Güncelleme Tarihi:
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, tv100'de yayınlanan Az Önce Konuştum programında Candaş Tolga Işık'ın sorularını cevapladı.
YARIŞMALARA 1 MİLYON ÖĞRENCİ BAŞVURDU
Bayraktar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Savunma sanayi bizim yarışmalarımızda ufak kaldı. Yüzde 5-10'u geçmiyor. İlk yıllarda savunma sanayi ağırlıklıydı. Şuan 41 yarışma var. Bu yıl sadece bu yarışmalara 1 milyon öğrenci başvurdu. Bizim binlerce takımımız var. 41 yarışma var. Çip yarışmasından tutun da güneş enerjili çalışan araç yarışmasına kadar, çok geniş yelpazede yarışmalarımız var. Girişim programlarımız da var. İzmir ve Ankara'da 10 farklı dalda bir program başlattık. 1 milyon öğrenci 300 bine yakın takım kurup bu yarışmalara başvuruyor. Dünyada 1 numara olmuş insansız hava araçlarımız var. 32 ülkeye ihracat ediyoruz.
TEKNOFEST ARTIK KENDİ REKORLARINI KIRIYOR
Bu bizim neslimiz için dalga geçilecek hayallerdi. Burada yetişen kuşak için normal. Öğrenilmiş çaresizliğin bu kuşak için yıkılmış olduğunu görüyoruz. TEKNOFEST dünyanın en büyük etkinliği. Hem yarışma platformu olarak öyle hem de toplumla buluşması olarak öyle. TEKNOFEST artık kendi rekorlarını kırıyor. T3 Vakfı ve Bakanlığın gönüllüleri tarafından düzenleniyor. İnanılmaz bir sinerji doğuyor burada. Burada her şey ücretsiz. Normalde fuarlar ticari etkinliklerdir. Burası öyle değil. TEKNOFEST, bir toplumun geleceğini inşa etme hikayesidir. Bu meseleyi toplumun geleceği olarak görenler 'geleceğimiz için TEKNOFEST önemli' diyor. Teknoloji festivali dünyada yapılan bir şey değildir. Karpuzun, kirazın festivali olurdu. Biz 'acaba' kuşağıydık. 'Acaba olur mu' diyorduk. Ama bu gençlik öyle değil. Bize düşen vazife de onlara destek olmak.
BÜTÜN AYRIŞTIRMALARIN İLKEL VE HAKSIZ BİR ŞEY OLDUĞUNU ANLAMALIYIZ
Ayrım yapmayı normal kabul etmemeliyiz. Hayatımızda bunu yaşadık, gördük. Başını örttüğü için işinden olanı gördük. Bütün bu ayrıştırmaların ilkel ve haksız bir şey olduğunu anlamalıyız. Böyle yapınca medeniyet inşa edemiyorsunuz ve onu parçalıyorsunuz. Bundan uzak kalmamız lazım ama hala bunun bazı kesimler tarafından yapıldığını görüyorsunuz. BAYKAR'da kimseye ayrım yapmayız. BAYKAR'da yakın çalışma arkadaşımız ve İstanbul Teknik Üniversitesi'ni birinci olarak bitirmiş. İş hayatında tesettüre gireceğini söyleyince bilinen çok büyük bir şirket 'Bizden ayrıl' demiş. İyi ki ayrılmış. Bu ilkel yaklaşım bu kadar başarılı bir gencin önüne set çekmiş. Şimdi tüm dünyaya nam salan bir eserin üretiminde çalışıyor. Bu ilkel dürtülerimizden kurtulmamız lazım.
Bir devletin 100. yaşına gelmiş olması çok önemli. İkinci yüzyıla TENKOFEST kuşağıyla beraber giriyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında ne yapabiliriz diye düşündük. Ankara ve İzmir'de de TEKNOFEST yapalım ve ikinci yüzyıla daha büyük heyecanla girelim dedik. Onun için TEKNOFEST İstanbul, Ankara ve İzmir'de yaptık. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve gazilerimizin ruhunu en güzel böyle yad edeceğimizi düşündük. Tam bağımsızlık misyonunu taşıyoruz. Bağımsızlık için teknolojin tüm alanlarında müreffeh olacak şekilde yüksek teknoloji geliştirmemiz lazım.
