Güncelleme Tarihi:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya Sedef Kabaş ve taraf avukatları hazır bulundu.
Şikayetçi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nu ise duruşmada avukatı Cihan Köse temsil etti. Duruşmayı öte yandan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ile bazı gazeteciler de izledi.
"ZATEN HERKESİN BİLDİĞİ BİR GERÇEĞE DAİR BİR CÜMLEDEN İBARET YORUM YAZDIM"
Sedef Kabaş 9 sayfalık savunma metnini mahkemede okudu. "19 Kasım 2014 tarihinde attığım tweetimde '17 Aralık Yolsuzluk soruşturmasına takipsizlik kararı veren Savcı Hadi Salihoğlu'nu asla unutmayın' diye tweet yazdım" diyerek sözlerine başlayan Kabaş, neden tweet attığını anlattı. Kabaş, "TBMM Yolsuzlukları Soruşturma Komisyonu üyesi, dönemin CHP Milletvekili Sayın Erdal Aksünger, Hadi Salihoğlu'nu HSYK'ya şikayet etmişti. Zira sayın savcı kendisine teslim edilen 17 Aralık soruşturma dosyalarını, meclise incelenmesi için göndermeden takipsizlik kararı vermişti. İşte bu şikayet 19 Kasım 2014 tarihinde haber sitelerinde gazete ve televizyonlarda geniş şekilde yer aldı. Ben de o günkü gazete haberlerinden birini tweetime eklenti yapıp, düşüncemi paylaştım.
Yeni bir bilgiyi ifşa etmedim. Zaten herkesin bildiği bir gerçeğe dair, bir cümleden ibaret yorum yazdım" dedi.
"TERÖR SÖZCÜĞÜ AKLIMDAN BİLE GEÇMEZ"
Salihoğlu ile ilgili başka paylaşımda bulunmadığını söyleyen Kabaş, "Amacım Hadi Salihoğlu'nu hedef göstermek değil, şahsen kendisini tanımıyorum. Kim olduğu ile de ilgilenmiyorum. Beni ilgilendiren verdiği karar, eleştirim de kararına yöneliktir" diye konuştu. Soruşturma aşamasında kendisine, "Savcı Bey'i hangi terör örgütüne hedef göstermek isteniz?" şeklinde soru sorulduğunu belirten Kabaş, "Kendisine de söyledim. 'Terör' sözcüğü aklımdan bile geçmez. Literatürümde yer almaz. İddianamede Hadi Salihoğlu'nun 1996-2003 yılları arasında DGM savcısı olduğundan bahsediliyor. Ancak bu görevi 12 yıl önce son bulmuş. Dolayısıyla iddianamede bundan bahsedilmesi bile mantık dışı. Bu dava 12 yıl öncesiyle ilgili değil, 17-25 Aralık süreci ile ilgili yani söz konusu olan dönem 2013 ve sonrası...Üstelik benim attığım tweet terör ile ilgili değil, yolsuzluk ve rüşvet soruşturması ile ilgili" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nu hedef gösterdiği iddialarına da değinen Kabaş, Salihoğlunun kamuoyu tarafından tanındığını ve Salihoğlu'nun sık sık basın açıklaması düzenlediğini ve basında fotoğraflarının da bulunduğunu ifade etti.
"KENDİNİ TEHDİT ALTINDA HİSSEDEN BİRİ Mİ SAVAŞA GİDECEK?"
Hadi Salihoğlu'nun fotoğrafını özellikle arayıp bulmadığını, internette yer aldığını belirteren Sedef Kabaş şöyle konuştu: "Tweetimde herhangi bir hakaret, küfür, fiziksel şiddet anlamı veya iması dahi içermeyen bir tweetin, savcı beyin üzerinde hedef gösterici, kendini tehdit altında hissetirici bir etkiye sahip olacağı açıkçası düşünsem bile aklıma gelmezdi. Bir kişi kamu görevlisi ya da siyasetçi ise eleştiri sınıları daha geniş çizilmiştir. Yani eleştirilere karşı dava açmak yerine tahammül yeteneklerini geliştirmek zorundadır. Oysa savcı Bey yapılan eleştiriyi kendi kişiliğine yapılmış olarak algılayıp, en ağır cezalandırma yoluna başvurmuştur."
''KEŞKE ZAMANINDA YOLSUZLUKLARLA SAVAŞSAYDI DEME HAKKIMIZ DOĞAR"
Kabaş, "Anlayamadığım, benim gibi bir gazetecinin attığı bir tweet cümlesinden dolayı kendini tehdit altında hisseden kişi, sonra nasıl çıkıp, '60 yaşındayım, çağırsınlar savaşmaya giderim' diyor.... Bir tweetten dolayı kendini tehdit altında hisseden biri mi savaşa gidecek? Yoksa bir tweetten dolayı kendisini aslında tehdit altında hissetmeyen ama muhalif bir sesi dava açmak suretiyle korkutup, susturmak isteyen biri mi kendisi? Sayın savcı bu açıklamasıyla aslında kendisini terör örgütü için bir hedef haline getirmiş olmuyor mu? Şimdi kendisine de bir dava açacak mı? Bir savcı 'Çağırsınlar savaşa giderim' diyor, oysa bir hukuk insanı elinde silah savaşmak yerine hukuku tesis etmek suretiyle o savaşın çıkmadığı bir ortamın yaratılmasından sorumludur. Yok illa 'Savaşacağım' diyorsa, bizim de o zaman, 'Keşke zamanında yolsuzluklarla savaşsaydı...' deme hakkımız doğar" ifadelerini kullandı.
