Güncelleme Tarihi:
Bakan Soylu yaptığı açıklamada, sel felaketi üzerinden siyaset yapanlara sert tepki göstererek, "Elektriğin verilemediği köylere helikopterle elektrik gönderiyoruz. Milletimizin, vatandaşlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma kolay bir travma değil. Buranın üzerinden siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır, şeytanla işbirliğidir" ifadelerini kullandı. Soylu şunları söyledi:
'YAŞADIĞIMIZ SEL BUGÜNE KADAR GÖRDÜĞÜM EN AĞIR TABLO'
"Bulunduğumuz Bozkurt ve Kastamonu'nun diğer ilçeleri, aynı zamanda Sinop'umuz ve Bartın'ımızda meydana gelen sel felaketi sonrasında sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla arkadaşlarımızla ayrı ayrı bölgelerde çalışmalarımıza devam ediyoruz. HES'in hemen üzerinde ağaçların kökleriyle beraber suyun şiddeti sebebiyle koparılıp dağın tepesinden büyük bir çıplaklık açıldığını gördük. Normal olmayan bir manzarayla karşılaştık. Yaşadığımız sel bugüne kadar gördüğüm en ağır tablodur. Sadece Bozkurt'taki tablo 5 Dereli'nin üstündedir. Esnaf açısından, kayıplarımız açısından, altyapı açısından ağır bir tablo var. Etkilediği insan sayısı açısından da ağır bir tablo var.
'KİMSE 'NEREDE BU DEVLET' DEMEDİ
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve yönetiminde afet sonrası vatandaşımıza ve milletimize karşı en ufak bir mahcubiyet yaşamadık. Kimse 'Nerede bu devlet' demedi. Devlet bütün unsurlarıyla, kurumlarıyla var gücüyle büyük bir çaba ortaya koydu, koymaya devam ediyor, edecektir. Biz burada insanların yaralarını sarmak için çaba sarf ederken 'Ben nasıl bir dedikodu oluşturayım, bunu nasıl bir siyaset malzemesi yapayım' düşüncesinde olanlar var. Biz işimizi yapıyoruz.
'BURANIN ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAK ŞEYTANLA İŞBİRLİĞİDİR'
Bin jandarma personelimizle, binin üzerinde AFAD gönüllüsüyle, bini aşkın sadece kamyon, vidanjör ve aynı zamanda bütün temizliği yapabilecek araçlarla birlikte temizlik yapıyoruz. Elektriğin verilemediği köylere helikopterle elektrik gönderiyoruz. Milletimizin, vatandaşlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma kolay bir travma değil. Buranın üzerinden siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır, şeytanla işbirliğidir. 'HES patlamış' Bu borulu bir HES, barajlı bir HES değil ki, nasıl patlasın? Ama milletin kafasını karıştıracaklar ve siyaset üretmeye çalışacaklar. Bu yalan makinelerine milletimizin itibar etmemelerini altını çizerek söylemek istiyorum.
'BUNLARI ABARTMAK KİMİN İŞİNE GELİYOR, BİLMİYORUM'
Bir yalan daha: '500 kişi, 1000 kişi öldü.' Kimden duydun? 'Oradan bir görevli söyledi.' Hayatını kaybeden 58 vatandaşımızın 15'inin kimliği henüz belli değil. 112'ye gelen kayıplar 143 civarındaydı vefatlar da dahil olmak üzere. Aralarında mükerrer oldu, daha sonra ihbarların sayısı arttı. Onlardan ulaştıklarımız, yaşadıklarını gördüklerimiz oldu. Bütün bunları düşe düşe ihbar rakamı 62 buradaki ihbar, yaklaşık 14-15 de Sinop'taki ihbar. Toplam 77. Bu 77'nin hepsi kayıptır veya arama kurtarma yapılacak diye bir şey yok. Bunları abartmak kimin ne işine geliyor, bilmiyorum. Öyle dedikodularla karşı karşıyayız ki 'Acaba aynı okullarda mı okuduk, aynı memlekette vatan sevgisini mi aldık' diye düşünüyorum. Bence muhalefetin bu olmaması gerekir. Muğla'daki tüm hasarları ödeyerek geldik. Muğla ne zaman oldu? 10-14 gün. Tarım hasarlarının tespiti devam ediyor. Antalya'da yine hasarların önemli bir bölümü ödendi. Vatandaşımızın en ihtiyaç duyduğu anda bu sağlanmaya çalışıyor.
