Seni seçtim Koizumi
Güncelleme Tarihi:
Ayşe AYDIN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 25, 2001 18:01
Kadınlar ona hayran. Saçları, hareketleri ve sıradışı yaşam tarzıyla bir idol... Bir pop starı ya da ünlü bir oyuncu da değil... Bir politikacı; Japonya'nın 59 yaşındaki ihtiyar delikanlı başbakanı Junichiro Koizumi... Ekonomik açıdan zor günler geçiren ülkenin yeni lideri Koizumi'yi Pokemonlar'dan sonra ´İkinci Japon Harikası´ olarak adlandıranlar bile var.
Her şey geçtiğimiz Nisan ayında başladı. Japonya Başbakanı Yoshiro Mori LBD (Liberal Demokrat Parti) başkanlığından ve başbakanlıkdan istifa ettğini açıkladı.
Bu durum LDP içinde çetin bir savaşın ilk belirtileriydi. Görevde bulunduğu süre içinde gafları ve yönetim yanlışlarıyla gündemde olan Mori'nin yerini kimin alacağı tartışması başladı.
LDP siyasi partilerin hemen hepsinde yaşanan bir süreç geçiriyordu. Bir yanda yıllardır partide bilek çürüttüklerini iddia eden dinazorlar diğer yanda ise değişim önücüsü yenilikçiler...
Dinazorlar partinin duayenlerinden biri olarak kabul edilen ve bir dönem başbakanlık yapan Kakuei Tanaka taraftarlarından oluşuyordu. Tanaka, yaptığı usulsüzlükler nedeniyle 1974´te başbakanlıktan azledilmişti. Bu tarihten sonra hayatına siyasi yasaklı olarak devam etmek zorunda kalan Tanaka yıllarca LDP'nin perde arkası başkanı olmayı sürdürdü.
Yenilikçiler kendilerini YKK olarak tanımlayan üç lider öncülüğünde ortaya çıktı. Başlattıkları harekete soyadlarının baş harflerini veren Taku Yamasaki, Koichi Kato ve Junichiro Koizumi'nin bu hareketleri bile değişimin ilk sinyalleriydi aslında. Yenilikçilerin başkan adayı, takımın beyni olan Kouzimu'ydu.
Beklenen gün geldi ve parti başkanı belli oldu. Rock müzik dinleyen, eğlenmeyi seven, ve Japonya'nın asık yüzünü güldürmeyi vaat eden 59 yaşındaki ´ruhu genç´ Koizumi yarışın galip gelen tarafı oldu. Koizumi bu zaferden iki gün sonra 487 kişilik mecliste 287 oy alarak başbakanlık koltuğuna oturdu.
Ekonomi mezunu Koizumi sıradışı yaşam tarzıyla birçok kişinin gönlünü fethetti. Boşandıktan sonra yanına aldığı ve birlikte yaşamayı tercih ettiği iki çocuğuyla iyi bir baba görüntüsü çizdi. Sumo güreşlerini izlerken kendini kaybedip çılgınca bağırması gençlerin ona olan hayranlığını artırdı.
Bugün, Koizumi'nin posterleri yok satıyor. Kadın hayranları duvarlarını onun resimleriyle süslüyor. Kadınlar Koizumi'yi ´kadınların ruhundan anlayan adam´ olarak anıyorlar. Koizumi'nin başbakan olarak seçilmesinin ardından çevre, dışişleri, ulaştırma, adalet ve eğitim bakanlıklarına kadın milletvekillerini getirmesi bu düşünceyi adeta doğruluyor.
Koizumi'nin arkasındaki bu desteğin tek nedeni halkın gözündeki sempatik imajı değil şüphesiz... ´LDP'deki değişim Japonya'daki değişimdir´ sloganıyla yola çıkan Koizumi ve ekibi başarılarını LDP'deki dinazorlara boçlular!
Yenilikçiler Japonya'daki ekonomik bunalımı son 10 yıldır hükümette olan örümcek kafalı zihniyete bağlıyorlar. LDP'nin eski yönetimini kasteden Koizumi ve ekibi bu durumu düzeltmek için halktan ve delegelerden yardım istediler. Yıllardır LDP'nin bürokrasiye takılan, kayırmacı ve halkı sömüren icraatlerinden bıkan halk da Koizumi ve ekibine istedikleri desteği vermekte gecikmedi.
İŞ BAŞA DÜŞTÜ
Ancak Koizumi için şimdiye kadar rüya gibi geçen 'poh poh'lanma dönemi son demlerini yaşıyor. Halk Kouzimu'dan icraat bekliyor. Muhalefetten çok kendi partisi içindeki rakiplerinden köstek yiyen Koizumi ve ekibini zor günler bekliyor.
