Güncelleme Tarihi:
Geniş güvenlik önlemleri altında sabah saatlerinde cezaevi aracıyla adliyeye getirilen Şerafettin Gencel, diğer duruşmaların uzaması üzerine yeniden cezaevine gönderildi. Gencel saat 13.30'da, ilk kez hakim karşısına çıkarılmak üzere yeniden adliyeye getirildi.
Akıl almaz dolandırıcılık olayıyla tüm Türkiye'yi şaşırtıp, dünyanın bile ilgisini çeken Gencel'in, ölen annesi Ümmühan Gencel'in kılığına girip, sesini değiştirerek, 2003 yılı mart ayından, bu yıl yakalandığı 10 Mart'a kadar yaklaşık iki yıl içinde, babasından kalan, üç ayda bir olmak üzere 8 maaş karşılığı 8 milyar 879 milyon lira çektiği belirlenmişti.
Daha önce silah tehditiyle soygun yaptığı, ruhsatsız silah bulundurmaktan hakkında işlem yapıldığı, 4 hırsızlık, bir gasp olayı gerçekleştirdiği ve asker firarisi olduğu belirlenen Gencel, ‘dolandırıcılık, şüpheli ölüm, yetkililerden izin almadan cenaze defnetmek’ suçlamalarıyla tutuklanmıştı.
Birçok kez cezaevine girip çıkan Gencel'e, cezaevi görevlilerinin ve arkadaşlarının ‘Şerafettin nine’ diye takıldığı öğrenildi.
HOLLYWOOD'DAN TEKLİF ALMIŞ
Mahkeme salonuna girişte ve çıkışta gazetecilere, “Hollywood'dan film teklifleri alıyorum” diyen Şerafettin Gencel, saat 14.50'de yargıç karşısına çıktı. Mahkemede basının görüntü almasına izin verilmedi. Şüpheli ölüm, dolandırıcılık ve izinsiz defin suçlarından 5 yıla kadar hapis istemiyle tutuklu yargılanan Gencel, mahkemede babasından kalan maaşı annesinin kılığına girerek aldığını kabul etti.
Bekar olduğunu, yazın teknelerde balıkçı olarak çalıştığını söyleyen Gencel avukat istemezken, savunmasını kendisinin yapacağını söyledi. “İhtiyacım olduğu için bu parayı aldım” diyen Gencel, maaş konusunda kadın- erkek ayrımı yapıldığını, bunun insan haklarına aykırı olduğunu belirterek, “Babadan kalan maaşı kızlar alabiliyor ama erkekler alamıyor. Maddi sıkıntım da vardı. Hakkım olduğunu düşünerek bu parayı çektim” dedi.
Annesinin 16 ocak 2003 tarihinde vefat ettiğini söyleyen Gencel, “Bir ağabeyim Almanya'da, ablam İzmir'de yaşıyordu. Annem beni çok sevdiği için onların yanına gitmedi, huzurevinde de kalmadı. Anneme hep ben baktım. Bir sabah kalktım baktım vefat etmiş. Sanırım kalp krizinden öldü. Çünkü kalp hastasıydı. Annem eceliyle öldü” dedi.
O dönemde asker kaçağı olarak arandığı için evde saklandığını, dışarıya çıkamadığı için cenaze işlemlerini yaptıramadığını savunan Şerafettin Gencel, “Dışarı çıkamadığım için cenaze işlerini yaptıramadım, ben de bodrum katına gömdüm. Sonra maddi sıkıntıda olduğum için iki ay sonra anneme benzerliğimi de kullanarak, parayı çekmeyi denedim. Kimse şüphelenmeyince para çekmeye devam ettim” diye konuştu. Gencel, bankadan çektiği parayı ancak dışarıda olması halinde ödeyebileceğini sözlerine ekledi.
Tanık olarak dinlenen Ziraat Bankası güvenlik görevlisi Ahmet Mehmet Alan, 8 yıldır bankada çalıştığını belirterek, “Gencel gözlüğüyle, pardesüsüyle, bastonuyla, sesiyle, kısacası herşeyiyle yaşlı bir kadın gibiydi. Hiç şüphelenmedim” dedi. Banka memuru Tülay Zafer ise Gencel'in, annesinin kılığında, çeşitli arkadaşlarından maaş aldığını belirtirken, “Ben de arkadaşlarım da kendisinden hiç şüphelenmedik” diye konuştu.
Gencel tanık ifadelerinden sonra bir diyeceği olup olmadığı yönündeki soruya, “Polise bir istihbarat gelmese yakalanmazdım” dedi.
Gencel kendisini ihbar edeni bildiğini söylerken, adını açıklamak istemedi. Mahkeme Gencel'in tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.