BİZİM AMACIMIZ ÇEKİRDEKTEN YETİŞTİRMEK
Bizim amacımız çekirdekten yetiştirmekti. En imkanı olmayan çocuk için de bu imkanı yaratmak amacımızdı. Sadece okuluyla buraya gelebilecek çocuk çok önemli bizim için. Onun için ulaşımı da ücretsiz yaptık. T3 Vakfı'nın tek bağışçısı BAYKAR. 100 bin genci Özdemir Bayraktar Milli Teknoloji Programı kapsamında TEKNOFEST'e getirdik ve deneyim yaşattık. Paydaşlarımız da yüzbinlerce genci buraya getirdi. Çünkü bir çocuğun bir uçağa dokunması çok önemli. Benim hikayemde öyle çünkü. Ben de Türk Havacılık Kurumu'nun etkinliğine gitmiştim. Burada 120 paydaşımız var. Paydaşlarımız aynı zamanda yarışma düzenleyicisi. Burada büyük bir organizasyon var. Burada sivil teknoloji için de birçok ürün var. Buraya kimse yarın daha fazla satış yapmak için gelmiyor. Buraya dönüşüm için bir toplumu dönüştürmek için geliyorlar. Bu çok önemli.
3 SENE ÖNCE YAPTIĞI KONUŞMA
'2023'te ülkemizin ilk insansız savaş uçağını yetiştirmeyi hedefliyoruz' demişim. Biz 2023'e 1 ay kala yaptık. Fikirlerimde nokta değişen bir şey yok. Ülkemizin 5. Nesil Savaş Uçağı programı var. Bu nesilde lider olmanız pek mümkün değil ama insansız hava araçlarında dünyada birinci olabiliriz. Stratejik bakmak lazım. SİHA'larımız oyun değiştirici oldu. Bayraktar TB2 dünyada en fazla tankı imha etmiş bir uçak. Bu sonucu asla beklemeyeceğiniz bir uçak. Bu sonucu gelişmiş bir savaş uçağından beklersiniz. Paradigma teknolojilerinin asimetrik avantajlarını kullandı. Yok ettiği sistemler daha teknolojik sistemler. Çünkü yeni bir teknoloji bu. Konvansiyonel yönteme karşı bu teknoloji koyunca asimetrik bir başarı elde ediyorsunuz. Şuan Bayraktar TB2 en yakın rakibinden 5 kat daha fazla bilinir durumda. En fazla ülkeye ihraç edilmiş SİHA platformu. Biz bunlar için AR-GE desteği almadık. Akıncı'yı TB2'den elde ettiğimiz gelirle geliştirdik. Kızılelma'yı da TB2 ve Akıncı'dan elde ettiğimiz gelirle yaptık. Bu teknolojilerin tümünü öz kaynaklarımızla geliştirdik. Dünün yarışlarına değil yarının yarışlarına odaklanmamız lazım. Bu bir strateji. Kaybettiğimiz yılları anca böyle kapatabiliriz. Peşinden gidecek olursak yetişmemiz mümkün değil. Havacılıkta yolcu uçağı üretmeye kalksanız yapamazsınız. Ama orada bir kırılma olursa yakalayabilirsiniz. Örneğin drone taksiler gelecek. Bizim gibi ülkeler için yarın doğacak alanlara yönelmek önemli. TEKNOFEST'te de bu stratejiyi güdüyoruz.
PANDEMİDE ÜRETİLEN SOLUNUM CİHAZLARI
Bizim burada gücümüz olması için kendi medeniyetimize dönüp dünyaya bir şey söylemelisiniz. Pandemide solunum cihazı bulunamadı. Niye? En zeki çocuklar daha çabuk daha çok para kazansızlar diye. Solunum cihazı yaptık. Bir ekip kurduk. En hızlı şekilde yapabilelim diye ekip kurduk. Herkes kurtuluş savaşı seferberliğinde çalıştı. 15 günde yaptık ve tüm dünyaya ihraç ettik. Bir tane bile solunum cihazı olmayan ülkeler vardı. Biz bu bakış açısıyla gençlerimiz donansın istiyoruz. Ne yaparsan yap azami ölçüde insanlığın faydasını gözet diyoruz. Birinci cümle 'En hızlı şekilde para kazan' olmamalı. Böyle olunca sonuç sosyal medyada yüzünüz daha iyi görünmesi oluyor. Ama dünyada insanların ihtiyacı olan daha temel şeyler var.
"BAKYAR'IN KASASINA GİREN PARANIN YÜZDE 99.8'İ YURTDIŞINDAN"
BAKYAR'ın kasasına giren paranın yüzde 99.8'i yurtdışından. 32 ülkeye ihraç yapıyoruz. Kendi sınıfın en iyisi Bayraktar TB2. Dünyanın en iyisi demiyorum. Kendi sınıfının en iyisi. Birçok sivil operasyonda da kullanılabiliyor. Türkiye muadil ürünleri yurt dışından alıyordu. Türkiye, onların onda birine daha gelişmiş teknoloji alıyor. TB2'yi İsrailliler yapmış olsaydı şuan verdiğimiz paranın 5-10 katını verip alırdık. Uçak gemisinden kalkan İHA yapıldı ABD'de. Ama SİHA yapılmadı. Helikopter platformları vardı. Ama bunların zafiyetleri var. Biz bu konsepti ortaya attıktan ABD ve İsrail 'Biz yapacağız' dedi. Kısa pistli gemiden kalkan SİHA. Bu çok stratejik bir kabiliyet. Çünkü bunu görememişlerdi.
