Güncelleme Tarihi:
Bahçeli, dünkü grup toplantısında özetle şunları söyledi:
Şehitlik için Müslüman olmalı
“Şehitliğin anlam ve önemini Başbakan’dan öğrenecek değiliz. Bize edep, adap öğretmeye kalkışan Başbakan, her şeyden önce, geçmişte şehitlere karşı sergilediği pervasızlığın ve saygısızlığın hesabını vermelidir. Başbakan tarafından dile getirilen; terör eylemlerinde hayatını kaybeden sivillerin şehit kategorisine alınması bir dereceye kadar doğru ve haklı bir düşüncedir. Şehitlik hukuki bir terim veya içerik değil, dini ve milli bir kıymet hükmüdür. İnancımız, kime şehit denileceğini ifade etmiştir. Her hal ve şart altında vefat eden birisinin şehit olabilmesi için Müslüman olması mutlak anlamda gerekliliktir.
Haksızlık ve saygısızlıktır
Bunlara aldırmadan, AKP’nin şehit tanımını genişletme çabası abesle iştigal olduğu kadar, Allah ve vatan uğruna hayatlarından olan kahramanların ruhlarına haksızlık ve saygısızlıktır. Şehitliği sulandırmak, şehitlerimizi ayağa düşürmek hiç kimsenin haddi değildir. Başbakan’ın şehit tanımıyla oynaması ve bu manevi kavramı dünyevileştirmesi büyük bir gaflet ve basiretsizliktir. Hrant Dink’i nasıl ve hangi yetkiyle şehitlik mertebesine çıkarmak mümkün olacaktır? Ya da kaçakçılık yaptıkları net olan kişileri, şehit olarak görmek hangi aklın ürünü olarak değerlendirilecektir? Şehitlik önüne gelene dağıtılacak ulufe olarak da kesinlikle görülmemelidir.
Rahmani kılığa girmiş nifak
Başbakan kafasına göre şehitlik ehliyeti dağıtacak cüreti ve yetkiyi nereden almaktadır? Kendisini, şehitliği tescil eden bir konumda nasıl görebilmektedir? Bu şirk, maneviyat tüccarlığı, inanç karaborsacılığı ve manevi değer stokçuluğu değil midir? Açıktır ki, rahmani kılığa girmiş siyasi nifak, dinimizi yıpratmaktan hicap duymamaktadır. Bu şehitliğin manevi ihtişamına AKP etiketli vurulan siyasi darbe ve kelepçedir. Haçın gölgesini şehitliğin üzerine düşürmeye çalışanlar titreyip kendilerine gelmelidir. Malazgirt’in, Çanakkale’nin, İzmir’de denize dökülenlerin, Sakarya’nın, Sevr’in ve Lozan’ın intikamını alamayacaklarını iyi bilmelidirler.
Evcilik oyununa benziyor
AKP’nin, yapışık ikizi BDP ile Meclis’in zemininde mutabakat arayacağı dile getirilmiş olsa da bu iki zihniyet zaten bir ve beraber olup bölünme projesinin kökü dışarıda iki figüranı olarak siyasetin karanlık sayfalarında yerlerini almışlardır. Başbakanın BDP’ye yönelik sarfettiği hakaretamiz sözleri, BDP’nin AKP’ye yönelik küfürleri, bahçede kavga eden, ancak evde kucak kucağa oturan iki kardeşin göstermelik evcilik oyunuyla yakın benzerlik göstermektedir.”
Kişi ‘dost’unun dinindendir
“BAŞBAKAN’ın, ABD Başkanı ile, Suriye konusunda hemen hemen görüşlerinin bire bir örtüştüğünü ifade etmesi de yapılan işgal hazırlıklarının ve Suriye’yi dilimleme sinsiliğinin fikri açıdan olgunlaştığını göstermektedir. Arkadaşlık kurduğu ABD Başkanıyla da son derece uyumlu ve eşgüdüm içinde hareket ettiklerini göstermiştir. Başbakan ‘Kişi, arkadaşının dinindendir’ demişti. Şimdi biz kendisinin ne olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. AKP, okyanus ötesinin alarm zili ve küresel operasyonların ara istasyonu ve üstelik ikmal tesisidir.”
Sırada Türkiye ile İran var
“IRAK’ın kuzeyine benzer bir Kürt yönetiminin kurulması ve bir nevi peşmerge yönetiminin bu kez de Suriye’de ilan edilmesi kaçınılmaz gibi durmaktadır. Bundan sonra büyük Kürdistan’ın inşa edilmesi için çözülmesi gereken iki ülke sıraya girecektir. Bunlar da İran ve Türkiye’den başkası olmayacaktır. Arap Baharı’nın gizli namlusu önce İran’a ve arkasından da ülkemize çevrilmiş durumdadır.”