Güncelleme Tarihi:
Haber ilk olarak Londra merkezli Arap gazetesi El Kuds El Arabi’nin iddiasıyla gündeme geldi. Bölgede geniş yankı uyandıran haberde ABD’nin, Silopi’de yeni bir askeri üs inşa ettiği iddia edilmişti. Ardından Türk medyasında "Paşa çuval geçiren Coni’nin ortağı" başlığıyla gündeme gelen haberlerde, Çuval krizinde Türk timinin başında bulunan emekli Korgeneral Köksal Karabay’ın, Irak-Türkiye sınır güvenliğini sağlamak için kurulan ABD’li şirkete ortak olduğu bilgisine yer verildi. İddialar Türkiye’nin gündemini sarstı. 2010 yılından sonra Türk Genelkurmay Başkanlığı için ismi geçmekte iken çuval krizi sonrası terfi alamayarak istifa eden Korgeneral Köksal Karabay bu iddialar nedeniyle ağır ithamlara maruz kaldı.
Emekli General Karabay ile birlikte eski Bölge Valisi Cemil Serhatlı, eski New York Başkonsolosu Mehmet Nuri Ezen ile Türk-Amerikan İşadamları Derneği’nin eski üyesi Hüseyin Atkın, Aslan Yıldırım ve Türkiye Cumhuriyeti ile Türk Genelkurmayı’nın Washington’daki avukatı Günay Hakkı Övünç de şirketin yönetim kurulunda yer aldığı için suçlanan isimlerdendi. Doğan Haber Ajansı, ABD adına çalışmakla suçlanan Black Hawk Security’nin ortaklarıyla konuştu. Şirketin faaliyetlerini ve suçlamalara cevaplarını sordu.
’İDDİALARIN KAYNAĞI AŞİRETLER’
Şirketin ortağı ve hukuki mimarı Günay Hakkı Övünç, Washington’daki bir hukuk firmasının sahibi. Yıllardır Türk Büyükelçiliği’nin ve Genelkurmay’ın ABD’deki davalarını takip eden Övünç, aynı zamanda Amerikan-Türk Asamblesi’nin de Washington bölgesinden sorumlu başkan yardımcısı. Black Hawk Security’nin sahibi Hüseyin Atkın’ın teklifi üzerine şirketin ortağı olan Övünç, iddiaların çıkış noktasının bölgedeki aşiretler olduğunu söylüyor. Ulusal basında yer alan haberlerden önce Güneydoğu bölgesindeki bazı yerel gazetelerin bu şirkete duydukları rahatsızlığı gündeme getirdiklerini belirten Övünç "Biz bölgeye gittiğimizde yerel aşiretler ’Biz bin yıldır bu toprakların sahibiyiz’ diyerek bizden haraç istediler. Biz ise ’Burası Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarıdır. Yasalar çerçevesinde işimizi yapacağız’ diyerek hiçbirine boyun eğmedik. Türkiye ve Irak’taki aşiretlerin bizden istediği rakamın toplamı 200 milyar doları buluyor" diye konuştu.
’ŞİRKETİN MERKEZİ HUKUKİ NEDENLERDEN DOLAYI ABD’DE’
Bölgede güvenlik hizmetleri vermek amacıyla kurulan şirketin hukuki gereklilik üzerine merkezi ABD’de olmak üzere Türkiye ve Irak’ta üç ayrı şirketten oluştuğunu belirten Övünç, şöyle devam etti:
"Bu tamamen Türklerin kurduğu bir Amerikan şirketi. Merkezi şirketin Amerika’da olma nedeni Irak’takı lisans işlemlerinin kolay halledilebilmesi, Herhangi bir Amerikalı yok. Türk olmayan bir insan yok. İkincisi bu bir Amerikan operasyonu değil. Black Hawk Security’yi bir araç olarak kullanmak imkansız. Ben bir şekilde hukukçu olarak bunun mimarıyım ve bütün gereken güvenlik kontrollerini yapmış durumdayız, Türkiye’deki ilgili kurumlarla. Şirket yönetimindeki isimlerin tamamı Türkiye’de güvenlik soruşturmasından geçti. Hepsi hakkında çok derin araştırmalar yapıldı. Eğer herhangi bir problem çıksa Türkiye Cumhuriyeti buna izin vermezdi. Bu finans tümüyle Hüseyin Bey’in Net International Group’tan başarıyla bitirdiği projelerin paralarıyla ve ayrıca yönetim kurulunun inancıyla kendi emeğiyle bir müddet karşılıksız emeğiyle yaratılan bir durum. Irak’taki ülke müdürümüz bile bu proje için bir yıl ücretsiz çalışırım."