Kouzimu'nun korkulu rüyası haline gelen ´dinazorlar faktörü´ hükümetin ilk icraatinde kendini gösterdi. Bürokrasinin her köşesini kapan dinazorlara karşı özelleştirme silahını kullanmak isteyen Koizumi başarılı olamadı. Posta idaresinin bir an önce özelleştirilmesi gerektiğini düşünen Koizumi konuyla ilgili önerilerini içeren bir genelge hazırladı. Genelge, çoğunluğunu dinazorlardan oluşan siyasi araştırma kurulu tarafından reddedildi.
Koizumi'nin yol yapım harcamalarının akaryakıt ve taşıt vergileriyle finanse edilmesini içeren yasa önerisi de aynı kurulun kurbanı oldu. Kurul bu yasanın belediye yönetimlerini hiçe sayacağını öne sürdü ve Koizumi'yi 'faşistlik'le suçladı.
JAPONYA'DA DURUM NE
Japonya ağır bir ekonomik durgunluk dönemi geçiriyor. Son 10 yılda üç kriz atlatan ülke 1999´da Japon ekonomisinin gözbebeği olan çip, fiberoptik kablolar ve diğer ileri teknoloji ürünlerine olan talep düşüklüğü nedeniyle dördüncü kez krize yakalandı.
Japonya'da endüstri üretimi son iki yılda yüzde 15 düştü. Elektronik eşya üretimi kapasitesinin üçte ikisini kaybetti. Tüm bu ürkütücü gelişmelerin üstüne gelen bankaların alacak problemi yaşanan krizin tuzu biberi oldu. Japonya'da birçok banka alacağını tahsil edemiyor. Devlet iç borcunu kapatmak için tahvil ihaleleri başlatıyor. Ancak ihaleler beklenen ilgiyi görmüyor.
Koizumu yaşan krizi atlatmak için Merkez Bankası'nın para basması gerektiğini savunuyor ancak MB başkanı Takaneka, Başbakan'nın isteğini şiddetle reddediyor. ´Önce bankaların durumunu düzeltin; ardından para basabiliriz´ yanıtını veriyor. MB başkanı para basmanın devalüasyonla sonuçlanacağını ve bu gelişmenin Japon ekonomisine karanlık günler yaşatacağını savunuyor.
Ülkede yapılan araştırmalara göre halk geleceğe umutla bakmıyor. Ülkede yaşayan insanların yüzde 60'ı ´şimdilik´ hayatlarından memnun olduklarını ancak birkaç yıl sonrası için aynı şeyi söyleyemeyeceklerini belirtiyorlar. Krizin etkisiyle halk harcama yapmıyor. Birikimler ´yastık altına´ gidiyor. Talebin gün geçtikçe düştüğü Japonya'da, birçok ürünün değeri birkaç yıl öncesinin altında. Tüm bu gelişmelere karşın Japon Halkı karizmatik başbakanları Koizumi ve hükümete ümitle bakmak istiyor. Koizumi'nin kendilerinden istediği iki yıllık bekleme süresini şimdilik vermiş görünüyorlar.
Bu durum LDP içinde çetin bir savaşın ilk belirtileriydi. Görevde bulunduğu süre içinde gafları ve yönetim yanlışlarıyla gündemde olan Mori'nin yerini kimin alacağı tartışması başladı.
LDP siyasi partilerin hemen hepsinde yaşanan bir süreç geçiriyordu. Bir yanda yıllardır partide bilek çürüttüklerini iddia eden dinazorlar diğer yanda ise değişim önücüsü yenilikçiler...
Dinazorlar partinin duayenlerinden biri olarak kabul edilen ve bir dönem başbakanlık yapan Kakuei Tanaka taraftarlarından oluşuyordu. Tanaka, yaptığı usulsüzlükler nedeniyle 1974´te başbakanlıktan azledilmişti. Bu tarihten sonra hayatına siyasi yasaklı olarak devam etmek zorunda kalan Tanaka yıllarca LDP'nin perde arkası başkanı olmayı sürdürdü.
Yenilikçiler kendilerini YKK olarak tanımlayan üç lider öncülüğünde ortaya çıktı. Başlattıkları harekete soyadlarının baş harflerini veren Taku Yamasaki, Koichi Kato ve Junichiro Koizumi'nin bu hareketleri bile değişimin ilk sinyalleriydi aslında. Yenilikçilerin başkan adayı, takımın beyni olan Kouzimu'ydu.
Beklenen gün geldi ve parti başkanı belli oldu. Rock müzik dinleyen, eğlenmeyi seven, ve Japonya'nın asık yüzünü güldürmeyi vaat eden 59 yaşındaki ´ruhu genç´ Koizumi yarışın galip gelen tarafı oldu. Koizumi bu zaferden iki gün sonra 487 kişilik mecliste 287 oy alarak başbakanlık koltuğuna oturdu.
Ekonomi mezunu Koizumi sıradışı yaşam tarzıyla birçok kişinin gönlünü fethetti. Boşandıktan sonra yanına aldığı ve birlikte yaşamayı tercih ettiği iki çocuğuyla iyi bir baba görüntüsü çizdi. Sumo güreşlerini izlerken kendini kaybedip çılgınca bağırması gençlerin ona olan hayranlığını artırdı.
