‘Seni seviyorum İstanbul’

İstanbul’un 150 yıllık geçmişine tanıklık eden Ermeni fotoğrafçıların yapıtları, Engin Özendes’in küratörlüğünde “Kez Gı Sirem İstanbul” (Seni Seviyorum İstanbul) sergisiyle bir araya geliyor. 100’ü aşkın fotoğrafın yer aldığı sergi, 14 Nisan Perşembe günü saat 18.00’de Beyoğlu’nda, Balık Pazarı Üç Horan Ermeni Kilisesi Naregyan Salonu’nda açılacak.

Ezgi ATABİLEN
19. yüzyılın ikinci yarısında, Osmanlı’nın Pera’sında açılan ilk fotoğraf stüdyolarından bugüne uzanan “Kez Gı Sirem İstanbul”, tarihsel süreçte üç farklı dönemi temel alarak Ermeni fotoğrafçıların gözünden değişen İstanbul’u yansıtıyor. Bir yandan fotoğrafın diliyle İstanbul’u anlatıp, kentin çarpıcı güzelliğini, karmaşık ve gizemli ruhunu ortaya koyarken, öte yandan da tarihsel süreç içerisinde değişen fotoğraf anlayışlarını gözler önüne seriyor.
“Kez Gı Sirem İstanbul”da fotoğrafın ilk yıllarını, stüdyoları ile bu döneme damgasını vuran Abdullah Biraderler, Pascal Sebah (Sebah&Joaillier), Mihran İranyan, Aşil Samancı (Ateliers Apollon) ve Boğos Tarkulyan (Photographie Phebus) temsil ediyor. Başlı başına bir ekol olan Ara Güler ise 1950’lerden itibaren fotoğraf sanatının uluslararası alanda en önemli temsilcilerinden biri olarak, sergide ağırlıklı yer tutuyor. ‘Günümüz Kuşağı’ bölümünde ise, değişik türlerde fotoğraf çalışmalarını Türkiye’de, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde, ABD ve Kanada’da sürdüren, Türkiye doğumlu 8 fotoğrafçı var: Ani Çelik Arevyan, Garbis Özatay, Garo Miloşyan, Manuel Çıtak, Sarkis Baharoğlu, Silva Bingaz, Vasgen Değirmentaş ve Yaşar Saraçoğlu.

Fotoğrafı İstanbul’a taşıdılar

Sergi küratörü Engin Özendes, 19. yüzyılda, Diyarbakır, Sivas, Trabzon, Elazığ yörelerinde ve İstanbul’da, daha çok kuyumculuk, eczacılık ve kimyagerlikle uğraşan Ermenilerin fotoğrafçılığı adeta tekel haline getirdiklerini söylüyor ve bu durumun nedenlerini şöyle özetliyor: “İlk keşfedildiği yıllarda, fotoğrafçılar tüm fotoğraf kimyasını bizzat hazırlamak durumunda olduklarından fotoğraf sanatı fazlaca kimya bilgisi gerektiriyordu. Ermenilerin karakteristik meslekleri bu alana geçmelerini fazlasıyla kolaylaştırdı.”

Aptal, Sıradan ve Suçlu

KADININ yeri değil devrimi mutfak! Mutfakta deli gibi eğlenen, içini döken, saçmalayan üç kadın aslında toplumun onlara biçtiği rollerle bir güzel oynuyor, onları deşifre ediyor ve cesaretle eleştiriyor. Oyun Deposu’nun ikinci oyunu Aptal, Sıradan ve Suçlu, 8-9-10-11 Nisan’da İstanbul’da Çıplak Ayaklar Stüdyosu’nda. Rezervasyon: 0539 459 95 34

İDSO 44 yıllık bateristini kaybetti

İSTANBUL Devlet Senfoni Orkestrası’nın 44 yıllık emektar bateristi Cezmi Başeğmez önceki gün vefat etti. 65 yaşında hayatını kaybeden Başeğmez için bugün saat 11.00’de Paşalimanı’ndaki Devlet Senfoni Orkestrası’nda bir tören yapılacak. Usta sanatçı, Şişli Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Feriköy Mezarlığı’nda defnedilecek.

Clooney, Sudan’da film çekiyor

Reha ERUS / ROMA
AMERİKALI ünlü aktör George Clooney senaryosunu yazdığı, yapımcılığını, yönetmenliğini ve oyunculuğunu üstlendiği ‘İdi of March’ filminin çekimleri için bir kez daha Sudan’da. Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi olarak kendini dünya kamuyounun dikkatini Sudan’ın Darfur bölgesinde yaşanan insanlık dramına çekmeye adayan George Clooney, 50 yaşına da bu ülkede girmek istediğini söyledi. Sudan’ın fiili olarak kuzey ve güney olarak ikiye bölündüğüne dikkat çeken ünlü aktör, “Sudan maalesef bölündü. Ülkede inanılmaz bir siyasi istikrarsızlık ve fakirlik var. Korkarım Tunus ve Libya’nın sert rüzgarları buraya da gelecek” şeklinde konuştu. Clooney’nin Sudan’da devlet başkan adayı bir siyasetçiyi canlandırdığı film, Ekim ayında vizyona girecek.

