Sen nerede ben orada

Güncelleme Tarihi:

Sen nerede ben orada
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 12, 2005 00:00

Nahit MenteÅŸe, BaÅŸbakan Süleyman Demirel’e ulaÅŸmak, havayı bildirmek için telefon ediyor ama Demirel’in telefonunu bir türlü düşüremiyordu. ‘Telefon arızalı’ diye düşündü. Ahizeyi kapattı. Telefon çaldı.Arayan Ankara Sıkıyönetim eski Komutanı Korgeneral Nihat Özer’di. MenteÅŸe’ye ÅŸunları söyledi:‘Sayın MenteÅŸe, biri karacı, diÄŸeri denizci iki albay sizi almaya gelecek. Genelkurmay’a teÅŸriflerinizi rica ediyoruz.’İki albay, MenteÅŸe’nin bulunduÄŸu dairenin kapısını çaldı. Son derece saygılıydılar. Denizci albay ‘Hayri Ãœndül PaÅŸamın hürmetleri var’ dedi. MenteÅŸe, ‘Acelemiz yoksa buyurun birer çay içelim’ diye komutanları evine davet etti. TeÅŸekkür ettiler. MenteÅŸe ile bir albay otomobilin arka koltuÄŸuna oturdu. Demirel, hayatının en zor gecelerinden birisini yaşıyordu. Birden kapı açıldı. Nahit MenteÅŸe girdi. Söze, ‘Şimdi Genelkurmay BaÅŸkanlığı’ndan geliyorum’ diye baÅŸladı. MenteÅŸe, bu sözlerinin ardından sustu. Odayı yeniden derin bir sessizlik kapladı. MenteÅŸe devam etti:‘Ordu bu gece yönetime el koydu. Beni çağırdılar Genelkurmay’a, gittim. Size yakınlığımı bildikleri için benden rica ettiler, git bunu Sayın BaÅŸbakan’a söyle, diye. Ama sizi burada tutmak istemiyorlar, Çanakkale’ye götürecekler; Gelibolu’ya. Hanımefendi gelmek isterse onu da alabileceksiniz.’Demirel, Nazmiye Hanım’ın bulunduÄŸu kata Nahit MenteÅŸe ile birlikte çıktı. Demirel, eÅŸine ihtilal olduÄŸunu, kendisinin Çanakkale’ye götürüleceÄŸini, endiÅŸe edecek bir durumun olmadığını söyledi. Nazmiye Hanım’ın gözleri doldu. AÄŸlamamak için kendisini zor tutuyordu.Sesi titreyerek ‘Seni yalnız bırakmam. Sen neredeysen ben de orada olurum’ dedi. Bu sözler Demirel’i de duygulandırdı. Ona bir kez daha ’Merak edecek bir ÅŸey yok. Gelme’ dedi. Süleyman Demirel’in eÅŸinin gelmemesi için ısrar etmesinin nedeni, 1960 ihtilalinde yaÅŸanan bazı çirkinlikleri hatırlamasıydı. ‘Ne olur ne olmaz, sen gelme’ diye yineledi. Nazmiye Demirel, o kritik ve zor gece Demirel’in ‘gelme’ sözlerine, ‘Hayır geleceÄŸim’ diye karşılık veriyordu. Demirel, bir an eÅŸine sarıldı. Öylece kalakaldılar.Sesi güzel kendi güzel niye ‘Köşk’ oyu çıkmasınEmniyet Müdürü Ãœnal Erkan, yardımcısı Ali Akan, Siyasi Åžube Müdürü Haluk Bahçekapılı, Trafik Åžube Müdürü Barbaros Aydın, AsayiÅŸ Åžube Müdürü Tahsin Gürdal, Personel Åžube Müdürü Hayati Uyar komutanlarla sohbet ediyordu. Personel Åžube Müdürü Hayati Uyar, olaylara isyan ediyor, ‘Vallahi Atatürk yaÅŸasaydı çizmelerini giyer bu olaylara hemen müdahale ederdi. Nedir bu insanların çektiÄŸi’ diye söylendi. Bazıları, ‘İçki içmeyen Hayati bu gece içki içip sarhoÅŸ mu oldu?’ diye düşündü. Bazı emniyetçiler konuyu deÄŸiÅŸtirmek istedi. TBMM’de CumhurbaÅŸkanlığı seçim turlarında Ajda Pekkan’a oy çıkmasına herkesin ÅŸaşırdığını belirten bir müdür, ‘Kadının sesi güzel, kendi güzel, niye oy vermesin’ diyordu. Saat 20.00’de Recep PaÅŸa bize kokteyl verecekİçiÅŸleri Bakanı Orhan Eren, Ankara’nın yeni Emniyet Müdürü’ne çok güveniyordu. Günde 3-4 kez telefonla konuÅŸuyorlardı. O gün Emniyet Müdürü Ãœnal Erkan, İçiÅŸleri Bakanı Orhan Eren’e telefon etti. Komutanın geldiÄŸini, personel ve araç konusunda bilgi istediÄŸini belirtti, ‘Ortalıkta dolaÅŸan laflara bakılırsa bu iÅŸin artık eli kulağında. Hava bana göre öyle’ dedi. Telefonda uzun bir sessizlik oldu. Ãœnal Erkan telefonun hattı kesildi sandı. ‘Alo. Sayın Bakanım’ dedi. Karşıdan, ‘Ünal bunu ÅŸimdi nereden çıkardın?’ diye soruldu. Erkan, havayı yarı ÅŸaka yarı ciddi bir biçimde söyledi. Erkan’ın gözü, masasının üzerinde duran Sıkıyönetim Komutanı Ergun’un kokteyl davetiyesine takıldı.- Recep PaÅŸa, bize kokteyl verecek. AkÅŸam saat 20.00’de müdür yardımcıları, ÅŸube müdürleri ve yardımcılarıyla birlikte Mamak’ta olacağız. Ä°smet - Esat tamam ama devleti kurtaramayacağızTBMM’de, Maliye Bakanı Ä°smet Sezgin ve Enerji Bakanı Esat KıratlıoÄŸlu ile ilgili gensoru görüşmeleri vardı. AP Genel Sekreteri Nahit MenteÅŸe TBMM’de MSP grubunu bölmeye çalışıyordu. O gün TBMM’de de bir gariplik vardı. Nahit MenteÅŸe’nin, duyduklarını Demirel’e aktarması gerekiyordu. Nahit MenteÅŸe, ‘Efendim Ä°smet’i ve Esat’ı kurtaracağız ama galiba devleti kurtaramayacağız’ dedi. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!