Şehit eşinden Türkiye'ye müjde

Güncelleme Tarihi:

Şehit eşinden Türkiyeye müjde
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2008 11:29

Irak'ın Kuzey'inde gerçekleştirilen büyük operasyona katılan birliklere destek vermek amacıyla sınırdaki timiyle PKK ile çatışan Piyade Üsteğmen Serkan Çakal Şubat ayında şehit düşmüştü. Eşi Zeynep 25 Şubat'taki cenaze töreninde kocasının asker elbisesini giyerek tabutu başında selam durmuştu. O gün Türkiye'yi ağlatan Zeynep Çakal, bugün Türkiye'ye bir müjde verdi. Şehit Üsteğmen Serkan Çakal'ın bir erkek bebeği olacaktı.

Haberin Devamı

ŞEHİT ÜSTEĞMEN SERKAN ÇAKAL'IN FOTOĞRAFLARI...

EŞİNİN ÜNİFORMASINI GİYİP, SELAM DURDU...

Piyade Üsteğmen Serkan Çakal'ı (32) Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde teröristlerin ateş açması sonucu şehit veren ve yatalak olan eşi ile özürlü çocuğuna tek başına bakan Harbiye Çakal, “Şehit oğlumun üç ay sonra dünyaya gelecek erkek bebeğine de Serkan adını vereceğiz. Torunum da asker olsun isterim, o da şehit olursa vatan sağ olsun derim” dedi.

Gürçeşme'deki evinde Harbiye Çakal (55), oğlu Serkan'ın şehit olduğu 24 Şubat tarihinden bu yana gözyaşlarının dinmediğini, her yeni şehit haberinde de içinin parçalandığını söyledi.      

Şehit oğlunun eşi 6 aylık hamile Zeynep Çakal'ın (22) İzmit'e annesinin evine gittiğini ve 3 ay sonra erkek torununu dünyaya getireceğini belirten Çakal, şöyle dedi: 

“Şehit oğlumun adını torunuma da vereceğiz. Ona Serkan Metehan diyeceğiz. Serkan, 'oğlum olursa adını Metehan koyacağım' derdi. Onun bize mirası gelinim ve torunum. Oğlumun yerine torunumu koyacağım. Torunum da asker olsun isterim. O da şehit olursa vatan sağ olsun derim. Takdir-i İlahi derim. İnşallah onun zamanında terör olmaz.”

“ŞEHİT OLAYIM KALEYE GÖMSÜNLER DERDİ”

Oğlunun şehit olmadan bir gün önce kendisini aradığını söyleyen Harbiye Çakal, son görüşmelerini şöyle anlattı:

“Bir yere gideceklerini söyledi. Nereye gideceklerini sordum. 'Anne sorma' dedi. Ben ağlayınca 'Anne ağlama, ağlarsan seni bir daha aramam' dedi. Bir daha da arayamadı zaten. İzmir'e gelip gittikçe 'Şehit olayım beni Kale'ye gömsünler. Sana oradan el sallayacağım' derdi. Gitti yattı dediği yere. Onlara malum oluyor gerçekten de.”

Çakal, haftada bir oğlunun yattığı Kadifekale Şehitliği'ne gittiğini, oğlunun mezarını sevdiğini, okşadığını, sonra da eve dönüp yatalak eşi ile özürlü çocuğuna baktığını söyledi.

“DOĞMAMIŞ ÇOCUKLAR ÖKSÜZ KALIYOR”

İşçi emeklisi eşi Rıfat Çakal'ın (59) yüksek tansiyon nedeniyle 8 yıl önce felç geçirdiğini ve yatağa bağımlı olduğunu ifade eden Harbiye Çakal, üç çocuğundan en küçüğü olan Gülcan Çakal'ın da ortopedik engelli doğduğunu, 7 defa ameliyat geçirdiğini, buna rağmen koltuk değneği olmadan yürüyemediğini ifade etti.
Büyük oğlu Erkan Çakal'ın da evli olduğunu ve yeni işe girdiğini söyleyen Harbiye Çakal, şöyle devam etti:

“Çocuklarım hem kendilerini hem bizi idare ediyorlardı. Serkan'ın maddi olarak da bize faydası oluyordu. 'Anneciğim siz hiç korkmayın, ben size bakarım” diyordu. Biz bir emekli maaşı ile geçiniyoruz. Şimdi haliyle maddi olarak da sıkıntı yaşıyoruz. İyi kötü geçinmeye çalışıyoruz. Ama yine de devletten bir isteğimiz yok. Arıyorlar, soruyorlar sağ olsunlar. Artık şehit olmasın istiyorum. Doğmamış çocuklar öksüz kalıyorlar. Yazık değil mi o çocuklara?”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!