Güncelleme Tarihi:
Felsefe öğretmeni İbrahim Er'e, görme engelli olduğu için karşı çıkan bir grup veliye, Isparta Valisi Halil İbrahim Daşöz insanlık dersi verdi.
Ámá öğretmeni ‘‘istemiyoruz’’ diye dilekçe veren 43 veliye tepki gösteren Vali Daşöz, ‘‘Başarılı bir öğretmenimiz. Alnından öpülmeli’’ dedi.
ISPARTA'nın Keçiborlu İlçesine bağlı Senir Beldesi'nde görev yapan lise felsefe öğretmeni İbrahim Er'in görme özürlü olduğu için bir grup veli tarafından istenmemesi, başta Vali Halil İbrahim Daşöz olmak üzere, Milli Eğitim camiasında büyük tepkiye neden oldu. Vali Daşöz, ‘‘Bu bir insanlık ayıbı’’ dedi.
Senir Lisesi'nde okuyan öğrenci velilerinden 43'ü, görme özürlü bir öğretmenin derslerde öğrencilere verimli olamayacağını öne sürerek, görevden alınması için Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurdu. Bu veliler, ‘‘Ya görevden alırsınız ya da Ankara'ya gideriz’’ tehdidinde de bulundu.
Isparta Valisi Halil İbrahim Daşöz, kasabada bir grubun aleyhinde kampanya başlattığı İbrahim Er'e sahip çıktı. Daha önce Isparta'nın Gelendost İlçesi'nde 2 yıl felsefe öğretmenliği yaptıktan sonra bu öğretim yılında Keçiborlu'ya bağlı Senir Beldesi'ndeki liseye atanan öğretmen 29 yaşındaki İbrahim Er'in başarılı bir öğretmen olduğunu belirten Vali Daşöz, ‘‘Onun alnı öpülmeli’’ dedi.
VALİ: KARŞI ÇIKANLAR KÖR
İbrahim Er'in mesleğini başarıyla yaptığını gururla takip ettiğini belirten Daşöz, ‘‘Gelendost'ta öğretmendi ve çok başarılıydı’’ dedi. Daşöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Bulunduğu okulda felsefe derslerine gerek kalmadığı için başka bir yere vermemiz gerekiyordu. Aslen Dinarlı olduğu için de oraya en yakın olan Senir'de görevlendirdik. Fakat orada bazı veliler, 'Biz ámá öğretmen istemiyoruz' diye imza toplamışlar. O öğretmen orada görev yapacak. Ona sahip çıkılması gerekir. Alnından öpülmesi gerekir. Bazıları bunu kampanya şekline dönüştürüyor. Bu doğru değil. Çok başarılı bir öğretmendir. Felsefe dersinde en iyi öğretmenlerden biri. Onun ámá olması sıkıntı yaratmıyor ki. Okula eşi getirip götürüyor. Kimseye külfeti yok. Kendi işini kendisi görüyor. İbrahim öğretmen, yerinde kalacaktır. O öğretmen, o kasaba için şans. Kasabada bir felsefe öğretmeni buluyorlar ve kıymetini bilmiyorlar. Kasaba adına üzücü bir olaydır. O belki görme özürlü ama onunla uğraşanlar ondan daha kör. Görevine engeli yok. O beldede daha doğru dürüst derse girmedi. Nereden biliyorlar başarılı olmadığını? Böyle bir şey olamaz. Biz özürlü insanlarımıza sahip çıkmalıyız. Ben İbrahim öğretmenin sonuna kadar arkasındayım. O imza kampanyasını başlatanları da kınıyorum. Aynı görev yerinde öğretmenlik yapacak.’’
