Güncelleme Tarihi:
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, Damla Demirçelik’in biyolojik annesi Mine K. ile babası Levent B., şiddetli geçimsizlik nedeniyle 24 yıl önce boşandı. Müşterek çocukları 11 aylık Damla Demirçelik ise Bandırma Sosyal Hizmetler Kurumu’na verildi. 3 yaşına kadar yurtta kalan Damla Demirçelik, çocuk sahibi olamayan Feride ve Mehmet Demirçelik çiftine evlatlık verildi. Damla, 18 yaşına geldiğinde tartıştığı bir arkadaşının “Sen evlatlıksın” demesiyle şoke oldu, gerçek anne ve babasının adreslerine Çocuk Esirgeme Kurumu’na yaptığı başvuru sonucu ulaştı.
20 BİN TL tazminat
Anne ve babasından ilgi göremeyen Damla Demirçelik, kendisini öz kızı gibi yetiştiren Feride Demirçelik’in yanına döndü. Öz anne ve babasına İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 80 bin TL’lik tazminat davası açtı. İki yıl süren davada Damla Demirçelik’i haklı bulan mahkeme, biyolojik anne ve babanın 20 bin lira tazminat ödemesine hükmetti. Baba Levent B., mahkemenin kararına itiraz etti. Kızının her türlü ihtiyacını karşıladığını, kişilik haklarını ihlal etmediğini iddia etti.
YARGITAY: BABA HAKLI
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, davacı Damla Demirçelik’in değil, babanın haklı olduğunu belirterek yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Damla Demirçelik, Yargıtay’ın bozma kararını bir kez daha gözden geçirmesini isteyerek karar düzeltme talebinde bulundu. Ancak Yargıtay, davacı kızın itirazını da reddetti. Dava dosyası, sil baştan yeniden görülmeye başladı.
‘2 yıl geç kaldı’
YARGITAY’ın kararında şöyle denildi: “Davalı baba, kızının evlatlık olduğunu 2006’da öğrenmiştir. Kızını yoksulluğuna ortak etmemek için bakıcıya veren baba, İstanbul’a gitmiş ve kızının daha iyi şartlarda yaşaması için SGK aracılığı ile evlatlık verilmesini sağlamıştır. Durumu düzeldikten sonra kızını aramış ama bulamamıştır. 2006’da kızının girişimiyle aralarında sıcak ilişkiler tesis edilmiştir. Davacının annesini bulduktan sonra kızı, babasıyla görüşmemiştir. Davacı, gerçeği 4 Eylül 2006’da öğrenmiş, bu davayı ise 3 Haziran 2008’de açmıştır. Zamanaşımı süreci dolmuş, kararın bozulması gerekmiştir.”