığı belirtildi. Filiz'in ifadesinde, "Bu bana gizli mesaj olarak iletiliyordu. Param olduğu halde bana bu şekilde davranmam iletildiğini düşündüğüm için kantinden gofret ya da çikolata çalıyordum. Gazeteyi her okuduğumda bana mesaj verilmiyordu. Zaman zaman ben bu mesajları kendiliğimden alıyordum. Gazete yazısından bu mesajı aldığım zaman kantinden hırsızlık yapıyordum, mesaj almadığım zaman kesinlikle hırsızlık yapmıyordum" dediği öğrenildi.
'GAZETELERDEN FARKLI MESAJLAR ALMAYA BAŞLADIM'
Yatılı okuduğu dönemde, kendisine mesaj verdiğini düşündüğü gazeteleri dolabında ve yatağının altında sakladığını aktaran Filiz'in, "Babamın tayini İstanbul'a çıkınca yatılı kalmaz oldum. Babamların evinde kalıp, okula evden gelip gidiyordum. Bu dönemde yaşım da büyüdüğü için okuduğum gazetelerden daha farklı mesajlar almaya başladım. Bu mesajlarda bana takı, elektronik eşya gibi daha değerli şeyleri çalmam söyleniyordu. Ben de bu mesajlar doğrultusunda okuldan çıktıktan sonra İstiklal Caddesi'ndeki dükkanlardan hafıza kartı, kolye ve küpe gibi takı eşyası çalıyordum. Bu dönemde de cebimde para olduğu halde bu şekilde hırsızlık yapıyordum" şeklinde ifade verdiği belirtildi.
Gazete yazılarından aldığı mesajların kendisini esir ettiğini öne süren Filiz'in, "Sıradan bir gazete yazısını okur okumaz hemen anında mesaj alamıyordum ancak gazeteyi bir saat okuduktan sonra yukarıda belirttiğim mesajları tespit ediyordum ve bu mesajlara göre hareket ediyordum. Ancak bu mesajlarda bana sadece hırsızlık yapmam söyleniyordu. Kesinlikle o dönemde herhangi bir kişiyi öldürmem ya da başka şekilde zarar vermem söylenmiyordu" dediği öğrenildi.
ŞİFRELİ MESAJLAR
Atalay Filiz'in savcılıktaki ifadesinde, zaman içerisinde gazete yazılarındaki şifreli mesajları çözmeye çalıştığını ifade ederek, Göktuğ Demirarslan ve Elena Radchikova'yı da casusluk yaptıkları gerekçesiyle öldürmesi gerektiğinin emredildiği yönünde şifreli mesajlar aldığını söylediği kaydedildi.
İfadesinde, tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'nın kimliğini deşifre etmeye çok yaklaştığını, kimliğini açığa çıkarması durumunda Kayıkçı'yı öldürmesi gerektiği yönünde gazete yazılarından mesajlar aldığını ileri süren Filiz'in, sevgilisi olduğu iddia edilen ve 2011'den bu yana kendisinden haber alınamayan Olga Seregina'nın kaybolmasıyla bir ilgisi olmadığını söylediği öğrenildi. Öte yandan, Fatma Kayıkçı'nın ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan gelen ön otopsi raporunda, Kayıkçı'nın kesici-delici aletle iç organ ve büyük damar yaralanması neticesinde yaşamını yitirdiği belirtildi.