Güncelleme Tarihi:
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, TBMM’de Er Uysal Doğan’ın babası Rıza Doğan ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Aygün, "Bugünlerde Ağrı olayı sebebiyle yaptığı peş peşe yaptığı açıklamalarla gündemde olan Genelkurmay Başkanlığı, Er Uysal Doğan ile ilgili hiçbir şey yapmadı.3 yıllık yargı mücadelesi 2 hafta önce sona erdiği ve dosya Anayasa Mahkemesine gitti" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda rahat yaşaması ve vurgun düzeninin devam etmesi için 15 askerin ölüme bilerek mi gönderildiğinin tartışıldığını öne süren Aygün, kanlı gömlek sebebiyle Genelkurmay’ın ilgisizliğini gündeme yeniden taşımak istediklerini söyledi. Er Uysal Doğan’ın babası Rıza Doğan ise 2,5 senedir bu konuda mücadele verdiklerini ancak bu mücadelede kendilerine destek verme yerine kanlı torbanın gönderildiğini söyledi.
’Askeri Mahkemeler adil yargılama yapmıyor, bugüne kadar şüpheli şekilde son 22 senede 2 bin 270 askerin ölmesine rağmen kazanılmış tek bir dava olmamıştır" diyen baba Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim çocuklarımızın hiçbir sorunu yokken psikolojik tedavi görerek askere alıyorsunuz ama nedense bizim çocuklarımız askerde psikolojisi bozuk, intihar gerekçesiyle tüm ailelere böyle bir gerekçe gösteriliyor. Bizim çocuklarımız intihar edemez, etmez. Onun akabinde bize mermi parası çıkardılar. O yetmedi bir daha takipsizlik kararı, o yetmedi bir de bize kanlı torbası geldi. Yazıktır, günahtır. Bu ailelere kanlı torbayı ne diye gönderdiniz? Delil kapandı diye mi, artık delili kalmadı bunun. Askeri mahkemelerde davalar hep takipsizlik kararlarıyla sonuçlanıyor. Hiçbir sorunu olmayan Uysal Doğan, askerde intihar edeceğini de tahmin etmiyorum. Elimizde açık deliller olmasına rağmen askeri mahkemeler bunun üzerine gitmek yerine olayları kapatmayı tercih ediyorlar. Genelkurmay Başkanı bugüne kadar ne bize randevu vermiş ne bu ailelere bir başsağlığı dilemesini bilmiş. Diğer olaylara duyarlı olduğu kadar kendi askerine de duyarlı olması lazım. Kimse sorumluluğu kabul etmiyor. Sorumlusu biz miyiz; çocuklarımızı askere gönderdiğimiz için sorumluyuz. Şu anda Genelkurmay’ın yaptığı sorumluluk ailelerde, hiçbir kurum sorumluluğu kabul etmiyor."