Şekercioğlu dünyanın en büyük memeli göçünü görüntüledi

National Geographic tarafından yaban hayatı üzerine yaptığı araştırmalarla dünyanın en fazla risk alan 22 kaşifinden biri seçilen KuzeyDoğa Derneği Başkanı ve Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, dünyanın en büyük memeli göçü olan 10 milyonu aşkın meyve yarasası göçünü görüntüledi. Yarasaların göçünü izlemek için geçen hafta Kasanka Milli Parkı’nda, büyük bir ağacın üzerinde, yerden 20 metre yukarıdaki platforma saat 04.00’te giden Doç. Dr. Şekercioğlu, milyonlarca yarasanın muhteşem göçünü kaydetti. Doç. Dr. Şekercioğlu, bir yarasanın imparator kartal tarafından yenmesine de şahit oldu.

1000 FİL AĞIRLIĞINDA

Zambiya’daki dünyanın en büyük memeli göçünden çoğu kişinin haberi olmadığını belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, 1000 fil ağırlığındaki 10 milyona yakın meyve yarasasının, her kasım ayı ortasında, sadece 1 hektarlık alanda toplandığını kaydetti. Meyve yarasalarının ’Uçan tilki’ olarak da bilindiği ve her biri küçük köpek büyüklüğündeki dünyanın en büyük yarasa türü olduğunu belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, "Milyonlarca meyve yarasası her yıl kasım ortasında Orta Afrika’nın yağmur ormanlarından gelip, Zambiya’nın Kasanka Milli Parkı’nda sadece 1 hektarlık orman parçasına tutunuyor. Sayıları 10-15 milyonu bulan ve kanat açıklığı 1 metreye yaklaşan bu dev yarasaların birinin ağırlığı 300 gramı bulabiliyor. Yani sadece 1 hektar ormandaki yarasaların toplam ağırlığı yaklaşık 1000 filin ağırlığına eşit" dedi.

DÜNYANIN EN BÜYÜK MEMELİ GÖÇÜ

Fillerin de yaşadığı 400 kilometrekarelik Kasanka Milli Parkı’nda tüm Türkiye’dekinden daha fazla kuş türü kaydedildiğini söyleyen Doç. Dr. Şekercioğlu, şöyle konuştu: "Tanzanya’nın Serengeti Milli Parkı’ndaki antilop ve zebra göçü ’dünyanın en büyük memeli göçü’ olarak bilinse de bir memeli tür olan meyve yarasasının göçünde 5 kat daha fazla hayvan var. Esasında dünyanın en büyük memeli göçü, Zambiya’nın pek duyulmamış Kasanka Milli Parkı’nda gerçekleşiyor. Ormandaki yırtıcı kuşlar için de bir ziyafet oluşturan milyonlarca yarasanın ağırlığından, bazen tünedikleri ağaçlar kırılıyor. Yere ve suya düşen yarasaları timsahlar, piton yılanları ve dev kertenkeleler yiyor. Ama milyonlarca meyve yarasası için Kasanka Milli Parkı ve çevresindeki binlerce meyve ağacı bu riske değiyor."

10 BİN KİLOMETREKAREDE BESLENİYORLAR

Her akşam saat 18.00’de güneş batarken tüneklerinden ayrılan milyonlarca yarasanın gökyüzünü bir bulut gibi kapladığını ve hepsinin ayrılmasının yarım saati bulduğunu aktaran Doç. Dr. Şekercioğlu, "Bir gecede 60 kilometre uzağa uçup geri dönebilen 15 milyona yakın yarasa, 10 bin kilometrekarelik alanda meyvelerle beslendikten sonra, beslendikleri alanın 1 hektarlık alana gün doğarken geri dönüp gün boyu uyuyor. Yarasaların gün batımında ayrılıp gün doğumunda kolonilerine geri dönmesi ise tüm dünyadaki en muhteşem 10 yaban hayatı olayından biri. Tüm gökyüzünü kaplayan yarasa bulutu ve çıkan sesler insanın nefesini kesiyor" diye konuştu.

İNSANA HİÇBİR ZARARI YOK

Bu göçün gördüğü en muhteşem 5 yaban hayatı sahnesinden biri olduğunu belirten Doç. Dr. Şekercioğlu, şöyle dedi: "Kelimenin tam anlamıyla nefes kesici ve insanın tüyleri ürperiyor. Milyonlarca yarasa son derece koordineli şekilde birbirlerine çarpmadan sadece 1 hektarlık alandan her gece ayrılıyor. Tüm gece beslenip sabah geri dönüyor. Tabi beslendikleri meyvenin tohumlarını da binlerce kilometrekarelik alana yayarak, bölgedeki ağaçların yetişmesinde çok kritik bir ekosistem hizmeti gerçekleştiriyor. Kasanka’daki yırtıcı kuşlar ve diğer canlılar için de önemli bir besin kaynağı oluşturuyorlar. İnsana hiçbir zararı yok. Bilakis çok huzur verici bir görüntü. Tüm doğaseverlerin kasım ayında gidip görmesini öneriyorum. Dünyadaki en muhteşem yaban hayatı sahnelerinden biri. Burada fil, sitatunga ve birçok memeli ve kuş türü de görülebiliyor."