Şehit sayılsın
Güncelleme Tarihi:
8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ölümünün 20’nci yılında Topkapı’daki kabri başında anıldı.Semra Özal tören sonrası yaptığı açıklamada, “Eşim görev başında öldürüldü. Şehit kabul edilmesini istiyorum” dedi. Bu aradaÖzal’ın ölümüne ilişkin hazırlanan iddianamedeki ilginç bir detay dikkat çekiyor. ‘Gizli tanık Selçuk’un Ergenekon davasında verdiği ifadedeki, “Gerektiğinde bir cumhurbaşkanını bile karısına zehirletebiliriz” cümlesindeki, “Karısına bile” bölümü iddianamede yer almadı.
Anma törenine, Turgut Özal’ın eşi Semra Özal, çocukları Efe, gelini Sinem, torunları Naz ve Serra Özal, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Harp Akademileri Kurmay Başkanı Tümgeneral Metin Salt, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli, eski Anavatan Partisi genel başkanlarından Ali Talip Özdemir ile vatandaşlar katıldı. Ahmet Özal ise anjiyo olduğu için törene gelemedi. Törende, Turgut Özal’ın 5 yaşındaki torunu Serra da dedesinin mezarına bir buket çiçek bıraktı. Semra Özal tören sonrası yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Rahmetlinin şehitliğinin tescil edilmesini istiyorum. Şehit olarak haklarının verilmesini istiyorum. Bu, hakikaten görevi başında öldürülmüş bir görevlidir, hakiki şehittir. Şehit olarak bu mertebeye erişmesi önemlidir. Bütün haklarının verilmesini istiyorum. Bütün derdim bu.” Semra Özal, Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkında açılan davanın hatırlatılması
üzerine, dosyayı görmediğini belirterek, davada zaman aşımı olmadığını söyledi. Semra Özal tören alanına merdivenlerin yanına monte edilen sandalye şeklindeki engelli asansörünü kullanarak indi. Tören bitiminde sistem arızalandığı için Semra Özal’ın oturtulduğu asansör, yanındaki kişilerce itilerek hareket ettirildi.
‘Karısına bile zehirletiriz’ cümlesi yok
MERHUM 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin hazırlanan iddianamedeki ilginç bir detay dikkat çekiyor. Emekli Tuğgenerel Levent Ersöz’ün Özal’ı öldürdüğü iddiasının dayanaklarından biri olan ‘Gizli tanık Selçuk’un Ergenekon davasında verdiği ifadedeki, “Gerektiğinde bir cumhurbaşkanını bile karısına zehirletebiliriz” cümlesindeki, “Karısına bile” bölümü iddianamede yer almadı. Gizli tanık Selçuk, 18 Ekim 2012’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen Ergenekon Davası’nın 248. duruşmasında ifade verdi. Gizli tanık Selçuk, savcılık ifadesine eklemeler yapmak istediğini söyledi. Gizli tanık, Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Ersöz ile Ankara’da 6-7 kişinin bulunduğu bir ortamda görüştüklerini belirterek, Ersöz’ün, “Biz çok güçlüyüz. Gerektiğinde bir cumhurbaşkanını bile karısına zehirletebiliriz” dediğini öne sürdü. Ersöz hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan Özal iddianamesinde, gizli tanık Selçuk’un bu ifadesi de suçlamanın dayanakları arasında yer aldı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, gizli tanık ifadesini ‘Özetle’ iddianameye ekledi. Gizli tanık Selçuk’un sözleri, “Ersöz’ün, ‘Biz gerektiğinde cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişiyi de zehirletiriz, öldürtürüz’ dediğini duydum” diye yansıdı. İddianamede, “Karısına bile zehirletebiliriz” bölümü yer almadı.
GİZLİ TANIKLARA SUÇ DUYURUSU
Halen Çapa Tıp Fakültesi’nde tedavi gören Ersöz, iddianame için “Hayal ürünü gizli tanıkların beyanlarıyla hazırlanmış hayal ürünü bir iddianame” yorumunu yaptı. Avukat Hulusi Coşkun da gizli tanık olarak ifade verenler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. - Nurettin KURT