Güncelleme Tarihi:
Merkezi Konya’da bulunan Endüstri Holding’i yağmaladıkları, 5 kişiyi öldürüp 18 kişinin parasını gasp ettikleri iddia edilen ve elebaşılığını Sedat Peker’in yaptığı öne sürülen tamamı tutuksuz 84 sanıklı çete davasına Adana'da devam edildi.
İlk kez duruşmaya getirilen başka suçlardan tutuklu Sedat Peker, hakkındaki tecavüz suçlamalarına sinirlenerek, “Brad Pitt kadar yakışıklı değilim, ama tecavüzcü olacak kadar da çirkin, kötü adam değilim” dedi.
14 AYRI SUÇ
İstanbul’daki ‘Kelebek’ operasyonunda tutuklanan, bu davada ise tutuksuz yargılanan çete lideri suçlamasıyla hakkında 14 ayrı suçtan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, ayrıca 117 yıla kadar hapis cezası istenen Sedat Peker, sıkı güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi.
Bu arada, ilk duruşmaya gelmeyen tutuksuz 21 sanık ise yakalama emri ile Konya Organize Suçlar Büro ekiplerince Konya'da yakalandı. Aralarında Endüstri Holdng'in Yönetim Kurulu Başkanı Ali Altunbaş ile eski başkan Mustafa Ertekin'in de bulunduğu sanıklar, saat 07.30’da Adana’ya getirilerek duruşmada hazır bulunduruldu. Sedat Peker’in adamı olduğu iddia edilen siyah takım elbiseli çok sayıda kişi duruşmanın yapıldığı Adana 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi önünde ve adliye çevresinde gelişmeleri takip etti.
DAVA DOSYASI 28 KLASÖR
28 klasörlük dava dosyasının 143 sayfalık iddianamesinde, sanıkların Konya’da yaptıkları yasa dışı olaylar ayrıntılarıyla anlatıldı. Dava iddianamesini hazırlayan cumhuriyet savcısı, Peker hakkında başka bir çete üyesi olan Murat Gürçay’ın öldürülmesi suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, 14 ayrı suçtan da 117 yıla kadar hapis, çetenin Konya Sorumlusu Ejder Bildik hakkında ise 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu ile 135 yıla kadar hapis cezası istedi. Endüstri Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ali Altunbaş için 12 yıl, holdingin eski başkanı Mustafa Ertekin hakkında ise 22 yıla kadar, diğer çete üyeleri hakkında da en az 3’er yıl hapis cezası istedi.
Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Altunbaş, eski yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ertekin ile birlikte toplam 46 tutuksuz sanığın katıldığı duruşmada, mahkeme başkanı kimlik yoklaması yaptıktan sonra iddianameyi sanıkların yüzlerine okudu. 35 yaşındaki Sedat Peker kimlik sorgusunda 2 çocuk babası olduğunu ve eşinden ayrıldığını söyledi. Aylık gelirinin 20 bin YTL olduğunu belirten Peker, inşaat, turizm ve reklamcılık şirketlerinin ve şirketlerine ait taşınmazlarının bulunduğunu tutanağa geçirtti. Sabıkasız olduğunu da belirten Peker, hakkında dava açıldığını gazetelerde öğrenince şoke olduğunu söyledi.
‘DAVA DOSYASINA NASIL KATILDIĞIMI BİLMİYORUM’
İddianameyi inceledikten sonra hakkında dava açılmasına neden olduğunu ileri sürdüğü kamu görevlileri hakkında Konya Cumhuriyet Savcılığı'na, İçişleri Bakanlığı'na ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayetlerde bulunduğunu belirten Peker, “Bazı kamu görevlileri meşhur olmak için hakkımda soruşturma başlatıp dava açtırdı. 40’a yakın polis hakkında dava açtırdığım için benimle uğraşıyorlar. Dava dosyasına nasıl katıldığımı bilmiyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
‘TECAVÜZCÜ, GASPÇI DİYORLAR’
Hakkında iddia edilen suçlamalarda ‘tecavüz’ suçlamasına da yer verilmesinin kendisini üzdüğünü söyleyen Peker, “Suçlamaların altına tecavüz de yazmışlar. Brad Pitt kadar yakışıklı değilim, ama tecavüzcü olacak kadar da çirkin, kötü adam değilim. Tecavüzcü, gaspçı diyorlar. Bugüne kadar tecavüzden de yargılanmadım. Ben bu suçlamaları hak etmiyorum. Benim sabıkam bile yok. Eğitim kurumlarımdan on binlerce öğrenci eğitim görüyor” diyerek kendisini savundu.
