Güncelleme Tarihi:
Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Filiz ile avukatı Merve Uçanok katıldı. Duruşmada savunması sorulan Filiz, "Öncelikle hırsızlık konusuna geleyim kesinlikle çalmak yok. Ben kayıp olarak onları buldum. Şikayetçiler bunları çaldığımı iddia etmişseler de ben bu kimlik kartlarını kesinlikle çalmadım. Amacım bu kimlik kartlarını kullanarak hayatımı idame ettirmekti. Ayrıca şikayetçiler öyle bir şey düşünmüş olsaydılar karakola gidip şikayetçi olmaları gerekirdi." dedi.
Sanık Filiz, şikayetçilerden ikisine ait kimlik belgesini Ankara'da bir parkta gezerken, diğer kimlik kartlarını ise Tuzla'da çalıştığı çay bahçesinde bulduğunu belirterek, "Bulduktan sonra karakola teslim etmem gerektiğini biliyordum fakat bunu yapmadım. Kimlik kartları üzerine kendi fotoğrafımı yapıştırdım. Kötü bir amacım yoktu." diye konuştu. Müştekilerden Ömer Baba'nın cüzdanında bir kağıt bulduğunu, bu kağıdın üzerinde de banka ve kredi kartlarının şifrelerinin yazdığını gördüğünü ifade eden Filiz, şunları anlattı:
'BANA TEŞEKKÜR ETMESİ LAZIM'
"Düşünsenize bütün kartları bende, nüfus cüzdanı bende. Tüm şifrelerini biliyorum. İmzasını da biliyorum. İsteseydim soyup soğana çevirebilirdim. Hiçbir arkadaşın cüzdanını çalmadım. Arkadaşların malına, canına zarar verecek veya başını derde sokacak hiçbir şey yapmadım. Ömer Baba'nın şikayetçi olması değil, bana teşekkür etmesi lazım. Başkası bulsa cüzdanı çok kötü şekilde kullanırdı. Benim farklı bir amacım olsaydı, bu şifreleri kullanarak şikayetçinin hesaplarındaki paraları çekebilirdim. Mahkemece incelendiği üzere bazı kartların üzerindeki fotoğraflar dikkatsiz yapıştırılmıştır. Mühürler yoktur. Kimlik belgelerinin üzerine fotoğraf yapıştırmak suç ise buna bir diyeceğim yoktur. Takdir mahkemenindir."
Hakim Ekrem Yegin'in ek savunma hakkı verileceğini bildirmesi üzerine Filiz, şu anda söyleyeceği bir şey olmadığını dile getirerek, ek savunma için süre talep etti. Sanık Filiz'in avukatı Merve Uçanok da "Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için bu belgelerin aldatıcılık yeteneğinin olması gerektiği anlaşılmaktadır. Atalay'ın yaşadığı olaylar ortada. Amacı hayatını idame ettirmekti. Bu nedenle müvekkilim hakkında tek suçtan hüküm kurulması gerektiğini düşünüyoruz." dedi. Müvekkilinin akıl hastası olma ihtimali bulunduğunu belirten Uçanok, "Bu hususun araştırılmasını, müvekkilimin ilgili bir kuruma sevki ile akıl hastalığı yönünden rapor aldırılmasını, müşahede altına alınarak akıl sağlığınnı incelenmesini talep ederiz." diye konuştu.
DURUŞMA ERTELENDİ
Hakim Yegin, sanık Filiz'e ek savunma için talep ettiği sürenin verilmesine karar verdi. Sanık Filiz'in daha önce yargılandığı mahkemelere müzekkere yazılarak, sanık hakkında aldırılmış Adli Tıp Raporu ya da heyet raporu varsa istenmesini karara bağlayan Yegin, bu belgeler geldiğinde sanığın akıl sağlığı yönünden incelemesinin yaptırılması için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevkinin sağlanmasına hükmetti. Yegin, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
İstanbul ve Ankara'daki 3 cinayetin zanlısı olarak aranırken İzmir'de yakalanan Atalay Filiz'in üzerinden çıkan 7 sahte kimlik belgesine ilişkin soruşturma başlatılmıştı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Filiz'in, üzerinden çıkan kimlik belgelerine kendi fotoğraflarını yapıştırarak kullandığı iddiasıyla "resmi belgede sahtecilik" suçundan 14 yıldan 35 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
AVUKATLARINDAN 'HASTANEYE YATIRILSIN" TALEBİ
Atalay Filiz'in avukatları Uğur Poyraz ve Merve Uçanok'un imzasını taşıyan 5 sayfalık dilekçe ise duruşma öncesi dosyaya girdi. Dilekçede, Filiz'in ceza ehliyetinin tespiti için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yatırılması talep edildi. Dilekçede, üzerinde tahrifat yapıldığı öne sürülen belgeler ile ilgili bilirkişi incelemesi talep edildi.