Güncelleme Tarihi:
Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla Almanya’ya tarih okumaya gönderilen, keşifleri, eserleri ve araştırmaları ile tüm dünyada tanınan Ordinaryüs Prof. Sedat Alp için, Erimtan Arkeoloji Müzesi’nde dün düzenlenen anma törenine, Türkiye’nin ilk Sümeroloğu 102 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ, tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ve jeoloji profesörü Celal Şengör de konuşmacı olarak katıldı. Moderatörlüğünü Alp’in de öğrencisi olan Prof. Dr. Aygül Süel’in yaptığı törene, öğrenciler de yoğun ilgi gösterdi.
ATATÜRK HAYRANIYDI
Kızı Mehpare Alp, “Evlat gözüyle ondan bahsetmek istiyorum” diyerek başladığı konuşmasında, babasını şöyle anlattı: “Babam, Atatürk’e ve onun vizyonuna hayrandı. Hiç tereddütsüz Almanya’ya gönderilme teklifini kabul ediyor. 1932 yılında Almanya’ya gidiyor. ‘Atatürk bizi seçti, yolladı’, ‘Benim Atatürk’e verilmiş bir sözüm var’, ‘Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım’ sözleri yankılanır hep kulaklarımda. Ekrem Bey (Ekrem Akurgal) ile Almanya hikâyelerini kahkahalarla dinlerdik. Disiplinli, sakin ve kibar bir insandı. ‘Atatürk’e verilmiş bir sözümüz vardı’ derdi. O sorumluluğu her zaman içinde yaşadı. Atatürk’e olan sözünden dolayı da ölünceye kadar üretti. Emekli olduğunda da daha çok çalışacağım diyerek sevindi.”
ONUN İÇİN NE DEDİLER
İLBER Ortaylı: “Sedat Alp, çok büyük bir hocamız olduğu için filoloji alanında, onu anmak için toplandık. Atatürk’ün büyük ideallerini gerçekleştirenlerin en başında, en titizi, en başarılısıdır. Ardından Hititolog yetişiyor, Hitotoloji Türklerin bilimi oldu sayesinde.”
MUAZZEZ İlmiye ÇIĞ: “Çok değerli bir bilim adamıydı ve Atatürk’ün ilk Avrupa’ya gönderilen çocuklarındandı. Dil, Tarih Coğrafya Fakültesi’nde ben asistanken, Alp küçük sınıftaydı. Ben daha sonra mezun oldum ama onun çalışmalarını hep takip ettim. Dünya çapında çok önemli şeyler buldu.”
CELAL ŞENGÖR : “Ülkemizin çok büyük bir kaybıdır. Sedat Alp gibi bir Hititolog yetiştiremedik. Bu da Atatürk’ün yokluğundan kaynaklanıyor. Biliyorsunuz Sedat Alp’i yetiştiren itici güç Atatürk’tür. Sedat hocaya karşı kendimizi hep mahcup hissediyoruz. Şimdilerde Atatürk’ün diktiği fenerleri yıkmaya çalışıyorlar.”