Güncelleme Tarihi:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, TBMM'den tezkere çıkarılmasının savaşa girme anlamı taşımadığını belirterek, “Kimse savaş tamtamları çalmıyor. Felaket tellallığı da kimse yapmasın. Ancak şunu herkes bilsin; bize gülle atanlara biz gül atmayız. Başkasının öğretisinde bu olabilir ama kültür ve medeniyet değerlerimiz bunu söylemiyor. Bizde zillet yoktur, zelillik yoktur. Atatürk'ün 'yurtta sulh, cihanda sulh' politikasını yıllar yılı tek partili dönemde bu zihniyet, silik bir politika olarak anladı ve öyle uyguladı. Atatürk'ün söylediği o değil. Atatürk'e de haksızlık etmeyin”dedi.
Kılıçdaroğlu'nun, “Yediler ve yedirdiler” sözüne de tepki gösteren Çelik, CHP Genel Başkanının benzer iddiaları karşısında AK Partililer'in açtıkları bütün davaları kazandıklarını anımsattı. Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu, Dışişleri Bakanımız Sayın Davutoğlu'nu 'ileri derecede geri zekalı' olmakla suçluyor. Sayın Davutoğlu'nu ilk akademisyenlik günlerinden itibaren tanıyan bir arkadaşı olarak söylüyorum, Sayın Davutoğlu, zekasının zekatını verse bir ömür boyu Kılıçdaroğlu'na yeter. Siz insanlara bu şekilde çamur atarak, hakaret ederek muhalefet yaptığınızı mı sanıyorsunuz?” diye konuştu.
CHP'nin muhalefette olmasına rağmen kan kaybettiğini söyleyen Çelik, CHP'li milletvekillerinin ve CHP sözcülerinin her fırsatta Başbakan Erdoğan'ı hedef aldığını belirterek, “CHP'de Recep Tayyip Erdoğan fobisi, saplantısı oluşmuş. Onun karizmatik liderliğinin dayanılmaz ağırlığı altında eziliyorlar” dedi.
“Bizde zillet yoktur, zelillik yoktur”
Kılıçdaroğlu'nun, Türk jetinin Suriye tarafından düşürülmesinin ardından, 26 Haziran'da Meclis tatile girmeden önce son grup konuşmasındaki değerlendirmeleriyle Suriye'ye karşı gerektiğinde kullanılmak üzere Meclis'ten tezkere çıkınca yaptığı açıklamaların birbiriyle çeliştiğini ifade etti. Hüseyin Çelik, şunları söyledi:
“Bir milyona yakın bir ordu besliyoruz. Ordumuz bu ülkenin asli kurumlarından birisidir. Çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Ordumuz 365 gün, 24 saat savaşa hazır olmak durumundadır. Değilse gerçek manada bir ordudan söz edemezsiniz zaten. Tezkere çıkarmak, savaşa hazır olmanın yasal prosedürlerinden birisidir. Ertesi gün savaşa girecek değiliz. Kimse savaş tamtamları çalmıyor. Felaket tellallığı da kimse yapmasın. Ancak şunu herkes bilsin; bize gülle atanlara biz gül atmayız. Başkasının öğretisinde bu olabilir ama kültür ve medeniyet değerlerimiz bunu söylemiyor. Bizde zillet yoktur, zelillik yoktur. Atatürk'ün 'yurtta sulh, cihanda sulh' politikasını yıllar yılı tek partili dönemde bu zihniyet, silik bir politika olarak anladı ve öyle uyguladı. Atatürk'ün söylediği o değil. Atatürk'e de haksızlık etmeyin.”
