Şehir şehir gezip turist tuzaklarını ortaya çıkarıyor

National Geografic’in sunucusu Conor Woodman, “Dolandırıcılar Şehri” belgeseli için dünyanın farklı şehirlerine yolculuk ederek turistlerin maruz kalabilecekleri hırsızlık, dolandırıcılık ve hileleri araştırıyor. Conor, gizli kameralarla o şehrin yer altı dünyasına girerek dolandırıcıların kolay yoldan nasıl para kazandığını ve kurbanlarını kandırmak için kendilerine özgü yöntemleri nasıl ustalıkla kullandığını gün yüzüne çıkarıyor. Daha önce Roma, Marakeş, Prag, Buenos Aires, Barcelona, Rio, Delhi şehirlerini konu alan programın “Dolandırıcılar Şehri” İstanbul bölümü önceki gün yayınlandı. Tekrarları 28 Kasım Çarşamba günü saat 14.00’te ve 8 Aralık Cumartesi günü saat 19.00’da yayınlanacak olan pragramda, turistlerin nasıl dolandırıldığını, iki bira için 1500 lira hesabın nasıl ödettirildiğini uygulamalı olarak gösteriyor.

 
KAZIK BOĞAZ TURU�

Conor Woodman İstanbul’un işlendiği bölümde, ilk olarak Eminönü’nde turistlerin taşındığı tekneleri işliyor. “30 metrelik tekneyle Boğaz’ın her iki yanını 1 saat boyunca gezdiriyoruz” diye kandırılan turistler 5 metrelik tekneye doluşturulunca grup isyan ediyor. Bunun üzerine turistler biraz daha büyük bir tekneye alınıyor.
 
İKİ BİRAYA 1500 LİRA HESAP

Programda, çok uzun bir şekilde Beyoğlu’ndaki dolandırıcılık işleniyor. Beyoğlu’nda bir sokakta dolaşan sunucuya yaklaşan birkaç kişi “Bira içermisiniz” diye soruyor. Sonra da bir bara götürüyorlar. Barda iki biraya 1500 lira hesap geliyor. Daha sonra otel odasına dönüp video konferans sistemiyle daha önce şikayetini ileten bir mağdurla konuşuyor. 2 bira için 3 bin lira hesap geldiğini anlatıyor. Conor Woodman, bir dolandırıcıyla iş birliği yaparak, Turistleri kandırmak için kullanılan kurnaz yöntemleri ve işin taktiklerini öğrenmeye çalışıyor. “Nuri” takma adlı kişi önce sistemi anlatarak, “Yaptığımız şey hanutçuluk. Turistleri alır bir bara götürür adam başı para alırız. Turiste, ödeyebileceği oranda fatura çıkarılır. Bazıları bütün bir gece barda kalır 4 bin 5 bin lira para bırakır. Bazıları daha az öder. Biz de ödedikleri hesaba göre yüzde alırız.” Conor Woodman, Nuri ve üçüncü bir kişi bu kez yaptıkları işi uygulamalı olarak sahaya inerek gösteriyor. Oltaya ilk takılan bir İspanyal genci oluyor. Bir süre sohbet ediyorlar. 25 yaşındaki genç, dünyayı çok küçük bir bütçeyle gezdiğini anlatıyor. Nuri, turist genci gece kulübüne götürüyor. Birkaç bira içiyor ve çocuğa 600 TL hesap geliyor. “Bu kadar olmaz ki” diye itiraz ediyor. 300 lira ödeyip çıkıyor. Bütün bunları Nuri ve üçüncü kişinin gizli kamerasından gösteriyor. Nuri, çıkıp bu olanları BBC ekibine anlattı. “Turist çocuğun çok parası olmadığı için ancak olanı aldılar. Az oluduğu için ancak bu kadar soyulabildi. Hiç vicdan azabı çekmiyorum. Bu işten benim payıma da 100 TL düştü. Yağlı bir müşteri olsaydı payıma düşen de o oranda artıyor” diyor.