'MAĞDURİYETLERİ GİDERMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ'
Sayın Cumhurbaşkanımızın AFAD'a verdiği onayla çalışmaya başladık. Yarın itibarıyla kampanyamızı başlatacağız. Şu ana kadar 47 milyon 600 bin lira yardım yapıldı vatandaşlarımızdan. 60 milyon da taahhüt var şu anda. Pazartesi itibarıyla onlar da yatıracaklar zannediyorum. Vatandaşlarımız SMS atabilirler, ayni olarak da yardım yapabilirler. Ayni yardım yapmak isteyenler, burada ne ihtiyaç olabilir? Giysi ve ayakkabı. Giyim mağazaları vasıtasıyla bunları vatandaşlarımıza ulaştıracağız. Suya ihtiyacımız her zaman var, devam edecek. Kuru gıda kolisine ihtiyacımız var. Ev eşyası göndermek isteyenler varsa irtibatta bulunabilirler. Köylerden un ihtiyacı geldi, şeker ihtiyacı var. Mutfak eşyası ihtiyacı olacaktır. Evini tahliye ettiğimiz vatandaşlara, evinde hasar olsun olmasın, 3 bin lira veriyoruz. Giyim yardımında, her şeyde bulunacağız. Evinde hasar olan vatandaşa 50 bin liraya kadar kira ve eşya yardımı vereceğiz. İlk birimini yarın herhangi bir tespit yapmaksızın başlatacağız. Bütün vatandaşlarımızın mağduriyetlerini en yüksek noktada gidermek için elimizden geleni yapacağız. Hangi belediye olursa olsun, biz ayrım yapmadık. Bizi öldürün ama bu milleti öldürmeyin. Meclis'te, dışarıda, bize karşı yaptığınız siyaset üslubundan buralarda vazgeçin. Siyasi muhalefeti, siyasi muhalefetin peşine takılan medyayı, sosyal medyayı, birtakım düşün insanlarını, bilim insanlarını sağduyuya davet ediyorum. Köy yollarının yarın akşam itibarıyla zannediyorum yüzde 90'ını bitirmiş oluruz.
PENDİK'TE CEMEVİNE ÇİRKİN SALDIRI
Batı'nın istihbaratı ciddi bir provokasyon içerisindedir. Bugün Pendik'te bir Cemevi'yle ilgili hiçbirimizin tasvip etmediği bir saldırı söz konusu oldu. Türkiye'de bir Sünni ve Alevi meselesi var mı? Var olduğunu söyleyen çarpılır. Ama bir mesele var: Acaba Türkiye'de hangi fay hattını nasıl tetikleyebiliriz? Bu bir istihbarat çalışmasıdır, çok net söylüyorum. Bugünkü olayda da failler yakalandı. Sonuç ne çıktı? Bu saldırganların Sünni, Alevi olması önemli mi? Türkiye'yi dışarıdan tahrik etmek isteyenler bunu yaptırıyorlar. Ellerindeki elemanlara yaptırıyorlar. Kim yapıyorsa cezasını çekmelidir. Bu hem ahlaksızlıktır hem de kanunen suçtur. Bugün öyle bir çatışma oluşturulmaya çalışılıyor ki sosyal medyada. Batı'nın para verip havlattığı adamları 15 gün önce Türkiye deşifre etti. Hangi vakıfların kimleri desteklediğini, hepsini biliyoruz. Ankara'da, Altındağ'da Suriyeli de olsa, Afrikalı da olsa, başka bir memlekete de mensup da olsa, Türk de olsa birbirini öldürmesini kabul etmemiz mümkün mü? Etnik köken üzerinden bir katliamı başka bir noktaya çekmek bize yakışır mı? Sayın Kılıçdaroğlu'nun her zaman olduğu gibi tuzu kuru. Irkçılık bu coğrafyanın kaderi değildir. Irkçılık Batı'nın karakteridir ve bu coğrafyaya ihale edilmek istenen bir karakterdir, biz bunu reddediyoruz.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Yıkılan binalarla ilgili İnebolu Başsavcılığımız soruşturma başlattı."
