Seçim'99
Güncelleme Tarihi:
Şişlili adaylara çağrı
Oy verme günü yaklaştıkça özellikle yerel seçimlerdeki çeşitli partilerin adayları gergin bir atmosfer içinde giriyorlar.
Bu nedenle de birbirlerine karşı ya doğrudan, ya da başkalarının aracılığıyla karalama kampanyası açıyorlar.
Bunların bazıları çok çirkin ifadeler içeriyor.
Seçimlerin olgun ve kardeşlik içerisinde geçmesini bozmaya yönelik bu tür hareketler için ayrım yapmadan Şişlili politikacıları sağduyuya çağırıyoruz.
Seçmen kartları hatalarla dolu
18 Nisan günü sandık başları büyük olaylara gebe...
Sahte delegeler ve seçmen bilgi kartlarındaki yanlışlar, özellikle yerel seçimlerde muhalefet partilerini zorlayacak.
Bağcılar'ın Kemalpaşa Mahallesi'nde 17 bin seçmen var.
İddiaya göre, 10 bin 'bilgi seçmen kartı’ yanlış.
Bir örnek:
Ön isim doğru, soyadı yanlış yazılmış, doğum yeri boş, doğum tarihi 1.12.1950 olacağına 1.1.1950 yazılmış...
Bu durumda bir seçmen bilgi kartı ile sandık başına gittiğinde, nüfus kağıdında farklılık nedeniyle oy kullanamayacak.
Sadece bir örnek durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.
Bağcılar'daki 22 mahallede bunun gibi binlerce yanlışın olabileceği belirtiliyor.
CHP İstanbul Milletvekili ve adayı Ercan Karakaş, durumu İlçe Seçim Kurulu'na bildirdiklerini ancak ilgi gösterilmediğini anlatıyor.
Kesinleşmiş kartların düzeltilmesi için binlerce seçmenin ilçe seçim kurullarına ya da muhtarlıklara gitmesi gerekiyor.
Ancak bu duyurunun yapılmasının güçlüğü ortada.
Bir başka olay da mükerrer seçmen yazımı... Bir seçmenin iki kez yazıldığı görülmüş... Ayrıca, Bağcılar'da boş arsa ve inşaatlara yazılmış yüzlerce kişinin olduğu belirtiliyor.
Neden böyle oluyor?
Ercan Karakaş şöyle konuşuyor:
‘‘Ya özensiz yazım, ya da bir oyun var.’’
Gerçekten bir oyun yoksa, seçmen ve seçmen yazım kartlarının sağlıksız düzenlenmesinden kim sorumlu?
Biliniz ki, bu seçim çok sağlıksız bir seçim olacak.
Bunun neresi açıklama?
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün basın bürosu aracılığıyla şu açıklamayı yaptı:
‘‘Belediye Başkanımız Hasan Akgün veya onun adına hiç kimse Hürriyet gazetesini toplamamıştır. Ayrıca arsa satışı olayı da şudur:
18. madde uygulaması sonucu Belediyemizin elde ettiği arsalar Resmi Gazete'de yayınlanarak ihaleye çıkarılmıştır. Bu ihale 4 defa yapılmış arsalar satılamamıştır. Yağma olsaydı 4 defa ihale yapılmaz, ilk ihalede satış yapılırdı. Son ihale ise iptal edilmemiş, 4 arsa satılmıştır. Bu işlem tüm Belediyelerin yaptığı işlemdir. Devlette devam esası vardır. Seçim var diye işler durmaz. Gerçekte ne yağma, ne de gazete toplatma olayı vardır.’’
(Gerçekler böyle mi? Okurlarımız demek sabahın erken saatlerinde sıraya girip gazetelerini almışlar! Hürriyet'in sabahtan 'kalmadığını' bütün Büyükçekmeceliler bilirken, neden tevil yoluna sapıyorsunuz? Ayrıca, ihalenin iptal edilmediğini bildiriyorsunuz. Peki, yerel 'Trakya Ekspres' gazetesinin 7 Nisan'daki haberinde, yardımcınız Reşit Oral'ın, ‘‘.. bugün alıcı gelmeyince ihale otomatik iptal edilmiş oldu’’ açıklamasını okumadınız mı? Siz ihale iptal edilmemiştir diyorsunuz, yardımcınız ise aksini söylüyor. Seçime bir ay kala ihale yapmak yandaşlara kıyak çekmek değil midir?)
İstanbul'u kim kurtaracak?
Sosyalist İktidar Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı, bir dönem işçilik yapmış olan iktisatçı Ercan Vuralkan'ın temel bir vaadi var:
‘‘Bu seçimde temel hedef emekçilerin örgütlenmesidir.’’
Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri Emin Karaca'nın, ‘‘Gladio’’ adlı bir kitabı çevirdiği için aldığı ceza nedeniyle adaylığının reddedilmesi üzerine aday gösterilen Vuralken, İstanbul'un emekçiler tarafından kurtarılmayı bekleyen bir kent olduğunu düşünüyor ve oy istemenin ötesinde İstanbul için mücadele çağrısında bulunuyor. Vuralkan'a göre, ‘‘seçimlerde SİP'e verilecek her oy, emekçilerin kenti İstanbul'un sahipsiz olmadığını gösterecek.’’
NE DEMİŞLERDİ?
Lütfetmiş!
‘‘Ağır bir görev yapıyorum. Rica minnet buraya gelmişken, (Nurettin Sözen'e haksızlık yapıldı) denilerek, aslında bana haksızlık yapılıyor.’’
(SHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Zülfü Livaneli, 12.3.1999)