A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2006 15:20
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun, TÜPRAŞ'ın yüzde 51'lik hissesinin blok satışına ilişkin ihale komisyonu kararının yürütmesini durdurması kararını değerlendiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, “Elbette, idarenin her türlü işlem ve eylemi yargıya açıktır ve aynı zamanda idare, yargı kararlarını yerine getirir. Ama zaman zaman ortaya çıkan kararlar, satış öncesine dönüşüm fiilen ve hukuken imkansız olduğu noktada ortaya çıkar. Böyle durumlarda ise fiili yargı kararının sonucu farklı olur” dedi.
Şener, partisinin Sivas'ın Şarkışla İlçe Teşkilatı kongresine katılmak üzere geldiği ilçede, Gürçayır Belde Belediyesi Başkanlığı'nı ziyaret etti.
Burada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun, TÜPRAŞ'ın yüzde 51'lik hissesinin blok satışına ilişkin ihale komisyonu kararının yürütmesini durdurması kararını değerlendiren Şener, bundan sonraki sürecin hukuki süreç olduğunu belirterek, “Dolayısıyla burada hukukçular var. Şimdi dün TÜPRAŞ'a ilişkin Danıştay'ın verdiği karar var. Bu kararın nasıl değerlendirileceği konusu ayrı bir alandır. Bununla ilgili gerekli değerlendirmeleri Özelleştirme İdaresi yapmaktadır. Ve sonunda nasıl bir uygulama yapılacağı ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
Şener, şöyle devam etti: “Farklı hukuki tartışmalar var. Zaman zaman bu tür konular farklı şekilde ele alınabiliyor. Ama kesin şöyle olacak diye vaktin erken olduğunu düşünüyorum. Elbette idarenin her türlü işlem ve eylemi yargıya açıktır. Ve aynı zamanda idare, yargı kararlarını yerine getirir. Ama zaman zaman ortaya çıkan kararlar, satış öncesine dönüşüm fiilen ve hukuken imkansız olduğu noktada ortaya çıkar. Böyle durumlarda ise fiili yargı kararının sonucu farklı olur. Bunu biz TMSF'de yaşadık. Bazı bankaların Fon'a devri ile ilgili kararlar vardı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen bu bankalar, fon bünyesinde ya birleştirilmiş veya satılmıştı. Ve o bankalar tamamen ortadan kalkmışlardı. Böylece bir safhada yargı, bu bankaların Fon'a devriyle ilgili kararı iptal etti. Bu karar iptal edilince biz değişik hukukçulardan, ilgili kurumlardan mütalaalar istedik. O mütalaalardan bize gelen bilgilere göre denildi ki (Fon'a devir öncesine dönmek fiilen ve hukuken imkansızdır. Fiili ve hukuki imkansızlık vardır) denildi. Dolayısıyla daha önceki duruma dönmek imkansız olduğu için uyguluma ona göre yapılmıştır. Bugünkü gazetelere baktığımda, gazetelerde de yargı kararlarına uymayla ilgili durumlar olduğu gibi fiilen ve hukuken satış öncesi duruma dönmek mümkün mü, değil mi? Bunun tartışması yapılıyor. Neticede sonucun ne olacağı ile ilgili bugün itibariyle, özellikle benim burada hüküm ifade eder bir ifade kullanmam mümkün değildir.”