"Seçim yüzünden yatırımda duraksama olmaz"

Unilever Türkiye'nin 2006 yılı mali sonuçları, 2007 yılı hedefleri ve öne çıkan ürünlerindeki yeni gelişmeler, Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Toplantıya Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca, Gıda Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin, Ev ve Kişisel Bakım Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Zeynep Yalım Uzun ve Dondurma Pazarlama Direktörü Şükrü Dinçer katıldı.

İzzet Karaca, toplantıda yaptığı konuşmada, Unilever'in dünya çapındaki cirosunun geçen yıl 39.6 milyar dolar olarak gerçekleştiğini, ciro büyümesinin ise yüzde 3.8 olduğunu söyledi. Geçen yıl ticari karlılığını yüzde 13.6 artıran şirketin 2007 ilk çeyreğinde 9.5 milyar dolar ciro ve yüzde 5.7 büyüme oranına uaştığını ifade eden Karaca, Unilever'in bölgesel ve kategori bazındaki "sürdürülebilir büyüme" trendini devam ettirdiğini vurguladı.

"HEDEF 2010 YILINDA 1.5 MİLYAR EURO CİRO YAPMAK"

Unilever Türkiye'nin de 2006 yılını 900 milyon dolar ciro ve YTL bazında yüzde 20 büyüme ile kapattığını dile getiren Karaca, 2007 yılı hedefinin ise 1 milyar euro ciro ile yüzde 15 büyüme olduğunu söyledi. Unilever Türkiye'nin 2007 yılına hızlı başladığına ve ilk 5 aya yüzde 19 büyüdüğüne dikkat çeken Karaca, 2010 yılı hedefinin ise 1.5 milyar dolar ciro ve yüzde 15-20 arasında büyüme olduğunu kaydetti. Unilever Türkiye'nin 151 ülkede faaliyet gösteren Unilever'in ciro sıralamasında ilk kez 10. sıraya yerleştiğini ancak kur ayarlaması sonrasında 12. sıraya gerilediğini belirten Karaca, bu sıralamada ilk 10'a girmek için çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.

"İRAN PAZARI UNILEVER TÜRKİYE'YE EMANET"

Karaca, 1 Nisan 2007 tarihi itibariyle İran pazarının da Unilever Türkiye'nin sorumluluğu altına girdiğini hatırlatarak, İran'da Türkiye'ye çok benzer bir pazar bulunduğunu, İran pazarında hızla büyümeyi hedeflediklerini belirtti. Önümüzdeki altı ay içinde Tahran'da bir Carrefour mağazası açılacağını ve böylelikle Unilever Türkiye olarak İran pazarına ilk adımı atacaklarını dile getiren Karaca, "İran'da gümrük vergisi oranları yüzde 50'lere kadar çıkıyor. Ayrıca ABD mallarına ilişkin özel kısıtlamalar var. Tüm bunları göz önünde bulundurarak, İran gibi büyük bir pazarda pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

"KDV İNDİRİMİNİ ÜRÜNLERİMİZE YÜZDE 100 YANSITTIK"

Bazı gıda ürünlerinde uygulanan KDV indirimine de değinen Karaca, söz konusu indirimin Unilever'in Türkiye'deki tüm ürün kategorilerinde raf fiyatlarına yüzde 100 yansıtıldığını kaydetti. Yalnız Algida ürünlerine KDV indiriminden bağımsız olarak zam yaptıklarını belirten Karaca, 3 yıldır zam yapmadıkları bu alanda, sütlü ürünlerde, paketleme malzemelerinde ve yağlarda görülen ciddi oranda fiyat artışı sonucunda böyle bir uygulamaya gitmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Buna rağmen büyük işletmelere satılan cattering ürünlerde KDV indirimine gittiklerini dile getiren Karaca, ev tipi dondurmalarda da "Yüzde 33 daha fazla" kampanyasıyla fiyatları KDV indiriminden bağımsız olarak düşürdüklerini kaydetti. Karaca, külahlı veya çubuklu dondurmaların fiyatlarının ise yapılan zamma rağmen, KDV indiriminin etkisiyle sabit kaldığını söyledi.

"UNILEVER TÜRKİYE, ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİN OKULU OLACAK"

Karaca, dünya genelinde Unilever bünyesinde çalışan 28 üst düzey Türk yönetici bulunduğuna dikkat çekerek, Unilver Türkiye'nin de Unilver'in diğer ülkelerinde potansiyeli olan yönetici adayları yetiştirileceği bir "okul" haline getirileceğini söyledi. Karaca, şirket bünyesindeki parlak yöneticilerinin Türkiye pazarında deneyim edinerek şirkete daha faydalı hale getirileceğini ifade etti.

"HEM BAKKAL AMCAYLA HEM ULUSLARARASI ŞİRKETLERLE İYİ ANLAŞIYORUZ"

Unilever Türkiye olarak pazarda tüm kesimlerle iyi ilişkiler içinde olduklarını dile getiren Karaca, "Hem bakkal amcamızla hem de süpermarketlerle, uluslararası şirketlerle çok iyi anlaşıyoruz" dedi. Karaca, Unilever'in Tesco ve Carrefour'da tüm kategorilerde müşteriye en iyi hizmet veren şirket seçildiğine de vurgu yaptı. Bunun yanında "doğa dostu" bir üretim süreci gerçekleştirdiklerini de ifade eden Karaca, 2000 yılından bu yana su tüketimini yüzde 48 enerji tüketimini yüzde 45, katı atık miktarını yüzde 27 ve kükürt dioksit emisyonunu da yüzde 91 oranında azalttıklarının altını çizdi.