'BURADA GERÇEKTEN BÜYÜK BİR AFET VAR'
Bakan Kurum ise açıklamasında, selden etkilenen 454 bina olduğunu belirterek, "Evleri yıkılan vatandaşlarımız afet konutlarını TOKİ başkanlığımız yine 1 ay içerisinde başlatacak ve en geç 1 yıl içerisinde inşallah yapımlarını gerçekleştiriyor olacağız" ifadelerini kullandı. Bakan Kurum şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanımızın liderliğinde nerede bir sel, heyelan, deprem, yangın, afet olduysa biz hep oradaydık. Vatandaşlarımızla birlik, beraberlik ruhu içerisinde hareket ettik. Kimseyi ayrıştırmadık, ötekileştirmedik. 'Nerede bu devlet, nerede milletvekilleri, bakanlar, niye benim işim yapılmıyor' dediğini duymadık kimsenin. Depremlerde konutlarımız bitti, teslim ettik. 15 gün önce Antalya, Muğla'mızda yangın afeti yaşadık. O zaman '1 ay içerisinde konutları yapacağız' demiştik. Yaklaşık hasar gören yapıların yarısının ihalesini yaptık. Bir ay bile olmadan başlıyor olacağız. İnşallah söz verdiğimiz gibi 1 yıl içinde de yapıları yapacağız. Burada gerçekten büyük bir afet var. Bir hafta sonra inşallah esnafımızın yaralarını saracak yapısal adımları da TOKİ başkanlığımız bir hafta sonra bu cephelerin takılmasını başlatacak.
'AFET KONUTLARINI 1 YIL İÇERİSİNDE VERECEĞİZ'
Tüm afet bölgelerinde yaklaşık 454 tane selden etkilenen ağır hasarlı ve yıkık binamız var. Sinop, Bartın ve Kastamonu'da AFAD sebebiyle zarar gören, evleri yıkılan vatandaşlarımız afet konutlarını TOKİ başkanlığımız yine 1 ay içerisinde başlatacak ve en geç 1 yıl içerisinde inşallah yapımlarını gerçekleştiriyor olacağız. Derelerle ilgili yapılması gereken, gerek kesitlerin büyütülmesi, gerek yapısal iyileştirmelere ilişkin atılması gereken adımları da atıyor olacağız. Kastamonu-Bozkurt en çok etkilenen ilçemiz. 4 mahalleye su verdik, 1 mahalleye de su deposuna ana hattan su vermeye inşallah yarın itibarıyla başlıyor olacağız."
'TEK AMACIMIZ VATANDAŞIMIZA ELEKTRİĞİ HIZLICA ULAŞTIRMAK'
Bakan Dönmez de 'Tek amacımız elektriği vatandaşımızla hızlıca buluşturmak' diyerek, "Mobil jeneratörlerimiz devrede, yaklaşık 100'ü aşkın mobil jeneratörümüz ihtiyaç duyulan yerlere bağlanıyor" dedi. Bakan Dönmez şunları söyledi:
"Devletimiz daha ilk andan itibaren sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bütün kurum ve kuruluşlarıyla hemen olay yerine intikal etti. Enerji Bakanlığı olarak özellikle elektrik tesislerimiz atmosfere açık tesislerimiz. Bunların da doğal olarak bu kadar yağış ve fırtınaya dayanması mümkün değil. Birçok direğimiz yıkıldı. Yağışlar diner dinmez buradaki şirketlerimiz süratle müdahale etmeye başladılar. Tek amacımız elektriği vatandaşımızla hızlıca buluşturmak. Bozkurt'ta sokak lambaları yanıyor. Temizlik yapan binalarımız var, orada da tedbiren elektrik vermiyoruz. Temizlik biter bitmez o bölgedeki mahallerimize de elektrik vereceğiz. Kırsal alanda yer alan köylerimizle ilgili bazı problemler devam ediyor. Elektrik veremediğimiz köy sayısı bugün an itibarıyla 100'ün altına inmiş durumda. Toplam elektrik veremediğimiz abone sayısı 8 bin 843'e indi. Mobil jeneratörlerimiz devrede, yaklaşık 100'ü aşkın mobil jeneratörümüz ihtiyaç duyulan yerlere bağlanıyor."