Güncelleme Tarihi:
Birçok yerde şeker yaprağı, bal yaprağı ya da Paraguay tatlı yaprağı olarak bilinen şeker otu, anavatanı Güney Amerika olan ve yaprakları bildiğimiz sofra şekerinden 50 kat daha şekerli olan çalılık bir bitkidir. Paraguay’daki Guarani Kızılderilileri bu bitkiye “tatlı bitki” anlamına gelen ka’a he’e derler. Guaraniler şekerotu yapraklarını keskin (bitter) bir tadı olan yerba matesini ve diğer içecekleri tatlandırmak ve şifalı bitkileri tatlandırmak için kullanırdı. Ayrıca kalp için tonik olarak ve yüksek tansiyonu düşürmek, mide ekşimesi ve böbrek rahatsızlıklarını hafifletmek ve tatlı isteğini bastırmak için kullanılırdı.
İspanyol kaşifler yerli kabilelerin şekerotunu nasıl kullandıklarını not etmişlerdi ve 1800’lü yıllarda Paraguay, Brezilya ve Arjantin’deki Avrupalı göçmenler özellikle çaylarını tatlandırmak için bu bitkiyi kullanmaya başlamışlardı. Paraguay’ın Asuncion kentindeki tarım kolejinin müdürü olan İsviçreli botanikçi Moises
Bertoni 1899 yılında bitkinin ilk tarifini yayınladı. Şekerotunun kimyasal içeriğini ilk analiz eden kişi olan Paraguaylı kimyacı Ovidio Rebaudi’ye ithafen bitkinin bilimsel adını S.rebaudiana koydu. Cins adı olan Stevia adı da 16. yüzyılda yaşayan botanik profesörü Peter James Esteve’ye ithafen koyulmuştur. Bitki, İspanyolca konuşulan birçok ülkede hâlâ estevia olarak adlandırılır. Batı bu bitkiyle 1900’lerin başında ilgilenmeye başlamıştır, bu yıllarda bu eşsiz tatlı bitkinin adı yaygınlaşmış ve şekere alternatif diabet hastaları için de güvenli bir ürün olarak sunulması ticari açıdan uygun görülmüştür. Bu fikir şeker üreticileri tarafından güçlü bir muhalefet görmüş ve bu planlar hızını kaybetmiştir. 1930’lu yıllarda şekerotuna tatlılığını veren iki madde steviosid ve rebaudosid izole edilip incelendiğinde şekerden 250 kat daha tatlı oldukları tespit edilmiştir. 30 yıl içinde Japonlar şekerotu ekstresini şekere doğal ve güvenilir bir alternatif olarak kabullendi. Kuzey Amerika ve Avrupa’da bu kabulleniş daha yavaş oldu. Birleşik Devletler’de başlangıçta yasak olan şekerotu 2008’de ticari olarak kullanılan bir tatlandırıcı olabildi.
Şekerotu, boyu 3,5-9 metre arasında değişen çok yıllık bir bitkidir. Yapraklar karşılıklı, dişli, dikdörtgen-oval, sapsız ve belirgin bir biçimde damarlıdır. Yaprakların boyu 2,5 cm, eni de 1,2 cm kadardır. Çiçekler gevşek bir başta durur, disk beyaz ya da solgun mor renkli çiçekler borumsu ve 5 lobludur ve dış yüzeylerinde glandüler tüyler vardır. Bitkinin alt tarafında genellikle emici sürgünler çıkar. Şekerotunun en belirgin özelliği görülemez ama tadılır. Küçük bir parça yaprağıyla bu kadar güçlü bir şekerli tat veren başka bir bitki yoktur. 2008 yılına kadar resmi onay olmasa da bitkinin kurutulmuş yaprakları birçok yerde satılmıştır.
Yetişme Alışkanlıkları
Stevia cinsine dahil 230 civarında tür vardır, bunların çoğunun anavatanı Güney Amerika ve Kuzey Amerika’nın batısının kuru bölgeleridir. Şekerotunun anavatanı Brezilya ve Paraguay sınırında bulunan Amambay ve Iguaçu bölgeleridir. Doğal yetişme alanı oldukça sınırlıdır ve Paraguay’a özgü bir bitki olarak kabul edilir. Yarı tropikal iklime sahip ve kışın az yağış alan bölgelerde yetişir. Günümüzde yabani hayatta nadiren bulunur; Paraguay göçmeni Moises Santiago Bertoni 1899’da (1905’de yeniden) bitkiyi tanımladığında bitkinin o zamanlarda bile zor bulunduğunu anlatmıştı. Paraguay’ın kuzeydoğusundan bir bitki uzmanı da bitkinin yapraklarının yerba mate’yi (Ilex paraguariensis) tatlandırmak için kullanıldığını söylemişti. 1960’lı ve 1970’li yıllarda bitkinin tatlandırıcı etkisi üzerine fazla tanıtım olması bitkinin doğal varlığını azaltmıştı.
