Güncelleme Tarihi:
Çelebi’nin avukatı Serkan Günel, karara itiraz edeceklerini söyledi. Çelebi’nin Hasdal Cezaevi’nde evlendiği eşi Kezban Çelebi ise kararın ardından yargıcın izni ile 5 dakika görüştüğü eşinin kararı normal karşıladığını belirterek, “Beklenen bir şeydi. Yargılanan kişi aslında o kişiler arasında en masum olanıydı” dedi.
Karar tepki gösteren Çelebi’nin babası Muharrem Çelebi de davanın peşini bırakmayacaklarını söyledi.
BU KEZ MÜŞTEKİ OLARAK GELDİ
İstanbul 18’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Çelebi’nin telefonuna ‘sehven’ yükleme yaptığı iddiasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan polis memuru Hanifi Öpaydın katılmadı. Öpaydın’dan şikayetçi olan Teğmen Mehmet Ali Çelebi Ergenekon davası nedeniyle tutuklu bulunduğu Hasdal Askeri Cezaevi’nden Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi.
EŞİ VE AİLESİ YALNIZ BIRAKMADI
Duruşmaya Çelebi’nin Hasdal Cezaevi’nde evlendiği eşi Kezban Çelebi ile babası Muharrem Çelebi, ağabeyi Volkan Çelebi, CHP milletvekilleri Bülent Tezcan, Tufan Köse ve Emre Köprülü ile CHP İstanbul il yönetim kurulu üyeleri izleyici olarak katıldı.
“CEZALANDIRILSIN”
Müşteki olarak hakim karşısına çıkan Mehmet Ali Çelebi, “Bugün Ergenekon ve Balyoz davalarında Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik yürütülen dijital komploların açığa çıkacağı bir duruşmadayız. Suç sabittir. Sanığın cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
“KARAR VEREREK ÇETENİN ÜSTÜNÜ KARA TOPRAKLA ÖRTECEKSİNİZ”
Çelebi’nin avukatı Serkan Günel ise şunları söyledi: “Ergenekon, Balyoz gibi dijital komplo davalarının bir Susurluk kazası olarak nitelendirdiğimiz kamuoyunda ‘sehven yükleme’ davası olarak bilinen davanın maalesef son duruşmasındayız. Maalesef diyorum çünkü emniyet içerisinde komplo oluşturan çetenin bir ucu yakalanabilecekken, siz sayın yargıcımız 3’üncü duruşmada karar çıkartarak bu çetenin üstünü kara toprakla örteceksiniz. Sanığın yargılanmasından çok maddi gerçeğin ortaya çıkarmayı amaçlarken, siz yargılamanın genişletilmesi yönündeki taleplerimizi reddettiniz. Bu olay, masum bir teğmenin telefonuna emniyetteyken yani güvende olması gereken yerde, bir kişinin tek başına 139 numarayı yükleyebileceği bir şey değil”
“MADDİ GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKARTILMAYACAĞI KANAATİNDEYİZ”
Çelebi’nin diğer avukatı Celal Ülgen de “Ortada polis içerisine sızmış bir çete var. Bu çeteye ‘aşağılık çete’ ismini koydum. Bu çete suçsuz insanların telefonlarına bilgisayarlarına deliller yükledi. Elinizdeki dava bir suç nasıl saklanır onun örneğidir. Bu olayları yapanlar gerçekten kamuoyu önünde mahkum olmuştur. Yargılama sonunda maddi gerçeğin ortaya çıkartılmayacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.
“TELEFONUN KİMDE OLDUĞUNU BİLMİYORUZ”
Sehven yükleme yaparak görevini kötüye kullandığı iddia edilen polis memuru Hanifi Öpaydın’ın avukatı Ali Çelik ise “Müvekkilimin iddia edildiği gibi ekleme ya da çıkarma yapamaz. Program buna müsaade etmez. Sadece önüne gelen cep telefonunu bilgisayara takıyor ve çıkış alıyor. Telefonun 1 dakika 23 saniye açık kaldığı ve yüklemenin de bu sırada yapıldığı iddia ediliyor. Oysa müvekkilim telefonun açık olduğu belirtilen bu süreden 4 saat sonra printerdan çıkış almıştır. Telefonun açık olduğu iddia edilen o zaman süresi içerisinde kimde olduğunu biz bilmiyoruz. Beraatini talep ediyorum” dedi.
SUÇUN UNSURLARI OLUŞMADI
Davayı karara bağlayan yargıç, polis memuru Hanifi Öpaydın hakkında görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verdi.
“MEÇHUL OLMAYAN BİR SONUÇLA KARŞILAŞTIK”
Duruşmadan sonra Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Bizce bilinen ve meçhul olamayan bir sonuçla karşılaştık. Sanığın beraati ile sonuçlandı. Yani dijital verilerin yüklenmesi sahte delil üretme ile ilgili bir dava beraatle sonuçlandı. Mahkemenin beraat kararı vermiş olması bu suçun işlenmediği anlamına gelmiyor. Beraat kararı ortada bir çetenin olmadığı anlamına gelmiyor. Bugün bu davada bir çetenin üzeri nasıl örtülürün örneğini izledik. Soruşturma dosyası iddianame düzenlenirken daha mahkemenin önüne gönderilirken sanıklar nasıl beraat ettirilebilir gerçek sanıklar nasıl gizlenebilirin üzerine kurgulanmıştır” dedi.
“PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Çelebi’nin babası Muharrem Çelebi de, “Bu davanın adı sehven değil kasten davasıdır. Bu dava sürecinde bildiğiniz gibi 6 savcı değişikliği yapıldı. Bu dosya neden 6 savcı değiştirdi sormak gerek. Savcılar değişe değişe bu duruma gelindi. Teğmenin telefonun yükleme yapanların aklanması çeyete ulaşılmaması için yapılıyor. Bir çete bir örgüt ver örgütü ayağı bir türlü yakalanamıyor. Yakalama aşamasında beraat kararı verildi. Teğmenin telefonunda 18 Eylül 2008’e dönüş yapılırsa 19 Eylül sabahı bazı gazeteler ‘teğmen Hizbullahçı’ diye manşet yaptılar. Acaba niye yaptılar tutuklanmasını sağlamak için yaptılar. Savcının hazırladığı iddianameye göre verilen karar normal. Peşini bırakmayacağız. ” diye konuştu.