KANADALI FİRMANIN KAMERA VERMEMESİ
Azerbaycan kendi topraklarında operasyon yaptı. Kendi sınırları içerisinde yaptı. Bizim SİHA'lar kullanıldı. 44 günde bitti. Bize Karabağ Nişanı tevcih edildi. Bizim çocukluğumuzda Hocalı katliamı yaraydı. Allah nasip etti. SİHA'larımız toprakların geri kazanılmasında önemli rol oynadı. Kanada, Ermeni lobilerinin baskısıyla SİHA'larda kullanılan kameraya yasak koydu. Azerbaycan'a verdiğimiz uçaklarda Kanada kameraları vardı. Hatta Türkiye'de sevinenler de oldu. 'ROKETSAN'ın geliştirdiği mühimmat. Kameralar da bizim. Sonuç değişmeyecek neye seviniyorsunuz' dedim içerde sevinenlere. Kanada kameraları satmayınca bizde bizimkileri takarız dedik. Böylelikle ASELSAN'ın kamerası 10'dan fazla ülkeye ihraç edildi. Bize kamera ambargosu konulunca bir şey daha söyledik. 'Bugün vermiyorsunuz bizim için bir şey değişmeyecek ama SİHA'ya ihtiyacınız olursa ve biz vermezsek sizin için çok şey değişir' dedik. Çünkü SİHA'ları yok. Ukrayna'da kullanılınca Bayraktar TB2 için insanlar para topladı. Biz çocukların verdiği, topladığı parayı alamayız dedik. Biz de medeniyetimiz gereği İHA'ları bedavaya verdik. Dünya döndükçe bu olay konuşulacak.
SİYASETE GİRECEK Mİ?
'Cumhurbaşkanı Erdoğan siyaseti bıraktıktan sonra Selçuk Bayraktar yerini alacak' iddiasına ilişkin konuşan Bayraktar "Daha önce 'Mücadele bunu gerektirse bundan çekinmem' dedim. Biz toplumla beraber Milli Teknoloji Hamlesi'ni gerçekleştirmek için bir mücadele veriyoruz. Bir anlamda bir duygu paylaşımı yaşıyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu bir siyasi söylem. Birileri 'Bunları dışardan alalım, haz ülkesi olalım' diyebilir. Birileri bu hamleden rahatsız oluyor. Niye bundan rahatsız oluyorlar? Başka ajandaları olabilir. Veci Hürkuş neden parodi karakter haline getirildi? Sekteye uğramış medeniyet çocuklarıyız. Savunma sanayisinde 20 sene önce yüzde 80 oranında dışa bağımlıydık. Şuan yerli katkı yüzde 80. Birileri neden bize ambargo konduğunda seviniyor? Gönüllere girdiysek siyasete girmemize gerek yok. Birileri garip garip bahanelerle, harici ajandalarla bu işlerin önüne takoz koyacaksa her türlü mücadeleyi yaparız. Farazi şeyler üzerinden konuşmaya gerek yok. Şuan benim önümde buradaki çocuklarla yapacağım çok şey var. Onlar bana 'Ağabey' diyor, ben de onlara kardeşim diyorum. Ben bu işleri yaparken iç huzurum çok fazla. İç huzurunuz bu kadar varsa neden kulvar değiştirirsiniz ki? Ben insanların bu yapılan işlere teveccühü görüyorum. Benim bir yolum var ve orada ilerliyorum. Ama önümüze ne çıkacak bilmiyoruz. Biz SİHA'lar ilk kullandığımızda ilk ses Meclis'ten, Sezgin Tanrıkulu'ndan geldi. Biz sesin neden oradan geldiğini biliyoruz. Zihniyetin ne olduğunu biliyoruz. Not ediyoruz biz de. Biz tam bağımsız ve müreffeh olacağız. Bu işleri yok edeceklerini ortaya koyuyorlar. Devrim otomobilini yok edenler de 'Biz bu ülkenin geleceğini karartıyoruz' demediler. Başka bir şey söylediler. Biz bu projeleri kökleştirmeye çalışıyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi kökleşsin istiyoruz. Bu da toplumda yaygın hale gelmesiyle olur. Bunun için 9'uncu TEKNOFEST'i yapıyoruz" dedi.