DURUŞMADA RAHATSIZLANDI
Diğer sanıkların savunmalarının alınmasına geçildiğinde Peker, mahkeme başkanına belinden rahatsız olduğu için oturmakta güçlük çektiğini belirterek duruşma salonundan çıkmak istediğini söyledi. Peker’i cezaevinden adliyeye getiren jandarma yüzbaşısının sanığın sağlık raporunun bulunduğunu belirtmesi üzerine, duruşma salonundan çıkartılıp nezarethaneye götürüldü.
Saat 12.20’ye kadar nezarethanede bekletilen Peker, mahkeme başkanının izniyle avukatların ve sanıkların kendisine sorduracağı soru olmadığı için tutuklu bulunduğu İzmit’e tekrar gönderildi. Peker, cezaevi aracına bindirilirken kendisini adliye dışında bekleyen 50 adamı, el sallayıp, “Allah yardımcın olsun reis” diye bağırdı.
3 FABRİKAM GİTTİ
Peker ile birlikte tutuksuz yargılanan Endüstri Holdingin eski Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ertekin, suçlamaları kabul etmedi. Holdingteki görevini 2000’de bıraktığını söyleyen Ertekin, “Holdingin kuruluşunda 6 trilyon 780 milyar lira para yatırdım. 3 fabrikam gitti. Bugün kar almayı bırakın, ana paramı dahi alamıyorum. Ben bu şartlarda holdingi nasıl hortumlamışım? Holdingin en büyük ortağı benim. Geçen yıl aynı konuda yargılandım. Yine aynı davadan yargılanıyorum. Beni bir Kürşat Yılmaz’ın yanına, bir Sedat Peker’in yanına ekliyorlar. Ben bu adamları tanımıyorum. Sahte hisse senetleri düzenleyerek şirket yönetimini ele geçiren Ali Altunbaş’tır” dedi.
Sanık Ali Altunbaş ise, Sedat Peker’i tanımadığını belirterek iftiraya kurban gittiğini söyledi. Altunbaş, “Benim hiçbir şeyden haberim yok” diyerek kendini savundu. Diğer sanıklar da, çeteyle ilgilerinin olmadığını iddia etti. Duruşma, eksik belgelerin tamamlanması için 21 Kasım’a ertelendi. Endüstri Holding’in yağmalanmasıyla ilgili, aralarında çete lideri Kürşat Yılmaz, holdingin eski yönetim kurulu başkanı Mustafa Ertekin’in de bulunduğu tamamı tutuksuz 50 kişi hakkında da Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.
ENDÜSTRİ HOLDİNG NASIL YAĞMALANDI
ENDÜSTRİ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Altunbaş ile holdingin eski başkanı Mustafa Ertekin’in, kurumun içini nasıl boşaltıp, çetelere yağmalattıkları iddianamede şöyle anlatıldı:
“Endüstri Holdingin A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı (eski) Mustafa Ertekin, yönetimde kendisine Avrupalı ortaklar olarak bilinen Mustafa Cingöz ve ekibinin rakip olarak çıkması üzerine, holdingin sahip olduğu Ennet İletişim ve Yayıncılık bünyesindeki Kanal 1 Radyo Televizyon ile Yeni Konya Gazetesi’ni, kendisini desteklemesi için gazeteci Hüseyin Oğuz’a kiralamış gibi gösterdi. Bir süre sonra Oğuz’a, holdingin durumunun kötüye gitmesi üzerine televizyon ve gazeteye haciz gelmemesi için Ali Altunbaş tarafından alacaklısı Hüseyin Oğuz, borçlusu Kanal 1 Radyo Televizyon Yayıncılık A.Ş. olan 9 bin 250 ve 9 bin 600 YTL’lik iki ayrı senet verildi. Yapılan yasa dışı işleme herhangi bir kişinin müdahalesini önlemek için de çete lideri Seyit Mehmet Yüksel, Ejder Bildik ve örgütünden de destek alındı. Hüseyin Oğuz şirketin menkul mallarını haciz yoluyla satışa çıkartıp, ihalede kendisi aldı. 2005’te Konya Emniyet Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen ‘Çiftlik’ kod adlı operasyondan çekinerek haciz yoluyla aldığı malzemeleri Ali Altunbaş’a kiralama adı altında devretti. Ancak, Altunbaş da bu malzemeleri bilinmeyen bir yere götürdü. Ali Altunbaş, Mustafa Ertekin ve Hüseyin Oğuz tarafından iki paravan şirketin kurulmasında kullanılan paranın muhasebe oyunlarıyla holdingten aktarıldığı ve kendi çıkarları için kullandıkları belirlenmiştir.”
