Güncelleme Tarihi:
Şeker tüketiminin kilo artıracağı yolundaki yaygın kanının doğru olmadığı ortaya çıktı.
Tüm diyet kitaplarında karbonhidratlı besinlerin ve özellikle de şekerin tüketiminin azaltılması salık verilir. Bu şekilde kolay kilo verileceği anlatılır. Ancak uzmanlar, bu görüşün doğru olmadığını, şekerin kendisinin tek başına kilo aldırma gibi bir özelliği bulunmadığını ifade ediyor.
Obesite tehlikesi uzak
Uzmanlar şekerin kiloyu artırdığını gösteren herhangi bir araştırma sonucu bulunmadını belirtiyor. Hatta yapılan sayısal karşılaştırmalar bu yargının tam tersi sonuçlar veriyor. En çok şeker tüketenler, obeziteye yakalanma ihtimali en düşük grubu oluşturuyor. Uzmanlar bu durumu yağ-şeker tüketimi arasındaki tahteravalli dengesine bağlıyorlar. Şeker tüketimi arttıkça yağ tüketimi azalıyor. Yağın bir gramında yaklaşık 9 kalori, şekerin bir gramında ise 4 kalori var. Yüksek kalorili bir besin yerine daha düşük kalorili bir besin tüketmenin avantajlarını ise sıralamak gereksiz. Ama bu veriler şekerli yiyeceklerin ölçüsüz tüketilebileceği anlamına gelmiyor.
Aslında işin özünde yatan insanların daha fazla şekerli gıdalar tüketip eskiye oranla daha hareket etmeleri. Durum böyle olunca insanlar şişmanlamaya başlıyor ve bunun suçlusu olarak da şeker gösteriliyor.
Denver’daki Colorado Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi’nde görevli uzmanlardan James O. Hill konu hakkında şunları söylüyor: 'Dünyaya bakarsanız düşük yağ ve yüksek karbonhidrata dayalı beslenme alışkanlıkları olan halkların çok azında obezite sorunu ile karşılaşırsınız. Aslında, yaptığım gözlem ve araştırmalara göre yüksek karbonhidratlı diyetler fazla yemeyi artırmıyor; tam tersine azaltıyor.'
Haydi artık hareketlenin
Hill’e göre kilo alınmasının sorumlusu şeker değil hareketsizlik. ABD’de yapılan bir araştırmada insanların yüzde 60’ının düzenli olarak spor yapmadıkları, yüzde 25’inin ise, deyim yerindeyse kollarını dahi kıpırdatmadıkları saptanmış. Hill, insanların, asıl sorumlu olan hareketsizliği görmezden gelip suçu şekerli gıdalara yıktıklarını düşünüyor. İnsanlara yüzde 55-60 karbonhidrat, yüzde 20-25 oranında yağdan oluşan bir diyet öneren Hill, mutlaka daha aktif olunması gerektiğini vurguluyor: 'Artık oturduğumuz yerden kalkmalıyız. Yürüyüş, jogging yapmalı, bahçedeki çimleri biçmeli, çocuklarımızla oyunlar oynamalıyız. Kilo vermenin sırrı burada.'