Selahattin Demirtaş: Türkiye'yi zor günler bekliyor

Demirtaş, bazı partili milletvekili ve belediye başkanıyla birlikte Suruç’taki canlı bomba saldırısının meydana geldiği Amara Kültür Merkezi’ni ziyaret etti. Patlamanın olduğu noktaya gül bırakan Demirtaş, burada yaptığı konuşmada ise Kıbrıs gezisini iptal etmeyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek özetle şunları söyledi:

TÜRKİYE’Yİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR

“Zor günler, bugünlerde Türkiye’nin bütün Ortadoğu coğrafyasının kaçınılmaz kaderi olmuş durumda. Görünen odur ki bu zor günlerden daha önümüzde yaşanacak olanlar var. O nedenle daha tedbirli, daha dikkatli olmalıyız, herkes yaşadığı yerde daha tedbirli daha güvenlikli olmalı, bunlarda zere kadar duygu kalmamış, her yerde en vahşi en barbarca saldırıları yapabiliyor, o nedenle dayanışma içerisinde bu anlayışın bu topraklarda yer edinmeyeceğini ortaya koyacağız. IŞİD, DAİŞ anlayışı, tekfirci, tekçi anlayış, ırkçı katliamcı, tecavüzcü anlayış bu topraklarda yer bulamayacak, defolup gidecek bu topraklarda.

GÜVENLİK VE İSTİHBARAT ZAFİYETİ VAR

Devlet içerisinde bunları destekleyenler var. Devlet içerisinde aynı zamanda istihbarat ve güvenlik zafiyeti var. Bakın bu ülkenin Cumhurbaşkanı bu katliam gerçekleştiğinde, burada 32 genç katledildiğinde, paramparça olduğunda yurtdışı gezisindeydi. Kıbrıs çokta uzak değil, yurt dışı gezisini kesip Türkiye’ye dönmedi, aynı Cumhurbaşkanı bir yurt dışı gezisindeyken Suudi Arabistan Kralı öldü, yurt dışı gezisini hemen yarıda kesip kralın cenazesine katıldı. Kendi ülkesinde 32 genç paramparça olmuş 100’ün üzerinde yaralı var, Kıbrıs gezisini iptal etmeye tenezzül etmiyor. Halen bu ülkenin Cumhurbaşkanı bu katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dilemiş değil, acısını paylaşıyorum demiş değil, Allah rahmet etsin demiş değil, ülkenin Cumhurbaşkanı.

IŞİD ÜZÜLSÜN İSTEMİYOR

Çünkü IŞİD üzülsün istemiyor, IŞİD’in eli soğusun istemiyor, IŞİD Türkiye’den korksun istemiyor. IŞİD’i besleyen zihniyet işte bu zihniyet. Neredeyse HDP’yi terör örgütü ilan etmiş durumda ama IŞİD tecavüzcü ve barbarlarına toz kondurmuyor, başını okşuyor. Musul konsolosluğu işgal edildiği de rehineler nasıl kurtarıldı IŞİD’in başı okşandı. Türkiye’de hasbelkader yakalanan IŞİD militanları serbest bırakıldı, rehine takası pazarı yapıldı, bunu da Cumhurbaşkanının kendisi söyledi. Bakın 32 genci katleden IŞİD’e yönelik 2 gündür tek bir operasyon yapılmadı. Tutuklanan yok, gözaltına alınan yok, işte bu zihniyet, bu anlayış bu tür terör örgütlerini besleyen zihniyettir.

UYUYAN IŞİD HÜCRELERİ VAR

Sayın Davutoğlu IŞİD’e karşı mücadele konusunda samimiyseniz, bakın sizler bir yıl içerisinde 10 bin HDP’liyi tutuklamış durumdasınız, belediye başkanımızdan milletvekilimize, meclis üyemizden il, ilçe başkanlarımızdan 10 bin kişiyi yakalayıp tutukladınız, samimiyseniz IŞİD hücrelerine de baskın yapın, tutuklayın. Uyuyan IŞİD hücrelerine, yardım edenlere, yataklık edenlere operasyon yapın, görelim, inanalım. Adıyaman’dan, Konya’dan, Kayseri’den, Bingöl’den, İstanbul’dan, Adana’dan IŞİD’e eleman gönderen transit sivil toplum örgütleri var. İsmi dernek ama IŞİD’e eleman kazandırıyor, dünyanın dört bir yanından gelen teröristleri buralarda örgütleyip, Suriye’ye, Irak’a gönderiyorlar, Türkiye bütün bunları engelleme konusunda yetersiz kalıyor. Sayın Davutoğlu “elinizde belge var mı” diyor. Buyurun beraber Akçakale’ye gidelim, bakalım orada neler oluyor. Yıllardır kapalı tuttuğunuz Ceylanpınar’daki TİGEM arazisine gidelim neler oluyor, kimlere eğitim veriliyor. İşte IŞİD ve benzeri örgütler buralarda besleniyorlar, rahatlıkla sınır da silah aldılar, silah gönderdiler lojistik, istihbarat eleman desteği öyle sağladılar. Ülkenin başbakanı Davutoğlu’nun bunlardan haberi yoksa demek ki sen bu ülkenin Başbakanı olamamışsın.

