Güncelleme Tarihi:
Kulaksız gözyaşları içinde Hürriyet’in sorularını yanıtladı:
BİRBİRİMİZE SARILDIK
Eşiniz şehit edildiğinden bu yana 7 ay geçti. Kimler yanınızda durdu?
Biliyor musunuz, hani o feminizmden söz edenler var ya? Kadın haklarından, çocuk haklarından söz edenler. Sokağa çıkıp “Kadın hakları” diye bağıranlar... Hiçbiri... Hiçbiri aramadı. Bir telefon bile etmedi. Ama biz şehit eşleri olarak birbirimize sarıldık, Mehmetçikler aradı sordu bizi, asker eşleri ile birbirimize sarıldık. Bu ülke için canımızı verdiğimiz insanlar ise unuttu bizi.
Peki, ya çocuklarınız? İrem ve Burak...
İrem babasına hayran bir çocuktu. Bütün kız çocukları gibi. Kızım babasız kaldı. Kim arıyor şimdi onun haklarını? Çocuk hakları diyorlar? Çocuğumun hakkı nerede? Yüreğinde hep şehit kızı olmanın gururu, kalbinde hep babasız kalmanın üzüntüsü. Kim tamir edecek benim yavrumun kırılan, incinen yüreğini? ‘Sizi anlıyoruz, yanınızdayız’ demek çok mu zor hâlbuki? Ne oldu bizim iyiliksever insanlarımıza?
ACILI KADINLARI UNUTUVERİYORLAR
En çok kime öfkelisiniz? Kimin nasıl davranmasını isterdiniz?
Sanatçı dediğimiz ve başımıza taç yaptığımız insanlardır beni en çok hayal kırıklığına uğratanlar. Her türlü toplantıda boy gösterenler, toplumun alkışladığı o kişiler, adı ‘kadın hakları’ ile başlayan konserlerde, toplantılarda boy gösteriyorlar. Acılı kadınları ise unutuveriyorlar. Benim kızım, İrem’im de bir kadın. Ama onun haklarını anımsayan tek bir sanatçı bile yok bugün.
Peki ya şehit eşleri?
Acılı insanlar birbirlerine güç veriyor. Biz çok acılar yaşadık, yaşıyoruz. İlk günler haberlere konu olup, daha sonra unutuluveriyoruz. İşte o unutulmak yok mu? İnsanı kahreden o oluyor. Ama biz şehit yakınları. Birbirimize dayanak olduk. Biz birbirimizden güç alıyoruz. Ve biz, gerçek kadınlar, birbirimize kuvvet veriyoruz.
Sevdiğim adamı öldürdüler
Benim Arslan’ım. O benim çocukluk aşkım. Biz birbirimizi çok sevdik. Beni sevgilimden ayırdılar. Bir gün bakıyoruz teröristler pusu kurmuş. Haberler “Bir asker şehit oldu” diyor ve ertesi gün herkes unutuyor. Ama benim aklımdan çıkmıyor. Çünkü benim sevdiğim adamı öldürdüler. Benim çocuklarımın babasını, benim gözlerimin önünde öldürdüler. Kalleşçe pusu kurdular. Bana da kurşun sıktılar. Hangi kadın hakları savunucusu çıkıp ‘Senin göğsüne saplanan kurşun bizim göğsümüze saplanmıştır’ dedi? Hiç! Oysaki kadınların göğsü kutsaldır öyle değil mi? Hangi kadın hakları?
Çocuklarınız babasız 7 ay geçirdi. Hiç arayan soran olmadı mı?
Arayanlar soranlar oldu. Ama çocuk haklarından söz edenleri kast ediyorsanız, hayır. Bir tek siz aradınız. İrem’im daha küçücük. Birkaç yıl sonra genç kız olacak. Onu ikna edebilecekler mi kadın hakları vardır diye? Biz kadın erkek ayırmadan, insanca yaşamak istiyoruz. Bir evden bir erkeği alarak, bir kadını yalnız bıraktılar. İşte en büyük kadın hakları ihlali! Bitsin bu zalim terör. Sevenler ayrılmasın. Yeter!