“Sayın Başbakan, halkının gönlünü çoktan fethetmiş”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Erdoğan'a yönelik, “Sen Şam fatihi değil olsan olsan Şam Babası olursun” dediğini hatırlatan Hüseyin Çelik, “Bu kadar pespaye, bu kadar sokak ağzı, TBMM'nin çatısı altına yakışır mı? Bir genel başkan bu kadar basit bir söylemle halkının karşısına çıkar mı? Sayın Başbakan 'Şam fatihi' olmak gibi bir iddiada değil. Şam'ın sokaklarında Sayın Başbakan, halkının gönlünü çoktan fethetmiş Sayın Kılıçdaroğlu. Sen sokakta 3 gün 3 gece dolaş seni tanımazlar bile Şam'da. Beyrut'ta da tanımazlar, Amman'da da tanımazlar, Kahire'de de tanımazlar, bilmezler ama Sayın Erdoğan gidip Beyrut'ta miting yapıyor” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, AK Parti Hükümeti'ni mezhepçi politika yapmakla suçladığını söyleyen AK Parti Sözcüsü Çelik, “Kaddafi Sünni miydi Alevi miydi Şii miydi? Kaddafi Sünniydi, Hüsnü Mübarek de Sünniydi, Yemen'in başındaki insan da Sünniydi ama biz iki ülke için ABD'yle ters düştük. Hangisidir bunlar İran ve Suriye. İkisinin de yönetimi Şii'dir. Biz o konularda onların haklı olduğuna inandığımız için bu meselelerde Türkiye üzerine düşeni yapmıştır. Bundan sonra da yapacaktır. Dolayısıyla bizi böyle itham etmek nadanlıktan başka bir şey değildir” diye konuştu.
Doğalgaz ve elektrik zamları
2002'de 200 kw/saat harcama yapan bir asgari ücretlinin, aldığı maaşın yüzde 20,2'sini elektrik faturasına ödediğini kaydeden Çelik, “Bir asgari ücretli yine 200 kw/saat harcama yaparsa bunun maaşı içindeki payı yüzde 9,6'dır. Eğer siz hayat standardını, paranın alım gücünü, insanların gelir düzeyini hesaba katmadan nominal rakamlar üzerinden hesap yaparsanız halkı kandırırsınız” dedi.
Doğalgaz zammı konusunda da 2002 yılına ait rakamlar veren Çelik, 125 metreküp doğalgaz harcayan bir asgari ücretlinin, aldığı paranın yüzde 32,2'sini doğalgaz faturasına ödediğini; bugün ise aynı asgari ücretlinin aynı miktar doğalgaz kullanması durumunda maaşının yüzde 18'ini doğalgaz faturası olarak harcadığını vurguladı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, “Türkiye, doğalgazı dışardan ithal ediyor. Son 3 yılda bizim enerjiye verdiğimiz para 250 milyar dolardır. Bizim öyle doğalgaz, petrol yataklarımız yok. Bu Hükümet, 3 yıl boyunca doğalğaza zam yapmadı. 1 Şubat 2009'da ise doğalgaz fiyatında yüzde 14'lük, 1 Mayıs 2009'da yüzde 21 indirim yapıldı. İndirim yapıldığı zaman iyi. Peki dünyada petrol, doğalgaz fiyatları altüst olduğu zaman, zam yapıldığı zaman niçin birileri kıyameti koparıyor” dedi.
1 Ekim 2011, 1 Nisan 2012 ve 1 Ekim 2012 tarihlerinde doğalgaz fiyatlarına 3 sefer zam yapılmasına rağmen, bugünkü doğalgaz fiyatının 1 Kasım 2008'deki fiyattan daha düşük durumda olduğunu hatırlatan Çelik, şunları söyledi:
“2009'da ham petrolün varil fiyatı 57 dolardı. Dün itibarıyla 115 dolara çıktı. Tam yüzde 101 artış söz konusu. Türkiye doğalgazda kendisini sadece Rusya'ya mahkum etmiş değil. Başka ülkelerden de doğalgaz alıyoruz. Hatta uzun pazarlıklar sonunda Rusya'dan alınan doğalgazın fiyatında indirime gidildi. Nükleer santral projesi hayata geçtiğinde Rusya'dan 6,5 milyar dolarlık daha az doğalgaz satın almış olacağız. Sabah akşam nükleer enerjiye karşı çıkanların da bunu bilmesi gerekiyor. Sayın Kılıçdaroğlu, kelimeleri, özellikle rakamları çarpıtıyor. Gözünün içine baka baka halkımızı aldatıyor.”