Güncelleme Tarihi:
İzmirli denizci Selim Ekmekçioğlu, kendisine ait 13 metrelik 'Murat Reis' isimli katamaran teknesiyle İbrahim Iğnak ve Lütfi Erman Atamer ile birlikte dünya turuna çıktı. 22 Şubat’ta Malezya’dan geri dönüşe geçen üç denizci, 57 gün önce izinli olarak girdikleri Eritre’nin Massawa limanında tekneye binen iki asker tarafından gözaltına alındı. Kendilerinden 57 gündür haber alınamayan üç denizciden sevindirici haber bugün geldi. Mahsur kalan denizcilerden Selim Ekmekçioğlu, eşi Şeyda Ekmekçioğlu’nu arayarak diğer iki denizci arkadaşıyla birlikte serbest bırakıldığını söyledi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Şeyda Ekmekçioğlu ile telefonda görüşerek denizcilerin Cibuti güzergahında olduğunu ve sağlık durumlarının iyi olduğunu belirtti. Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulunan Şeyda Ekmekçioğlu, "Eşim 2 Eylül 2017'de dünya turuna başladı. Son etaptaydı. Ben de kendisiyle seyir yapıyordum. Kızıldeniz'i birlikte geçecektik ancak denizle ilgili sağlık problemlerim başlayınca geri dönmek zorunda kaldım. Onun üzerine İbrahim beyle iletişime geçti ve son etabı birlikte yapmaya karar verdiler. Koronavirüs nedeniyle Kızıldeniz'de dama taşı gibi sürüklendiler. Cibuti'ye gidip koronavirüs günlerinin geçmesini beklediler ancak yolda yelken yırtıldı. Yakıtın götürmeyeceğini ve Eritre’ye sığınacaklarını daha sonra Cibuti'ye gideceklerini bana söyledi. Eritre’ye sığınmaları yiyecek ve yakıt ihtiyacı için oldu. Orada kendilerine tutuklu gibi bir muamele yapılmamış. Kodeste olmadıklarını ve arkadaşlarıyla beraber olduklarını öğrendik. Eritre Büyükelçisi Aykut Kumbaroğlu, bize 'karantina şeklinde düşünün, normal gözaltı şartlarında düşünmeyin' diyerek bizi teselli etti ve destek oldu. Sorgulama sanırım yeni bir devlet oldukları için ülkeye gelen yabancı teknelerin hemen hemen hepsinin başına gelebiliyormuş. Tek sorunumuz iletişim yetersizliği ve telefonun olmamasıydı" dedi.
'MORAL, BEDEN VE RUH OLARAK BİR SAVAŞ VERDİM'
Eşi Selim Ekmekçioğlu’ndan haber alamadığı 56 günün kendisi için çok zor geçtiğini belirten Ekmekçioğlu, bu süre boyunca kendisini hiç mutlu ve rahat hissedemediğini belirterek şöyle konuştu:
"Eşimden 56 gün hiç haber alamadım. Bir savaşın içinden çıktım. Moral, beden ve ruh olarak bir savaş verdim. Kendimi hiçbir zaman mutlu ve rahat hissedemedim. 3 kişiler ve aileleri tedirgin. Onların bu ülkeye gelmesi bizim asli görevimiz haline geldi. 56 gün boyunca 3 aile el ele verip her kapıyı çaldık. Devletimiz bize desteklerini hiç esirgemedi. Müjdeli haberi bakanımızdan duymak bizi çok sevindirdi. Ben sevindirici haberi aldığımda ağladım. Gözyaşlarıma engel olamadım. Bu süreçte bazen kızıp öfkelendik. 'Niçin böyle bir geziye ihtiyacımız vardı' dedik. Ancak 3 aile olarak birbirimize hep destek olduk ve kenetlendik. Çin'de yaşayan oğlum da hep destek verdi. Çin Üniversitesi'nde Eritre'deki öğrencilerle görüştü. Eritre halkının gayet iyi olduğunu ve devlet kaynaklı bir problem olduğunu öğrendik. Bu süreci çok güzel bir şekilde bitirdik."
Eşinin 56 gün sonra sesini duyan Ekmekçioğlu, içinin ferahladığını ifade ederek, "Eşim beni bugün 11.19'da aradı. Duygusal anlar yaşandı. Sanırım çok da keyifli değildi, memleketinden uzak olduğu için ancak üçü de bize yansıtmadı. İlk önce bu sürecin çok zor geldiğini ve iyi olup olmadıklarını sordum. O da 'biz çok rahattık ve dinlendik' dedi. Bunu duyunca içim ferahladı ve toparlandık. 2 güne kadar daha da iyi olacağımı düşünüyorum, şoku atlattık" diye konuştu.
'BAKANLIĞIMIZ HİÇBİR ZAMAN DESTEĞİNİ ESİRGEMEDİ'
Dışişleri Bakanlığı'nın sürekli kendileriyle iletişim halinde olduğunu ve desteklerini esirgemediklerini söyleyen Ekmekçioğlu, "Selim dünya turunu Türkiye adına yapıyor. Dünya turu yapanların sayısı Türkiye'de parmakla gösterilecek kadar az. Ülke adına bence güzel bir sonuç. Sayın Cumhurbaşkanmıza, Dışişleri Bakanlığımıza, desteklerini esirgemeyen devlet büyüklerimize ve bize yardımcı olan Fatih Çekirge'ye teşekkür ediyorum. Bakanlığımız hiçbir zaman desteğini esirgemedi. Her sorumuza yanıt verdi. Ben de Cumhurbaşkanımıza ulaşmak istiyordum. Ona da bilgi verilmiş. O da bize mesajlarını Mevlüt Çavuşoğlu aracılığıyla iletti. Yaşanılması gerekiyordu ve yaşandı. Sonu güzel oldu" dedi.