"ATTIĞIM TWEETİN ARKASINDAYIM. TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUM"
"Tehdit ve hedef gösterme suçlamalarını kesinlikle reddediyorum" diyen Sedef Kabaş, "Beraatimi talep ediyorum. Ülkede o kadar sayıda Ağır Ceza Mahkemesi karşısına çıkması gereken kişi varken, benim suç içermeyen bir tweetim nedeniyle bu mahkemenin meşgul edilmesini de utanç verici buluyorum.Ben asla unutmayın demeye devam edeceğim. Bu karanlıkları unutursak çocuklarımıza aydınlık yarınlar bırakamayız. Attığım tweetin arkasındayım. Türk adaletine güveniyorum" diyerek savunmasını tamamladı. Salihoğlu'nun avukatı Cihan Köse ise sanık Kabaş'tan şikayetçi olduklarını söyledi.
MAHKEME BERAAT KARARI VERDİ
Mahkeme heyeti, "Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme" ve "Tehdit" suçlarının unsurları itibariyle oluşmadığını belirterek, Sedef Kabaş'ın beraatine karar verdi.
ADLİYE ÖNÜNDE GERGİNLİK
Sedef Kabaş ve CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş'ın da aralarında bulunduğu grup, davanın ardından basın açıklaması için İstanbul Adalet Sarayı'nın 'C' kapısına çıktı. Ancak polis, adliyenin 'C' kapısında açıklama yapmanın yasak olduğunu Yarkadaş'a söyledi. "Sakın müdahale etmeyin, milletvekilinin olduğu yerde müdahale edemezsiniz" diyen Yarkadaş ile polis arasında kısa süreli tartışma yaşandı. CHP Milletvekili Yarkadaş adliye önünde kısa bir açıklama yaptı. Sedef Kabaş, CHP Milletvekili Yarkadaş ve beraberindeki grupla birlikte adliyenin karşındaki meydana gitti.
"BUGÜNKÜ KARAR BİZE GÖSTERİYOR Kİ TÜRKİYE'DE HALA ADALET VAR"
Kabaş, meydanda yaptığı açıklamada, "Bugün çok güzel bir gün. Neden güzel bir gün? Sadece ben Sedef Kabaş olarak beraat ettiğim için değil, bu beraat kararı aslında Türkiye'ye çok güzel bir mesaj veriyor. Düşüncelerimiz ifade etmekte özgürüz. Bu bizim en temel Anayasal hakkımız. Bugünkü karar bize gösteriyor ki Türkiye'de hala adalet var, hala hukuk var. Suç teşkil edebilecek sözlerden uzak, düşüncemizi, yüreğimizden geçeni, gördüğümüz aksaklıkları, eksiklikleri, varsa yolsuzlukları, rüşveti, yalanı, talanı eleştirmek bizim en doğal hakkımız. İnanılmaz bir baskı olduğunu söylememek mümkün değil. O yüzden bugünkü karar çok anlamlı. Eğer bu kadar büyük bir baskı ortamında böyle bir beraat kararı çıkmasaydı çok acıklı olurdu. Her şeye rağmen beraat kararı çıkması aslında bir umit, bir ışık. Yılmayacağız" diye konuştu.
BİLİCİ DE KABAŞ'A DESTEK VERDİ
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği'ne getirilen Abdülhamit Bilici ise, Sedef Kabaş'ın beraat etmesinden mutlu olduğunu belirterek, medyanın dayanışma içinde olması gerektiğini söyledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Sedef Kabaş şüpheli sıfatıyla yer alırken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu müşteki olarak yer alıyordu. Şüpheli Kabaş'ın tweetinde asılsız, kasıtlı, kötü niyetli ve müştekiyi hedef gösteren paylaşımlarda bulunduğu öne sürülen iddianamede, şüphelinin tweetin içeriğinden anlaşılacağı, açık ve net olarak tereddüte yer vermeyecek şekilde müştekiyi tehdit ettiği ve müştekiyi yanlı hareket ettiğini ima ederek itibarsızlaştırmaya çalıştığı kaydediliyordu. Kabaş'ın tweetinde Salihoğlu'nun resmini de kullanarak açık bir şekilde hedef gösterdiği belirtilen iddianamede, bu şekilde terörle mücadelede görev almış müştekinin hedef gösterildiğinin ve tehdit edildiğinin açıkca anlaşıldığı iddia ediliyordu. Kabaş'ın "tehdit" ve "Terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerini hedef gösterme suçundan" 1 yıl 6 aydan 5 yıla kadar hapsi isteniyordu.