Bunga Bunga’yla işim olmaz

Clooney, ‘Bunga Bunga davası’ olarak anılan ve İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin reşit olmayan bir kadınla seks ve
görevi kötüye kullanmak suçlamasıyla yargılandığı davaya adının karışmasına öfkeli. Berlusconi tarafından adı tanıklar arasında gösterilen ünlü aktör, “Benim bu davada ne işim var?” diye yakındı. Clooney, “Roma’da Başbakanlık Sarayında Darfur’a yardım istemek için bir araya gelmiştik. Hepsi bu” dedi.

Grammy’lerin
sayısı azaltılıyor

AMERİKAN Kayıt Sanatları ve Bilimleri Akademisi, eleştirilere kulak verip Grammy ödüllerinin sayısını azalttı, ama daha sert eleştiriler aldı. Akademiden önceki gün yapılan açıklamada 109 dalda ödül verilmesinin ödülleri ‘sulandırdığı’ eleştirilerine kulak verilerek 2012’de yapılacak 54. Grammy ödül töreninde 78 dalda ödül verileceği açıklandı. Buna göre R&B kategorisinde artık sekiz değil dört ödül verilecek. Klasik müzikte de dört kategori silindi. Pop, rock, country ve Latin müziklerinde ise üçer ödülde kesintiye gidildi. En iyi pop enstrümantal performansı, en iyi Hawaii müziği, en iyi Amerikan yerli müziği dallarında da artık ödül verilmeyecek. Akademinin 1959 yılında verdiği ilk Grammy’lerde sadece 28 kategori vardı. Müzik değişimlere bağlı olarak yeni türler ve alt kategoriler katılmasıyla sayı 109’a çıkmıştı.
DIŞ HABERLER SERVİSİ

Paris’te Manet heyecanı

FRANSA’nın başkenti Paris’te açılan ‘Manet: Moderniteyi Yaratan Adam’ başlıklı sergi büyük ilgi uyandırdı. Ondokuzuncu yüzyılın en önemli ressamlarından Edouard Manet’nin eserlerini bir araya getiren sergi eleştirmenlerce “Paris’te son yıllarda açılan en önemli sergi” olarak övülüyor. Orsay Müzesi’nde 3 Temmuz’a kadar sürecek sergide Manet’in ‘Kırda Öğle Yemeği’ ve ‘Olympia’ gibi tabloları yer alıyor. Manet, İtalyan Rönesans resmi ile 19’uncu yüzyıl
izlenimciliğinin
izlerini taşıyan resimler yapmış, serginin küratörü Stephene Guegan’ın deyişiyle “resimde moderniteyi yaratmıştı.”

Sadri Alışık adayları belli oldu

BU yıl 16’ncısı düzenlenen Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri’nin adayları dün düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı. 25 Nisan Pazartesi günü saat 20.30’da MKM Attila İlhan Salonu’nda gerçekleşecek ödül töreninde ikisi onur, 4’ü özel ödül olmak üzere toplam 25 kategoride ödül dağıtılacak. Atilla Dorsay’ın başkanlığında, Burak Göral, Çolpan İlhan, Fehmi Yaşar, Ömür Gedik, Yavuz Bingöl ve Halil Ergün’den oluşan sinema jürisi ile Üstün Akmen başkanlığında Cem Duygulu, Çolpan İlhan, Filiz Kutlar, Hami Çağdaş, Hasan Anamur, Nil Aykon, Refika Sezik, Rengin Uz’dan oluşan tiyatro jürisi bu yılın film ve oyunlarını değerlendirdiler. Sinema dalında ‘Onur Ödülü’ Filiz Akın ve Tunç Başaran’a, tiyatro ‘Onur Ödülü’ ise Genco Erkal’a verildi.
Gülbahar KARAKUŞ-MAGAZİN SERVİSİ

15 Nisan artık ‘Dünya Sanat Günü’

MEKSİKA ’nın Guadalajara kentinde yapılan 17. Dünya Plastik Sanat Dernekleri Genel Kurulu’nda Türkiye’yi temsil eden UPSD’nin (Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği) önerisiyle Leonardo Da Vinci’nin doğum günü olan 15 Nisan, Dünya Sanat Günü ilan edildi. Türkiye Delegasyonu’nu temsil eden UPSD Başkanı Bedri Baykam’ın önerisiyle gündeme gelen bu karar, dört yılda bir toplanan Dünya Genel Kurulu’na damgasını vurdu.
Böylece 15 Nisan 2012, tüm ülkelerin ulusal sanat dernekleri komitelerinin ortak kararıyla ilk defa tüm dünyada
‘Dünya Sanat Günü’ olarak kutlanacak.