"NİYE BAŞKA İŞ YAPAYIM Kİ"

“Niye başka bir iş yapmıyorsun” diye soran Conor Woodman’a Nuri şöyle yanıt veriyor: “İstanbul’a Doğu’dan geldim. Ayakkabı boyacılığı yaptım. Çok zor şartlarda çalıştım. Şu anda bu işi yaparak iyi kazanıyorum. Neden başka bir iş yapayım ki.” Program yapımcısı programı kapatırken “İstanbul’a gidecekseniz bütün bunlara dikkat edin ve dolandırılmayın” diye uyarıyor.
 
PROGRAM KURGU

İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, görüntüleri izlediklerini, konunun kurgu olduğunu belirterek yorum yapmak istemediklerini söylediler.
 
İSTANBUL’UN SUÇ HARİTASI ÇIKARILDI

İstanbul polisi, suçlarla mücadele için sürekli güncellenen çok detaylı bir suç haritası oluşturdu. Kullanılan suç haritaları, suç oranlarında önemli bir düşüş sağlandı. 13 milyonluk metropolün her mahalllesi her sokağı mercek altına alındı, röntgeni çekildi. Ortaya çıkarılan suç haritası, İstanbul Emniyeti’nin suçla  mücadelesine rehber oldu. Elde edilen veriler, Önleyici Hizmetler ve Güvenlik Timleri şubelerine, destek amaçlı gönderildi. Bölgelere göre suç istatistikleri izlenerek önlemler alındı. 2009 yılında 320 asayiş , 125 güven timi ekibi varken bu sayı 2011 yılında 910 asayiş , 1340 güven timi ekibine çıkarıldı.
 
CİNAYET ve HIRSIZLIK AZALDI DOLANDIRICILIK ARTTI

İstanbul’da 2011 yılında 242 cinayet işlendi. Bu cinayetlerin yüzde 94’ünün failleri yakalandı. 2005 yılında 595, 2006 yılında 548, 2007 yılında 415, 2008 yılında 341, 2009 yılında 318, 2010 yılında 256 kişi cinayete kurban gitti. 219 kişi cinayetlerle ilgili olarak halen aranıyor. İstanbul’da 2010 yılında günde ortalama 13 araba çalınırken , 2011’de bu sayı 11’e düştü. Oto hırsızlık oranı ise 2010 yılına oranla yüzde 8 düştü. 2010 yılında otodan toplam 21 bin 989 hırsızlık olayı yaşanırken; 2011 yılında bu sayı 20 bin 500’e geriledi. Hırsızlık olaylarında ise 2010 yılına göre yüzde 1‘lik bir düşüş sağlandı. İstanbul’da 2011 yılında günde ortalama 12 yankesicilik oldu. Yankesicilik olaylarında 2010 yılına göre yüzde 27’lik bir düşüş yaşandı. 2010 yılında 6 bin 556 yankesicilik olayı yaşanırken 2011 yılında bu sayı 4 bin 622’ye düştü. Dolandırıcılık olaylarında 2010 yılına göre yüzde 7 oranında bir artış yaşandı. 2010 yılında 3 bin 221 dolandırıcılık olurken 2011’de bu sayı 3 bin 435’e yükseldi.

İSTANBUL GÜVENLİ BİR KENT

Avrupa Suç ve Güvenlik Araştırması (EU ICS -The European Crime and Safety Survey)’nın 2007 yılı sonuçlarına göre İstanbul, dünyanın önemli 17 şehri arasında suç işleme bakımından yüzde 18’lik suç oranıyla 12’inci sırada yer aldı. Suç oranı bakımından Londra yüzde 32’lik oranla ilk sırada yer alırken, Talin yüzde 30, Amsterdam yüzde 27, Belfast ve Dablin yüzde 26, Kopenag yüzde 24, New York ve Stokholm yüzde 23, Brüksel yüzde 20, Berlin yüzde 19, Paris yüzde 18’le İstanbul’un üstünde yer alırken Viyana, Edinburg ve Roma yüzde 17’lik, Helsinki yüzde 15, Madrid yüzde 14, Atina ve Budapeşte yüzde 13, Zagreb yüzde 12 ve Lizbon yüzde 10’luk suç oranıyla İstanbul’un altında kaldı.