Güncelleme Tarihi:
Derepazarı ilçesinde trafik polisi olarak görev yapan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, görev yaptığı ilçeden 10 kilometre uzaklıktaki kent merkezinde olan İl Emniyet Müdürlüğü’ne gelerek tayin istemini iletmek üzere İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi ile görüşmek istedi. Personel görüş günü olması nedeniyle görüşme programına alınan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, özel kalemin odasına çağrıldı. Burada tedbir amaçlı özel kalem görevlilerince tabancası ve cep telefonu alınan Sarıcaoğlu, ardından görüşme için Müdür Altuğ Verdi’nin makam odasına girdi
KOŞARAK ODAYA GİRDİ
Görüşmede Emniyet Müdürü Altuğ Verdi, tayin isteyen polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’na personel azlığı nedeniyle şu an yer değiştirme yapılamayacağını ancak tayin döneminde kendisine yardımcı olacağını söylediği öğrenildi. Tayininde ısrarcı olan ancak isteği geri çevrilen trafik polisi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, sakin şekilde makam odasından çıktıktan sonra girişte teslim ettiği tabancası ve cep telefonunu geri aldı, ardından koşarak makam odasına yöneldi.
Sarıcaoğlu önüne çıkan özel kalemde görevli kadın polis memurunu iterek yere düşürdü. Saldırgan polis memuru kapıyı açarak makama girdi, Personel Şube Müdürü Ercan Polat’a ateş etti. Bu sırada özel kalem müdürü ve korumalar da makama koştu. Vücuduna isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Müdür Polat, yaralı halde kendini makamdan dışarı attı. Saldırgan Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’nin arkasından koştu. Emniyet Müdürü Verdi’nin "Yapma" dediği saldırgan, birkaç saniye bekledikten sonra ateş etti. O sırada odaya giren koruma polisi Yiğit Can Köksal, ateş ederek kendisini de yaralayan saldırganı vurarak etkisiz hale getirdi.
KORUMA POLİSİNİN İLK SÖZÜ: 'MÜDÜRÜM NASIL?'
Olayda saldırganı vurarak etkisiz hale getiren ve kendisi de bacağından vurularak yaralanan koruma polisi Yiğit Can Köksal, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyata alındı. Ameliyattan çıkan polis memurunun meslektaşlarına ilk sözü "Müdürüm nasıl?" oldu.
Meslektaşları ilk anda gerçeği söyleyemedikleri Yiğit Can Köksal’a "Müdürümüz iyi" cevabı verdi. Yiğit Can Köksal’ın tedavisi sürüyor. Yoğun Bakım Ünitesi’nden servise alınan Köksal’ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Olayda ağır yaralanan Personel Şube Müdürü Ercan Polat’ın ise Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavisi sürüyor. Polat’ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
SABAHA KADAR 'BUNU NASIL YAPTIM' DİYE SAYIKLADI
Tayin isteği nedeniyle gittiği Rize Emniyet Müdürlüğü’nde dehşet saçan ve kendisi de bacağından vurularak etkisiz hale getirilen trafik polisi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun tedavi gördüğü Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde olayla ilgili meslektaşlarına verdiği ilk ifadesinde şaşkın olduğunu belirterek, "Ben ne yaptığımı, neden yaptığımı bilmiyorum. Nasıl yaptım ben bunu?" dediği öğrenildi. Sarıcaoğlu’nun sabaha kadar "Bunu nasıl yaptım" diye kendi kendine sayıkladığı belirtildi.
BAKANLIK MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRDİ
Emniyet Genel Müdürlüğü olayla ilgili müfettiş görevlendirmesi yaptı. Müfettişlerin olayla ilgili ayrıntılı rapor hazırlayacakları belirtildi. Bu arada Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Terör ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri de saldırı olayını çok yönlü araştırmak için inceleme başlatırken, saldırgana ait cep telefonu, mail ve sosyal medya hesaplarını da incelemeye aldı.
15 TEMMUZ’DA DARBECİLERE KARŞI MÜCADELE ETMİŞTİ
Rize’de makamında uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit olan Emniyet Müdürü Altuğ Verdi, 15 Temmuz sürecinde gösterdiği kahramanlıkla biliniyordu. 15 Temmuz sürecinde İstanbul Üsküdar İlçe Emniyet Müdürü olan Verdi, darbecilere karşı operasyonlar düzenlemişti. Üsküdar ve Çengelköy’de darbecilerin tek tek gözaltına alınmasını sağlayan Verdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kısıklı’daki evi ve çevresini de koruma altına aldırmıştı.
EMEKLİ MÜDÜR ÖZTÜRK: ANLIK DEĞİLDİR
Rize’de eski emekli Emniyet Müdürü Osman Öztürk, silahlı saldırı olayını değerlendirdi. Öztürk, saldırıyı gerçekleştiren polis memurunun kendi içerisinde mutlaka yaşadığı sorunlar olduğuna dikkat çekti, olayın anlık olamayacağını belirtti.
Öztürk, "Kendi psikolojik sorunları vardır. İçine kapalı birisi olabilir. Bu tür kişiler kimseyle diyaloğa girmezler. Kendi iç dünyalarında başka bir dünyada yaşarlar. Tedavi de almadıkları ve durumlarını sakladıkları için depresyon hali sürekli artar. Bu olay anlık değildir, mutlaka gizli depresyon hali vardır. Bir anda bu depresyon hali tutuşarak aleve dönüşür. Bir kibrit tutuşması gibi alevlenir'' ifadelerini kullandı.