Ekim ve Hasat
Birleşik Devletler’in birçok bölgesinde şekerotu seralarda ya da kap bitkisi olarak yetiştirilir. Seradaki en uygun yetişme sıcaklığı 10-26 derecedir. Bitki her ortamda büyümez ve -1 derecenin altında hayatta kalamaz. Kuru toprağı sever, sıvı gübreye ve neme bol miktarda yaprakla yanıt verebilir. Çoğalma genellikle çeliklemeyle olur. Ilıman iklimlerde ticari yetiştirme genellikle seralarda olur. İhraç etmek için bitkiyi üreten ülkeler Brezilya, Kanada, Çin, Japonya, Paraguay, Güney Kore ve Tayland’dır. Yakın zamanda Asya’daki üretimin çoğu şekerotunu şekerin yerine tatlandırıcı olarak kullanmaya başlayan ilk ülke olan Japonya’ya ihraç edilmeye başladı.
Tedavi Amaçlı Kullanımı
✚ Diabet
✚ İnsülin rezistansı (prediyabet)
✚ Yüksek tansiyon
Şekerotunun geleceği parlak olabilir. Kalorisiz ve güçlü bir tatlandırıcı olarak olağanüstü bir perhiz gıdası, özellikle karbonhidrat ve kalori alımına dikkat etmesi gerekenler için, olabilir. Eğer bu kalorisiz tatlandırıcı, yüksek glisemik beyaz şekerin yerini alırsa alınan karbonhidratın kalitesi artar, dişler, kan şekeri ve sindirime faydası olur. Ayrıca şekerotu diabet hastalarında yüksek kan şekeriyle ilgili hormon ve vücut mekanizmalarını doğrudan etkileyebilir, kan şekerini düşürebilir ve yüksek şeker alımına karşı koruma sağlayabilir.
Şekerotunun faydalarının çoğu steviosid adında genellikle yapraklarda bulunan ve kuru yaprak ağırlığının % 4-20’sini oluşturan bir bileşenden gelir. Yapı olarak stevioside benzeyen ve benzer psikolojik etkilere sahip olduğu düşünülen bir diğer maddeyse rebaudiosiddir. Hayvanlar üzerinde yapılan bazı çalışmalarda şekerotunun pankreastan insülin salgılanmasını arttırdığı ama glikoz emilimi etkisi göstermediği, vücutta insülin hassasiyetini arttırdığı ve karaciğerde glikoz üretimini yavaşlattığı görülmüştür. 2. tip diabetli 12 insan üzerinde bir çalışma yapılmıştır. Araştırmacılar bazı deneklere günde 1 gram şekerotu ekstresi (% 91 steviosid, %4 rebaudosid A içeren) bazılarına da plasebo vermiştir. Şekerotu alanlarda glikoz seviyesinin plasebo alanlara göre daha düşük olduğu görülmüştür.
Steviosid ve rebaudosid A’nın kan basıncı seviyesini düşürücü etkileri de araştırılmıştır. Bu maddelerle yapılan bazı klinik deneylerde sistolik kan basıncı ve diastolik kan basıncında düşüş gözlenirken, bazı çalışmalarda bunun tersi görülmüştür. Bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Kullanım Şekli
TOZ: Toz haline getirmiş şekerotu yaprağı farklı şekillerde şekerin yerine kullanılabilir; yemeklere, içeceklere serpilebilir.
LİKİT EKSTRE: Şekerotu yaprağındaki temel bileşen olan steviosidi standardize eden gliserin ekstreleri mevcuttur. Bu ekstrelerden yapılmış ve yiyecekleri tatlandırmakta kullanılan ürünler de bulunabilir.
Uyarılar
Steviosid ve şekerotu yaprağının toksik, genetik ve kanser hastalığı açısından güvenli olup olmadığı laboratuar testleriyle araştırılmış ve güvenli olduğu görülmüştür. Şekerotu kan şekerini düşüren ilaçlarla birlikte kullanıldığında dikkatli olunmalıdır. Nadiren de olsa mide rahatsızlığına neden olabilir.