'Sefer görev emri olanlar hazır olsun'

KORKAKLAR ÜLKESİ DEĞİLİZ
“Bir taraftan SİHA’larımızla bir taraftan F-16’larımızla, helikopterlerimizle, tanklarımızla, toplarımızla Mehmetimize saldıranları inlerinde boğduk, boğuyoruz. Şimdi birileri ne diyor ‘sivilleri vuruyorlar’, vicdansızlar, edepsizler, ahlaksızlar. Bizim kanımızda sivilleri vurmak yok ama sizin kanınızda var. Siz Ruanda’da Mali’de Korsika’da bunu yaptınız, durmadınız Libya’da bunu yaptınız ve hâlâ da bunu yapıyorsunuz. Biz, elinde silahıyla Mehmetimize, vatanımıza, sınırlarımıza saldıranlara bunun hesabını soruyoruz. Sizin 10 bin kilometreden buralara niçin geliyorsunuz? Şunu kimse unutmasın. Bu ülke, bu millet, bu asker korkaklar ordusu, korkaklar ülkesi değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devlet tanımıyoruz. Son 4-5 yıldır ülkemize yönelik o kadar çok saldırı oldu ki, artık milletimizin sabrı kalmadı, bıçak kemiğe dayandı.

O YAPININ KOLLARINI KIRARIZ
Sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturarak bizi binlerce yıllık komşularından, kardeşlerinden, ayrılmaz bir parçamız olan coğrafyalardan koparmak istiyorlar. Bu uğurda adını sürekli değiştirmelerine, tüm cilalamalarına, çabalarına rağmen çirkin yüzleri ortada olan terör örgütleriyle kol kola girmekten çekinmiyorlar. Teröristin yanında poz verdiklerinde Türkiye’yi korkutabileceklerini sanıyorlar. Halbuki bu görüntü sadece onların asırlardır dünyaya empoze ettikleri demokrasi, meşruiyet, hak, özgürlük gibi kavramların içini boşaltıyor. Bize terör örgütleri üzerinden yapılanlar milletimizin sakalını kesmeye benzer. Halbuki biz harekete geçtiğimizde, o teröristleri tümüyle imha ederek, inşası için var güçleriyle çalıştıkları yapının kollarını, kanatlarını kırarız, haberleri yok.

BİR MİLLETİN DİRİLİŞİ
Hamdolsun, dün (önceki gün) günlerden cumaydı. Mehmetimiz cephede cuma namazını kılıyordu. Evde ağlaştık. Mehmedimiz cuma ile beraber cephede görevini yerine getiriyor ve düşmana doğru yürüyor. Bunlar nedir biliyor musunuz? Bunlar bir milletin küllerinden yeniden dirilişidir. Terör örgütlerini ve onların arkalarındaki güçleri çökerteceğiz. Buna tüm kalbimizle inanıyoruz ve iman ediyoruz.

(Reis bizi Afrin’e götür sloganları üzerine) Gitme kararını verdiğimiz zaman biz sizleri buralarda bırakmayız, merak etmeyin beraber gideriz, inşallah. Şimdi eğitimli kadrolarımızı gönderiyoruz. İnşallah sefer görev emri olanlar bir defa öncelikle hazır olsunlar. Ama ihtiyaç şu anda yok. Karar verildiği anda yola revan oluruz. 15 Temmuz’da meydanlara dedik, meydanlara döküldünüz. Şimdi de böyle bir karar aldığımız anda hemen haberi veririz. Önce şahsım, sonra da inanıyorum ki edeler ve milletim hep birlikte cepheye yürürüz. Geride sadece yaralanmış dostluk, müttefiklik ilişkileri, kıymeti kalmamış kavramlar, kimsenin itibar etmediği sözler, paçavraya dönmüş itibarlar kalacaktır. ”

İŞ İŞTEN GEÇMİŞ OLACAK
O meşhur Maraş türküsünde ne diyor: Maraş’tan bir haber geldi, dediler ki Merik öldü, keşke Merik ölmeseydi, kesileydi elim kolum...’ Bunlar da çok yakında keşke yapmasaydık diyecekler. O zaman belki bu türkü dillerinin ucuna gelecek ama iş işten geçmiş olacaktır, bu böyle biline. Sahada Türkiye ile baş edemeyeceklerini görenlerin dünya çapında yalana, iftiraya, çarpıtmaya dayalı bir propaganda savaşı başlatmaları da o zaman işe yaramayacaktır. Hakikatlerin karşısında bu yalanlar tıpkı güneşi gören buz kütlesi gibi eriyip buharlaşıp gidecektir. Bugün yepyeni bir Türkiye var. Bugün artık tehditleri ve tehlikeleri sınırları içinde değil sınırlarının ötesinde, kaynağı her neresiyse oradan imha eden bir Türkiye var. Kerameti kendinden menkul olanların devri bitiyor. ‘Niye bazı ülkeler terör örgütlerine bu derece destek veriyor’ sorusunun cevabını sömürge zihniyetinde bulmak mümkündür. Sömürgecilere gönüllü köle yazılanlar kendileri bilirler. Ne Türkiye’nin ne de kardeşlerimizin ve dostlarımızın böyle bir niyeti yoktur.