"ÜRETİMİN YÜZDE 90'INI TÜRKİYE'DE GERÇEKLEŞTİRİYORUZ"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Karaca, 22 Temmuz seçimleri sebebiyle Türkiye'de gerçekleştirecekleri yatırımlarda bir duraksama yaşanmasının söz konusu olmadığını belirterek, "Türkiye'de şu anda farklı kategorilerde 100 milyon YTL yatırımımız var. Unilever Türkiye olarak 2010 yılına kadar yılda ortalama yüzde 15 ila 20 oranında büyüme hedefliyoruz" dedi. Yıllık ortalama yüzde 20 oranında büyümenin bir kapasite artırımını zorunlu kıldığına işaret eden Karaca, Unilever'in Türkiye'de bulunun 7 fabrikasındaki üretimin piyasadaki ürünlerin yüzde 90'ına denk geldiğini belirtti.

"DONDURMA PAZARINA 17 YILDA 396 ÜRÜN SUNDUK"

Unilever Türkiye Dondurma Pazarlama Direktörü Şükrü Dinçer de Türkiye'deki toplam dondurma pazarının geçen yıl tonajda yüzde 29 büyüme gerçekleştirdiğini belirterek, pazar büyüklüğünün ise 850 milyon dolara ulaştığını söyledi. Dinçer, son 5 yılda dondurma pazarının 3 kat büyüdüğüne dikkat çekti.

Algida'nın Türkiye'ye 1990 ylında 15 ürünle girdiğini hatırlatan Dinçer, her yıl ortalama yeni 23 ürün ve yüzde 10 ciro artışıyla, 17 yılda 396 ürünü piyasaya sunduklarını dile getirdi. Dinçer, 2007 yılı itibariyle Algida'nın pazardaki ürün sayısının 133 olduğunu da sözlerine ekledi.

"AMAZE'E İLİŞKİN HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR"

Unilever Türkiye Gıda Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin ise, Ocak-Nisan 2006 yılı ile Ocak-Nisan 2007 dönemleri arasında çorbada yüzde 25.7 gibi önemli bir büyüme oranı yakaladıklarını söyledi. Türkiye'de tüketilen çorbanın ancak beşte birinin paket çorba olduğuna dikkat çeken Seçkin, bu oranın yakın zamanda hızla paket çorba lehine değişeceğine inandığını ifade etti. Amaze-Aklın Gıdası ürününün Reklam Kurulu kararıyla durdurulması konusuna da değinen Seçkin, bu konuda Tarım Bakanlığı ile Sanayi Bakanlığı'nın iki farklı karara imza atmasının anlaşılamaz bir durum olduğunu belirtti. Seçkin, üzerinde 4 yıl çalıştıkları ürüne güvendiklerini vurgulayarak, Reklam Kurulu kararına karşı başlattıkları hukuki sürecin devam ettiğini dile getirdi.

"AB'YE İLK KEZ REKLAM İHRAÇ ETTİK"

Son zamanlarda bazı basın yayın organlarında trans yağlar ile margarin arasında ilişki kurmaya çalışan haberler çıktığını da hatırlatan Seçkin, margarindeki trans yağ miktarının insan sağlığına zarar vermeyecek düzeyde, sıfıra yakın olduğunu ve margarinin Dünya Kalp Federasyonu ile Dünya Sağlık Örgütü tarafından da önerildiğini kaydetti.

Seçkin, gıda alanında bir ilke de imza attıklarına işaret ederek, Türkiye'de hazırladıkları reklam filmlerinin bazı AB ülkelerinde de kullanılmaya başlandığını söyledi. İlk olarak Portekiz'de gösterilen reklam filmlerine çok iyi tepkiler aldıklarını ifade eden Seçkin, "Bugüne kadar AB'ye insan veyü mal ihraç ediyorduk, şimdi reklam ihraç ettik. Batıya fikir ihraç edebilmek bizim açımızdan gurur verici" dedi.

"EV VE KİŞİSEL BAKIM PAZARI 2.55 MİLYAR EURO'YA ULAŞTI"

Unilever Türkiye Ev ve Kişisel Bakım Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Zeynep Yalım Uzun da Türkiye'de ev ve kişisel bakım piyasasının 2.55 milyar euroluk bir büyüklüğe ulaştığını ve her yıl ortalama yüzde 14 büyüdüğünü söyledi. Unilever Türkiye olarak geçen yıl ev bakım ürünlerinde yüzde 20, kişisel bakım ürünlerinde ise yüzde 11.5 byüme kaydettiklerini ifade eden Uzun, 2002-2006 yılları arasında kişisel ve ev bakım ürünleri pazarındaki paylarını 3'e katladıklarını kaydetti. Özellikle erkek kozmetik ürünleri pazarının yılda yüzde 9 büyüme ile atağa geçtiğine dikkat çeken Uzun, önümüzdeki dönemde bu alanda ciddi rekabet yaşanacağını vurguladı.