TEKÇİ ZİHNİYET DAYATILIYOR

Bize her yerde bize kendimizi inkar dayatılıyor, IŞİD’in zihniyeti budur tekçi zihniyettir, ya bana biat edeceksin ya da çoluk çocuk demeden, yaşlı, genç, kadın, bebek demeden paramparça edeceğim seni mesajı vermek istiyor, bu tekçilik, tekfircilik inancı maalesef siyasette de mevcuttur. Maalesef Türkiye siyasetinde de bize tekçilik dayatılıyor. Tek dil olacaksanız, tek din olacaksınız, tek ırk olacaksınız, ya biat edeceksiniz ya da size bu topraklarda yaşam şansı tanımayacağız diyorlar. Bütün bu zülüm anlayışı karşısında çaresiz değiliz, çare nedir derseniz çare tıpkı buraya gelip, İstanbul’dan, Samsun’dan, Trabzon’dan, Adana’dan, Ankara’dan gelip ‘yalnız değilsiniz ey Kobanililer, yalnız değilsiniz Suruç’takiler’ diyenlerdir, dayanışma göstereceğiz, direneceğiz. Bir yandan insanları diri diri yakan, kadınları köle pazarında tecavüzcü ruhla satan, pazarlayan, kelle kesen anlayış varken bir yandan da karınca kararınca topladıkları kitapları, oyuncakları otobüslerle buraya getirip, insani değerleri yüceltmeye çalışanlardır. Umut bu duygulardır, işte umut bunlardadır. Burada ölen Kürt müdür, Türk müdür, Çerkez midir önemi yoktur, insandır insan. Sarılmamız gereken, bizi kurtaracak duygu budur. Bizi kurtaracak şek Türklüğümüz, Kürtlüğümüz, Araplığımız değil insani değerlerimizdir.

MESAJLARINI TAŞIYACAĞIZ

32 genç arkadaşımızı, pırıl pırıl genç kardeşimizi kaybettik, burada dün katledilen arkadaşlarımızın bir kısmı doktor, hukukçu, psikolog olacaklardı, yaşasalardı bu meslekleriyle ezilmiş halkımıza destek sunacaklardı. İşleri yarım kalmadı, getirdikleri mesaj neyse işte buraya öyle güçlü bir şekilde yerleştirdiler ki, öyle bir daha asla çıkmayacak şekilde gönüllere nakşettiler ki işte o çocukların emanetini, mirasını, mesajı taşımak boynumuzun borcudur. Hunharca, insanlık dışı, vahşi katliamı lanetlemek için buradayız. Siz bu acılara yabancı değilsiniz, yabancı değiliz. Binlerce yıldır hepimize dayatılan ölüm ve zülüm oldu. Öz vatanımızda yüzyıllardır köle muamelesi gördük. Bu yaşadığımız ilk acı değil, bu halkın kalbinde patlatılmış ilk bomba değil, ne yazık ki öyle görülüyor ki son da olmayacak.”

Demirtaş: Yaptığımız çağrı doğru bir çağrı

CNN Türk’e de röportaj veren Demirtaş şunları söyledi:

“Tabi ki tedbir alınması, dikkatli olunması. Şimdi Cemil Bayık ne çağrı yapmış, HDP’den bizden yaptığı çağrı ile nasıl bağlantılandırılabilir. Nasıl bir bağlantı kuruluyor anlamakta zorlanıyorum. Yani şurada tedbir alınmış olsaydı 32 genç beden parçalanmamış olacaktı. Bunun hesabını vermesi gerekenler HDP’nin tedbir alsın diye yaptığı çağrı üzerinden HDP’ye saldırıyorlar. Gerek istihbarat gerek güvenli zaafiyeti olmasaydı ya da bizim arkadaşlarımız tedbirli davransaydı bu yaşanmayacaktı işte. Yaptığımız çağrı doğru bir çağrı. Türkiye toplumu her yerde panik havasıyla, korkarak değil daha dikkatli daha duyarlı bir şekilde bu barbarca saldırıları önleyebiliriz diyorum.”

Demirtaş Suruç hakkında açıklama yaptı