Bugün, Koizumi'nin posterleri yok satıyor. Kadın hayranları duvarlarını onun resimleriyle süslüyor. Kadınlar Koizumi'yi ´kadınların ruhundan anlayan adam´ olarak anıyorlar. Koizumi'nin başbakan olarak seçilmesinin ardından çevre, dışişleri, ulaştırma, adalet ve eğitim bakanlıklarına kadın milletvekillerini getirmesi bu düşünceyi adeta doğruluyor.
Koizumi'nin arkasındaki bu desteğin tek nedeni halkın gözündeki sempatik imajı değil şüphesiz... ´LDP'deki değişim Japonya'daki değişimdir´ sloganıyla yola çıkan Koizumi ve ekibi başarılarını LDP'deki dinazorlara boçlular!
Yenilikçiler Japonya'daki ekonomik bunalımı son 10 yıldır hükümette olan örümcek kafalı zihniyete bağlıyorlar. LDP'nin eski yönetimini kasteden Koizumi ve ekibi bu durumu düzeltmek için halktan ve delegelerden yardım istediler. Yıllardır LDP'nin bürokrasiye takılan, kayırmacı ve halkı sömüren icraatlerinden bıkan halk da Koizumi ve ekibine istedikleri desteği vermekte gecikmedi.
İŞ BAŞA DÜŞTÜ
Ancak Koizumi için şimdiye kadar rüya gibi geçen 'poh poh'lanma dönemi son demlerini yaşıyor. Halk Kouzimu'dan icraat bekliyor. Muhalefetten çok kendi partisi içindeki rakiplerinden köstek yiyen Koizumi ve ekibini zor günler bekliyor.
Kouzimu'nun korkulu rüyası haline gelen ´dinazorlar faktörü´ hükümetin ilk icraatinde kendini gösterdi. Bürokrasinin her köşesini kapan dinazorlara karşı özelleştirme silahını kullanmak isteyen Koizumi başarılı olamadı. Posta idaresinin bir an önce özelleştirilmesi gerektiğini düşünen Koizumi konuyla ilgili önerilerini içeren bir genelge hazırladı. Genelge, çoğunluğunu dinazorlardan oluşan siyasi araştırma kurulu tarafından reddedildi.
Koizumi'nin yol yapım harcamalarının akaryakıt ve taşıt vergileriyle finanse edilmesini içeren yasa önerisi de aynı kurulun kurbanı oldu. Kurul bu yasanın belediye yönetimlerini hiçe sayacağını öne sürdü ve Koizumi'yi 'faşistlik'le suçladı.
JAPONYA'DA DURUM NE
Japonya ağır bir ekonomik durgunluk dönemi geçiriyor. Son 10 yılda üç kriz atlatan ülke 1999´da Japon ekonomisinin gözbebeği olan çip, fiberoptik kablolar ve diğer ileri teknoloji ürünlerine olan talep düşüklüğü nedeniyle dördüncü kez krize yakalandı.
Japonya'da endüstri üretimi son iki yılda yüzde 15 düştü. Elektronik eşya üretimi kapasitesinin üçte ikisini kaybetti. Tüm bu ürkütücü gelişmelerin üstüne gelen bankaların alacak problemi yaşanan krizin tuzu biberi oldu. Japonya'da birçok banka alacağını tahsil edemiyor. Devlet iç borcunu kapatmak için tahvil ihaleleri başlatıyor. Ancak ihaleler beklenen ilgiyi görmüyor.
Koizumu yaşan krizi atlatmak için Merkez Bankası'nın para basması gerektiğini savunuyor ancak MB başkanı Takaneka, Başbakan'nın isteğini şiddetle reddediyor. ´Önce bankaların durumunu düzeltin; ardından para basabiliriz´ yanıtını veriyor. MB başkanı para basmanın devalüasyonla sonuçlanacağını ve bu gelişmenin Japon ekonomisine karanlık günler yaşatacağını savunuyor.
Ülkede yapılan araştırmalara göre halk geleceğe umutla bakmıyor. Ülkede yaşayan insanların yüzde 60'ı ´şimdilik´ hayatlarından memnun olduklarını ancak birkaç yıl sonrası için aynı şeyi söyleyemeyeceklerini belirtiyorlar. Krizin etkisiyle halk harcama yapmıyor. Birikimler ´yastık altına´ gidiyor. Talebin gün geçtikçe düştüğü Japonya'da, birçok ürünün değeri birkaç yıl öncesinin altında. Tüm bu gelişmelere karşın Japon Halkı karizmatik başbakanları Koizumi ve hükümete ümitle bakmak istiyor. Koizumi'nin kendilerinden istediği iki yıllık bekleme süresini şimdilik vermiş görünüyorlar.