Güncelleme Tarihi:
MALATYA’DA HİÇBİR DELİL YOK
Silivri’de TSK’nın sanık, PKK’nın tanık olarak kabul edildiğini belirten Tolon, İmralı ile görüşmelerin başlamasıyla, 6 yıl önce Malatya’da (Zirve Yayınevi davası) işlenmiş menfur cinayetlerle ilgili kendisi hakkında tutuklama kararı alınmasının tesadüf olmadığını savundu. Tesadüfen, cinayetin işlendiği gün, İnönü Üniversitesi’nin davetlisi olarak, eşiyle Malatya’da olduğunu belirten Tolon, şunları söyledi: “Benim, menfur cinayetle ilgili olduğu ileri sürülen kişiler ile hiçbir zaman, hiçbir yerde ve hiçbir şekilde görüşmem ya da herhangi bir irtibatım olmamıştır. Malatya’daki mahkeme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda verilen ‘Yetkisizlik Kararında’, olayın azmettiricisi olduğuma dair hiçbir delil elde edilmediğine’ ilişkin somut değerlendirmeyi niçin göz ardı etmiştir?
RESMİ YAZIYA İTİBAR EDİLMEDİ
Mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı’nın TUSHAD isimli bir kuruluşun hiçbir tarihte kurulmadığı, hiçbir tarihte faaliyet göstermediği ve benim de, böylesi bir sanal kuruluşun başkanlığını hiçbir zaman yürütmediğime ilişkin resmi yazısına niçin itibar etmemiştir? Mahkeme Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi yazısında yer alan “İlker Çınar isimli kişinin disiplinsizlik nedeniyle 1993’te ihraç edildiği ve dosyaya ibraz ettiği kimliğin sahte olduğuna ilişkin somut tespite itibar etmek yerine, 11 ifadesinin her biri diğeri ile çelişen bu iftiracının beyanlarının doğru olduğuna karar vermiştir? Mahkeme, tutuklanmama karar vererek, beni değil TSK’yi yargıladığını kabul etmiştir.
TOPLUMSAL BARIŞ ORTAK TEMENNİ
Toplumsal barış elbetteki şahsımın ve tüm TSK mensuplarının ortak temennisidir ancak, bu görüntü altında gerçekte ülkemizin yeniden şekillenmesi için sistematik biçimde yürütülen karalama kampanyaları ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yıpratılması ve itibarsızlaştırılması için yargının vasıta kılınmasından dolayı utanç duyduğumu belirtir, onursuz özgürlüğe göre şerefli esareti tercih ettiğimi aziz milletime saygılarımla sunarım.” DHA