Güncelleme Tarihi:
Nusaybin İlçesi’nin Üçyol Mevkii’nde devriye görevi yürüten zırhlı polis aracına terör örgütü PKK’lılar tarafından dün saat 23.40’da düzenlenen bombalı saldırıda, 3 polis şehit oldu. Şehitlerden Nusaybin İlçesi Çevik Kuvvet Müdürlüğü’nde görevli komiser yardımcısı Oktay İzgi’nin acı haberi, Kayseri’nin merkez Melikgazi İlçesi Osmanlı Mahallesi’ndeki yakınlarını gözyaşlarına boğdu. Aslen Erzurumlu olan, evli 2 çocuk babası Oktay İzgi’nin annesi ve yakınlarının Kayseri’de yaşadığı, babasının daha önce vefat ettiği öğrenildi.
Teröritlerin Nusaybin'deki saldırısında şehit olan polis memuru 23 yaşındaki Çağdaş Arslan'ın Zonguldak'ın Beycuma Beldesi'ndeki baba evine ateş düştü.
Emniyet görevlileri, sabah saatlerinde şehit polisin babası Adnan Arslan'ın belde merkezindeki evine giderek acı haberi verdi. 2 çocuklarından birini kaybeden Adnan Arslan ve eşi Sibel Arslan gözyaşlarına boğuldu. Şehidin baba evine Türk bayrakları asıldı. Komşuları, Arslan çiftine taziye ziyaretlerinde bulundu. Sibel Arslan, "Ben sana 'gel ' dedim. Beni niye dinlemedin. Sana nasıl kıydılar" diyerek ağıt yaktı.
Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde PKK’lı teröristlerin bombalı saldırısı sonucu şehit düşen polis memuru Sezgin Uludağ’ın şehit düştüğü haberi saat 06.00 sıralarında Hisar Mahallesi’nde oturan annesi Selver ve babası Mehmet Uludağ’a verildi. Ailenin evine yakınları ve komşuları akın ederken, şehidin baba evinin bulunduğu binaya dev Türk bayrağı asıldı ve Isparta Belediyesi tarafından evin önüne taziye çadırı kuruldu.
3 yıllık polis memuru olan ve geçen yılın Aralık ayında Kütahya’dan Mardin Nusaybin’e tayini çıkan şehit polisin yufkacılık yapan babası 68 yaşındaki Mehmet Uludağ, evinde taziyeleri kabul etti. Oğluyla en son 2 gün önce görüştüğünü söyleyen Uludağ, şöyle dedi:
"Bana ’Sen arama beni hiç bir zaman, ben sizi ararım’ dedi. ’Telefon çalınca görevde olurum bakamam. Ben sizi sık sık ararım’ demişti. En sonunda bizi bugün saat 06.00’da (şehit haberinin verilmesini kastederek) aradı. Annesi dün öğleden sonra görüştü. Zaten biz onu arayamıyorduk. Bu sabah haberi geldi. Önceki gün akşam rüyamda gördüm. Kolay kolay rüya görmezdim. Rüyamda kapıyı açtı, ’Baba ne yapıyorsun’ dedi. ’İyi oğlum bir şey mi var’ dedim. ’Yok yok rahatına bak sen’ dedi. Saat 03.00 civarındaydı. Birden uyandım. Uyandığım zaman ’Allah Allah’ dedim. ’Şükür’ dedim, ’Acaba oğlanı arayayım mı yoksa aramayayım mı’ dedim. Gece görevde oluyorlardı. Dün gündüz de arayamadım. Ama annesini aramış. Dün akşam da ağabeyi ile görüşmüş. Şimdi bu sabah da bana geldiklerinde durumu izah ettiler."
"TEKRAR GÖREVE BAŞLAYALI 1 AY OLDU"
Oğlunun 3 yıllık polis memuru olduğunu belirten Mehmet Uludağ, Kütahya’da Çevik Kuvvet Müdürlüğü’nde görev yaptıktan sonra geçen yıl Mardin’e gittiğini, göreve gittikten 1 hafta sonra annesinin rahatsızlandığını anlatırken, "6 ay kadar refakatçi izni verdiler. Tekrar göreve başlayalı 1 ay oldu. Annesi rahatsızdı. 6 ay içerisinde ameliyat oldu. Devamlı bakıyoruz. Annesini sık sık arardı" diye konuştu.
"DÜKKANA SOKMADIM, OKUTTUM"
Diğer 2 oğlunun esnaflık yaptığını aktaran Uludağ, şunları söyledi:
"O yüzden oğlumun hep okumasını istedik. İçimizden bu oğlumu okutmuştuk. Arkadaşları hepsi polis olunca ’Ben polisliği seviyorum baba’ dedi. Çalışkan ve üstün başarılı birisiydi. Okulları birincilikle bitirirdi. Dükkana sokmadım hiçbir zaman ve okuttum. Annesini çok severdi ve ilgilenirdi. Annesi ufaktan çok iyi baktığı için her gün arardı."
Anne Selver Uludağ ise, evde taziyeleri kabul ederken, ’Kuzum, kuzum, kuzum gitti’ diye feryat etti.
Süleyman Demirel Üniversitesi Kimya Bölümü mezunu olan şehit Sezgin Uludağ’ın Kütahya’da görev yaparken tanıştığı ve hemşire olup İstanbul’da göreve başlayan kız arkadaşının da acı haberi aldıktan sonra Isparta’ya yola çıktığı belirtildi.