Güncelleme Tarihi:
İnşaatlarda çalışarak güçlükle okutup, büyüttüğü ve Şanlıurfa’da bir köy okulunda öğretmen olarak gönderdiği oğlunun Gümüşhane'ye gelirken Tunceli'de başına gelenlerin kendisi gibi herkesi de derinden yaraladığını belirten baba Hamit Yılmaz, bir daha hiç kimsenin yüreğinin yanmaması için bu olayların son bulmasını istedi.
Geçtiğimiz Pazartesi günü düzenlenen törenin ardından babaocağı Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Demirkapı köyündeki aile kabristanına defnedilen Necmettin öğretmenin mezarından ziyaretçi eksik olmuyor.
Uzaktan yakından gelip acılarını paylaşan herkese teşekkür eden baba Yılmaz, “Benim evladım bütün Türkiye’nin evladı oldu. Bütün şehitler bizim. Bu bizim millet olarak kanayan yaramız. İnşallah oğlumun başına gelenler sebep olur da bundan sonra hiçbir ana babanın gözyaşları akmaz” dedi.
Necmettin öğretmenin görev yaptığı ilkokuldaki şahsi eşyalarının gönderilmesinin ardından henüz ellerine ulaşmadığını ifade eden Aydın, Vali Okay Memiş’in Necmettin’in öğretmenin öğrencilerini Gümüşhane’ye, öğretmenlerinin doğduğu topraklara getirme fikrini “Valimizin fikirlerini saygıyla karşılıyorum. Süreçte başından beri bizimle bizzat ilgilendi. Çocuklar bizim çocuklarımız. Onlar bizim çocuğumuz olduğundan ben çocuğumu oraya yolladım. Onlar da bizim çocuğumuz, bizim çocuğumuz da onların çocuğu. Biz aynı vatanda aynı nefesi alan milletiz” diyerek değerlendirdi.
Şehit öğretmenin kardeşi Yahya Yılmaz ise abisinin elektro gitarıyla şarkılar mırıldanarak, abisinin kangal cinsi 10 yaşındaki köpeği “Kral”dan bahsetti. Abisinin çaldığı gitarı dinleme fırsatı bulduğunu ifade eden kardeş Yılmaz, “Oldukça iyi çalıyordu. Rap müzik de çalardı” dedi.
Şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’la 8 yıl aynı sınıfta aynı sıraları paylaşan arkadaşı Murat Öktem ise Necmettin öğretmenin her zaman iyiliğini, arkadaşlığını, dostluğunu en iyi seviyede gördüklerini söyledi.
Arkadaşı Öktem, Necmettin öğretmeni şu sözlerle anlattı: “Necmettin’le 8. sınıfa kadar beraber okuduk. 4.sınıfa kadar köyümüzde okuduk ondan sonra yatılı bölge okuluna gittik. Gümüşhane’de lisede ayrı okullardaydık. Küçüklüğüm onunla geçti. Necmettin’in arkadaşlığı, dostluğu çok iyiydi. Yanında geçirdiğim zamanın nasıl geçtiğini anlamazdım. Hiçbir zaman kötülüğünü görmedim. Her zaman iyiliğini, arkadaşlığını, dostluğunu en iyi seviyede gördük. Müziğe o zamandan ilgisi vardı. Yanına geldiğimizde köydeki gitarını çalardı. Evin altındaki kahvehanede. Öğretmen olduğu zaman sevinmiştik. Böyle kötü bir haber almak istemezdik. Büyük bir dostumu ve arkadaşımı kaybettim.”