OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 22, 2003 00:00
Devlet Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Abdüllatif Åžener, ''ekonomi bakanlığı teÅŸekkül ederse, böyle bir göreve talip misiniz?'' ÅŸeklindeki soru üzerine, ''böyle bir göreve talibim'' dedi.NTV'de katıldığı programda soruları yanıtlayan Åžener, ''uygulanmakta olan ekonomik programın baÅŸarıya ulaÅŸması için bundan sonraki en önemli yapısal reformun ve bu baÄŸlamda Türkiye'de sıkıntılı olarak bahsedilen bankacılık sektöründe atılması gereken adımların neler olduÄŸunun'' sorulması üzerine, iç ve dış borçların toplam tutarının yani borç stoÄŸunun çok büyümüş olmasının, Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu olduÄŸunu söyledi.    Bu borç stoÄŸunun yıllardır büyüyerek devam ettiÄŸini ve GSMH'nin yüzde 80'i civarında bir kamu borç stoÄŸu bulunduÄŸunu anlatan Åžener, bu kadar yüksek bir borç stoÄŸu oranının da, borçların çözülebilirliÄŸiyle ilgili bir tereddütü sürekli gündemde tuttuÄŸunu ve borçlanma ihalelerindeki faiz oranlarını etkilediÄŸini söyledi.    Buna baÄŸlı olarak da borç stoÄŸunun büyüdüğü ve büyüme riski taşıdığıyla ilgili bir tereddütün, kamudan kaynaklanan bir etkiyle piyasalardaki dengeleri belirlediÄŸine iÅŸaret eden Åžener, şöyle devam etti: ''Bu temel sorunun ortadan kalkması lazım. Yani kamu borç stoÄŸunun aÅŸağıya çekilmesi, bunu yaparken de reel faiz oranlarını mutlaka düşürmek gerek. Sonuçta bütçede faizlere giden paraların miktarının düşmesi lazım ve artık bütçe bir maliye politikası aracı haline dönüşebilmelidir.   Şu andaki haliyle, görüntüsüyle, bütçenin bir maliye politikası aracı olma özelliÄŸi aÅŸağı yukarı kaybolmuÅŸ vaziyettedir. Çünkü hareket alanı yok, son derece de dar. 145 katrilyon liralık bütçenin 65.5 katrilyon lirası faiz ödemelerine gidiyor.''     243 KATRÄ°LYON LÄ°RA KAYNAK GEREK Şener, bütçeden faizler çıkarıldığında 80 katrilyon liralık hizmet olduÄŸunu, devletin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için bu harcamayı yapması gerektiÄŸini ifade ederken, bunun için 2003 yılında devletin 101 katrilyon lira vergi toplaması ve 142 katrilyon lira da borçlanma olmak üzere, 243 katrilyon lira kaynaÄŸa ihtiyaç duyduÄŸunu söyledi.    ''80 katrilyon liralık iÅŸ yapacaksınız, 243 katrilyon lira bulacaksınız. Dengelerin son 10 yıl içerisinde ne kadar bozulduÄŸu bu tablodan açıkça görülmektedir'' diyen Åžener, devamla şöyle konuÅŸtu: ''Bunu tekrar düzene sokabilmenin yolu ise bir kere borç stoÄŸunu azaltacaksınız, diÄŸer taraftan reel faiz oranlarını düşüreceksiniz, bütçedeki faiz ödemelerinin payını azaltacaksınız. Bütçe bir maliye politikası aracı haline dönüşecek. Siz bununla kamu giderlerinin büyüklüğünü belirlemek suretiyle veya kamu giderlerinin bileÅŸimini ayarlamak suretiyle aynı ÅŸekilde kamu gelirlerinin büyüklüğünü ve bileÅŸimini ayarlamak suretiyle ekonomide olumlu etkiler yapabileceksiniz. Bunu saÄŸladığınız zaman bütün mekanizmalar düzelir.'' Şener, bunu gerçekleÅŸtirebilmek için hükümet olarak öncelikle ilk günden itibaren faiz dışı fazlanın yüzde 6.5 olarak ayarlanacağının ifade edildiÄŸini ve bu rakama büyük bir önem atfedildiÄŸini, burada amaçlarının, normal harcama dışında bir fazlanın bütçede oluÅŸturulması ve bununla borç stoÄŸunun eritilebilmesi olduÄŸunu kaydetti. BORÇLARIN ÇEVRÄ°LEBÄ°LÄ°RLİĞİ Borçların çevrilebilirliÄŸi diye bir kavram olduÄŸunu, borçların çevrilebilirliÄŸi diye bir sorun bulunmadığını kaydeden Åžener, ÅŸunları söyledi: ''Hazine, yıllardır borçları zaten çeviriyor. Bu ne demektir? Borcu borçla ödüyor. Sorun burada deÄŸil. Sorun borçların stok olarak azaltılması suretiyle çevrilebilmesidir. Borç stoÄŸunu bir taraftan azaltacaksınız, diÄŸer taraftan da borçlarınızın vadesi geldiÄŸinde bunu düzenli ödeyebileceksiniz. Bunu saÄŸlamanın yolu faiz dışı fazlayı vermek ve bunu bozmadan bütçe uygulamasını devam ettirmek. DiÄŸer taraftan ekonomiye güven telkin etmek suretiyle reel faiz oranlarının düşmesi ki önümüzdeki süreç içerisinde savaÅŸ atmosferi sorasında düşeceÄŸini bekliyoruz.''     ''FAÄ°ZLER TEKRAR Ä°NÄ°Åž TRENDÄ°NE GÄ°RECEK'' Şener, savaÅŸ gündeme girdikten sonra faizlerde bir tırmanma olduÄŸunu belirtirken, ''ÅŸimdi tekrar iniÅŸ trendine girecektir ve biz 2003 yılı içindeki hazine ihalelerindeki reel faizlerin yüzde 20'nin altda olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla yüzde 6.5 faiz dışı fazla, yüzde 20'nin altındaki bir reel faiz oranı ve diÄŸer taraftan en az yüzde 5 civarında gerçekleÅŸecek olan büyüme hızıyla, yıl sonu itibariyle baktığımızda, borç stoÄŸunun GSMH içindeki payının çok düşmüş olduÄŸunu göreceÄŸiz. Biz bu trendi yakalamak suretiyle dengeler kurmaya çalışıyoruz'' ÅŸeklinde konuÅŸtu. ''MEVCUT BANKALAR SAÄžLIKLI BÄ°R YAPIDA'' Şener bu arada, Türkiye'de bankacılık sistemiyle ilgili çok önemli bir sorun bulunmadığını, bundan 2 yıl önce krize yol açan bir finans sektörü zaafının ÅŸu anda bulunmadığını anlatırken, 20'nin üzerinde bankanın fona devredilerek, piyasadan çekildiÄŸini hatırlattı.    Şener, ''ÅŸu anda mevcut piyasada bulunan bankalar saÄŸlıklı bir yapıdadırlar. Bankacılık sektöründe de önemli bir sorun görülmüyor'' diye konuÅŸtu. Bu bankaların yeniden yapılandırılmaları için 20 milyar dolar harcandağı, ancak bu bankalardan elde edilen gelirin ise 2 milyar doları bulmadığının hatırlatılması üzerine de Åžener, ''gelen para, verilmiÅŸ gitmiÅŸ batan bankalara. KonuÅŸtuÄŸumuz dengeler, bu batan bankalarla birlikte ortaya çıkan dengelerdir'' diye konuÅŸtu. Åžener, batan bankaların fona aktarılmasının ardından yükümlülüklerin yerine getirilmesi için Hazine'den 20 milyar dolar civarında para çıkmış olduÄŸunu ifade ederken, her batan bankanın arkasından kamunun bir yük taşıdığını kabul etmek gerektiÄŸini söyledi.     KADROLAÅžMA Ä°DDÄ°ALARINA YANIT Şener, ''aşırı kadrolaÅŸma'' konusunda bazı eleÅŸtiler bulunduÄŸu hatırlatılarak, ''bu konuda bazı sınırlar aşıldı mı?'' ÅŸeklindeki soru üzerine, ÅŸunları söyledi:    ''Hangi siyasi parti gelse bütün basın, kamuoyu, (aman kadrolaşıyorlar) diye yazar, konuÅŸur ve yayın yapar. Ondan sonra bir baÅŸka siyasi parti geldiÄŸinde aynı ÅŸekilde yayınlar yapılır. Benim bildiÄŸim 40 senedir de bu iÅŸ böyle devam eder. Bir taraftan (kadrolaşıyorlar) denir ve sürekli aynı süreç tekrar edilir. KadrolaÅŸma dediÄŸiniz; bir takım bürokratları alıp, yerine yeni bürokratları, baÅŸka bürokratları koymak ise bu zaten iÅŸin doÄŸasında, karakterinde vardır. Çünkü Anayasa'da bakanların ve hükümetin siyasi sorumluluÄŸu vardır ve bu sorumluluÄŸu taşıyan bir bakanın, bir hükümetin elbette güvendiÄŸi bürokratlarla iÅŸi yürütmesi lazım. Dürüst, çalışma düzeninin kendisiyle uyumlu olup olmadığına bakar, araÅŸtırır ve beraber çalışma özelliklerine sahip, iÅŸi bilen insanları belli birimlerin başına getirir ve daha rahat çalışma ortamına girer. Bu çok doÄŸal ve tabii bir ÅŸeydir. Bunu bir kadrolaÅŸma gibi olumsuz algılamak ve yayın yapmak çok doÄŸru deÄŸil.''    BÃœROKRATLARIN SORUMLULUÄžU Şener ayrıca, Türkiye'nin bu duruma gelmesine sadece eski politikacılar deÄŸil, aynı zamanda eski bürokratların da sorumlu olduÄŸunu ifade ederken, ''Nasıl siyaset sahnesinde yer alan eski partiler bu seçimle Meclis dışı kalmışlarsa, Türkiye'yi bu hale getiren bürokratların da deÄŸiÅŸmesi en doÄŸal ÅŸeydir'' ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
button