MÜDÜR: BAŞARILI
Er'in görevden alınması için velilerin başlattığı imza kampanyasıyla ilgili Senir Lisesi Müdürü Halil Çakır, konuşmaktan kaçındı. Çakır, ‘‘Bu konuda açıklama yapma yetkisine sahip değilim’’ dedi. Keçiborlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Fuat Atlı da olaydan haberi olduktan sonra okul müdürü ve öğretmenlerle görüştüğünü söyledi. Atlı, ‘‘Arkadaşlar, öğretmen Er'in oldukça başarılı olduğunu belirti. Daha sonra velilerle bir görüşme yaptım ve kendilerine bu tepkinin erken olduğunu söyledim. Velilerimiz biraz evhamlı davranmış ve görme özürlü bir öğretmenin başarılı olamayacağına karar vermişler. Şu anda İbrahim Er'in çalışma grafiğini izliyoruz’’ diye konuştu.
Isparta Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Hasan Hüseyin Akagündüz, bu kampanyanın insanlık onurunu zedeleyici bir davranış olduğunu belirterek, ‘‘Benim de üniversitede görme özürlü bir öğretmenim vardı ve çok başarılıydı’’ diye konuştu.
Gururum kırıldı
FELSEFE öğretmeni İbrahim Er, kendisini ‘‘istenmeyen öğretmen’’ ilan ederek aleyhinde imza kampanyası başlatanlar için ‘‘Gururumu kırdılar’’ dedi. Bu tavır ile bazı insanların manevi saldırısına uğradığını söyleyen İbrahim Er, duygularını şöyle anlattı: ‘‘Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden mezun oldum. Bu bölümü kendim istedim. Çünkü, insanlarla bir arada olmayı çok seviyorum. Kendimi bildim bileli çok başarılı öğrenciydim. Küçük yaşta geçirdiğim ateşli bir hastalık nedeniyle gözlerimi kaybetmem okuma azmimi kırmadı, daha da kamçıladı. Meslek yaşamım daha yeni. Isparta'nın Gelendost ilçesinde 2 yıl öğretmenlik yaptım.’’
Bu öğretim yılında kendi isteği ile Keçiborlu'nun Senir Beldesi'nde liseye atandığını anlatan İbrahim Er, ‘‘Ancak, burada ders yılı başlamadan sorunlar yaşanmaya başladı. Okulda öğrencisi bile bulunmayan bir vatandaşımız, öğrenci velilerini harekete geçirmiş. Daha sonra yerel gazeteler benimle ilgili haberler yazmış. Durduk yerde 'Veliler görme özürlü öğretmenin tedirginliğini yaşıyor' denilmiş. Daha sonra imza toplanması olayı oldu’’ diye konuştu.
İbrahim Er, aleyhindeki kampanyayı ‘‘bazı cahil kişilerin saldırısı’’ olarak niteledi.
Bakanlık: Yasal hak
MİLLİ Eğitim Bakanlığı, görme engellilerin öğretmenlik yapmasının yasal hak olduğu yönünde görüş bildirdi.
Öğretmen İbrahim Er olayında olduğu gibi, daha önce bir başka ámá öğretmenin atamasında görüş soran İstanbul Valiliği'ne Bakanlık Özel Eğiktim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden verilen cevapta şöyle deniliyor:
‘‘Normal okullarda görevlendirilen görme engelli öğretmenler, sonuçta görme engellileri değil, gören çocukları yetiştireceklerdir. .... Esasen görenlerle birlikte uzunca bir eğitim sürecini başarı ile tamamlayarak öğretmenliğe hak kazanan engelli öğretmenlerin de mutlaka normal çocukların eğitimine kendilerini adapte edecek metod, teknik ve araçları hazırlamaları gerekir. Görme engelli öğretmenin, okulun resmi evrakı üzerinde bizzat gerekli işlemleri yapması zor olabilir. (Sınıf geçme ve diploma defterini doldurmak gibi) Bu öğretmenden yönetim işlerini bizzat yapmaları istenmemelidir.’’
Yazıda, görme engelli öğretmenlerin sınıf yoklaması, yazılı sınavlar gibi işlerde nöbetçi öğretmenlerden yararlanılması önerisinde bulunuluyor.