’TÜRKİYE VE BÖLGEYE MİLLİ HİSLERLE BAKIYORUZ’
Şirketin yönetim kurulu Başkanı Emekli Korgeneral Köksal Karabay ve yönetimde yer alan bütün isimlerin vatanperverliklerinden kimsenin şüphe duymadığı çok saygın isimler olduğunu vurgulayan Övünç, "Benim farkettiğim şey milli hassasiyetleri sömürerek sanki bu Türkiye’nin aleyhine bir şirket, aleyhina bir sistem gibi analizler çıktı gazetelerde. Köksal Karabay, Hüseyit Atkın, Cemil Serhatlı, benim Türkiye’ye Dışişleri Bakanlığına ve genelkurmaya verdiğim hizmetler, herşeye bakarsak biz demokratik Türkiye’yi sever bir grubuz. Black Hawk Security’ye milli duygularla karşı gelen insanlarla aynı fikirdeyiz. Onlar hiç korkmasınlar şaşırmasınlar. Biz aynı hisle aynı düşünceyle bakıyoruz Türkiye’ye ve bölgeye. Türkiye’yi çok sevenler kendilerine demek zorundalar ki Türkiye’ye sahip çıkmak yeterli değil bölgeye sahip çıkmak onurlu sorumlu ve pozitif bir ülke olarak. "
’ATASAGUN DANIŞMAN OLARAK KALMAYI TERCİH ETTİ’
Övünç, eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ile de projeyi görüşerek yönetime almayı teklif ettiklerini ancak Atasagun’un danışman olarak kalmayı tercih ettiğini de belirtti.
Net İnternational Grup’un sahibi ve Black Hawk Security’nin büyük hissedarı Hüseyin Atkın da bölgede çalışırken yerel aşiretlerin serekli karşılarına çıkarak zorluk çıkarttıklarını bu şirket aleyhindeki haberlerin de onların iddialarıyla ortaya çıktığını söyledi.
’ŞEREFSİZCE ORTAYA ATILMIŞ İDDİALAR BİZİ DURDURAMAZ’
Bu şirketin kurmaya Türk yetkililerin talebi üzerine karar verdiğini belirten Atkın, "Bölgede taşımacılık yapan Türk şoförleri öldürüyor. Başarılı Türk şirketleri güvenlik sorunları nedeniyle Irak’ta ihale alamaz hale geldi. Savaştan önce Türkiye’nin Kuveyt’e 1 milyar dolarlık gıda ihracatı taşıma zorlukları nedeniyle 100 milyon dolara geriledi. Biz bu işi en iyi şekilde yapacağız. Türk şirketlerinin güvenli bir şekilde Irak’ta faaliyet göstermesini sağlayacağız. Bu saçma ve şerefsizce ortaya atılmış iddialar bizi durduramaz" dedi.
Şirketin yönetim kurulundaki isimlere yönelik suçlamaların kabul edilemez olduğunu belirter Atkın, "Bu isimlerden hiçbirine kimse leke konduramaz. Bu şirkette çalışan herkes Türkiye için canını verir. Araştırmadan ortaya atılan iddialar tamamen bizim bu bölgedeki faaliyetimizden rahatsız olanların çabaları" şeklinde konuştu.