HOLDİNGİ VE FABRİKAYI HORTUMLADILAR
Endüstri Holding A.Ş. kaynaklarının İpek Bisküvi Gıda Sanayi Tic. Aş. aracılığıyla nasıl hortumlandığı da iddianamede şöyle belirtildi:
“Bestaş Sinai Yatırım İnşaat ve Ticaret A.Ş. adlı işyeri 1996’da bisküvi ünitesinin devriye sokulmasıyla birlikte İpek Bisküvi ve Sanayi Ticaret A.Ş. olarak değiştirildi. Şirketin 600 bin YTL’ik sermayesi, Yönetim Kurulu Başkanı olan Mustafa Ertekin tarafından 2.5 milyon YTL’ye çıkarıldı. Bu arada Ertekin’in holding yönetiminden düşürülmesi üzerine, holdingin imza yetkisi Ahmet Doğan’a verildi. Holdingin sıkıntılı günler geçirmeye başlaması üzerine Ahmet Doğan, şirkete ait malzemeleri satarak yeni yönetim kurulu üyeleri ile paylaştı. Daha da ileri giderek bağlı bulundukları yerlerin senetlerini birbirlerine vererek başkanı oldukları şirketleri borçlandırdılar. Ahmet Doğan, Mustafa Ertekin ile anlaşarak İpek Bisküvi ve Endüstri Holding A.Ş.’nin senetlerini Cafer Aktaş aracılığıyla suç örgütü lideri Seyit Mehmet Yüksel’e verdi. Yüksel de bu senetler ile Endüstri Holding ve İpek Bisküvi içinde bulunan malzemelere, fabrikalara ve araçlarının üzerine haciz işlemi yaptırdı.”
BAKANLIK MÜFETTİŞLERİNİ EĞLENDİRMİŞLER
ÇETENİN kontrolünde olan Villa Turizm şirketine ait olan Tılsım Bar isimli bara 2005’te Turizm Bakanlığı görevlileri Levent Erdem ve Servet Koçak’ın gerçek dışı yüksek puanlar vererek turizm belgesi verdikleri de iddianamede anlatıldı. Bakanlık müfettişi Servet Koçak’ın aile üyelerini de yanına alıp suç örgütünün tahsis ettiği otomobil ile Konya’ya gelip, örgütün ayırdığı otelde kaldıkları ve örgüte ait restoranda eğlendikten ve denetim sonunda aynı otomobil ile Ankara’ya dönerek çeteye ait işyerine turizm belgesi düzenlenmesini sağladığı iddialarının yer aldığı telefon görüşmelerine yer verildi.
PEKER HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR
ENDÜSTRİ Holding davasıyla ilgili yargılanan Sedat Peker hakkında 14 ayrı suçlamadan dava açıldı. Peker hakkında iddia edilen suçlamalar şöyle:
“Suç işlemek için silahlı örgüt kurmak-yönetmek; Endüstri Holding kaynaklarının İpek Bisküvi aracılığıyla kişisel menfaatlerde kullanılması; Celil Sevinç’in öldürülmesi, Hatice Sevinç’in öldürülmeye teşebbüs edilmesi, İbrahim Genç’in yaralanması; Murat Gürçay’ın öldürülmesi; Muhlis Bağcı’nın tehdit edilmesi; Konya Şoförler ve Otomobilciler Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı seçimlerinde Kemal Can’ın aday olmaması, üyelerin de Bekir Duvarcı lehine oy kullanmaları için tehdit edilmeleri; Celal Güney’in oğlu Bülent Güney’in Ereğli’den Mersin’e kaçırılıp, alıkonulması, bu olaydan sonra suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme; Sultan Dakım’ın tehdit edilmesi; Süleyman Akdemir’in gasp edilmesi; örgüte ait işyerinin denetlenmesi sırasında görevin kötüye kullanılmasına azmettirme; Yaşar Ciltaş’ın tehdit edilmesi; Erol Eken’e karşı tehdit; Mehmet Kale’ye karşı gaspa teşebbüs; Mustafa Çelebi’nin tehdit edilmesi.”