Güncelleme Tarihi:
YSK’ya verilen listelere göre, Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan ve 8’i Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan toplam 9 sanık, genel seçimlere katılacak.
CHP’den milletvekili aday adayı olmak için başvuran Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Tuncay Özkan, liste dışı kaldı. Özkan, seçimlere bağımsız girecek. “Devrimci Karargah” ve “Ergenekon” soruşturmalarından tutuklu olan Hanefi Avcı ise İstanbul 3. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı oldu.
CHP, Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı Zonguldak 1. sıra, gazeteci yazar Mustafa Balbay’ı İzmir’den aday gösterirken, tutuksuz sanıklardan eski ATO Başkanı Aygün Ankara 2. Bölge 3. sıra adayı yapıldı.
MHP, Balyoz davasının tutuklu sanıklarından emekli Korgeneral Engin Alan’ı İstanbul 1. Bölge 1. sıradan aday yaptı.
BDP’nin açıklanan bağımsız aday listelerinde de tutuklu sanıklar yer aldı. KCK davasından tutuklu Hatip Dicle Diyarbakır’dan, Faysal Sarıyıldız Şırnak’tan, İbrahim Ayhan Şanlıurfa’dan, Kemal Aktaş Van’dan, Selma Irmak Şırnak’tan ve Gülseren Yıldırım Mardin’den aday gösterildi.
Meclis'e giremeyebilirler
Milliyet Gazetesi'nin haberine göre, tutuklu sanıklarının vekil seçilmeleri halinde, önemli bir hukuki tartışma başlayacak. 2007 seçimlerinde BDP’den bağımsız milletvekili seçilen Sebahat Tuncel, yargılandığı mahkemenin takdir hakkını kullanarak tahliyesi sonrasında Meclis’te yemin etmişti. Anayasa’nın 14. maddesinin yasama dokunulmazlığı kapsamında olmadığına karar veren mahkeme, Tuncel’i tutuksuz olarak yargılamaya devam etmişti.
Tutuklu Ergenekon ve Balyoz davası sanıkları için de terör suçundan yargılanmalarını nedeniyle milletvekili seçilmeleri halinde 14. madde uygulanacak. Bu durumda mahkemenin milletvekili seçildikleri için bu isimleri tahliye etme zorunluluğu olmayacak. Mahkeme, bu konuda takdir yetkisini kullanacak.
Kanadoğlu: Dokunulmazlık kazanamazlar
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, “Anayasanın 14 ve 83’üncü maddeleri, Ergenekon gibi bir davadan herhangi bir şekilde yargılananların milletvekili seçilse dahi dokunulmazlık kazanamayacağını açıkça ortaya koyuyor. Aday olmalarında bir engel yok ama dokunulmazlık kazanamazlar” diyor.
Kanadoğlu bu konudaki düşüncesini şu sözlerle açıklıyor: “Tutuklu olanlar ‘Dokunulmazlık kazandı’ gerekçesiyle tahliye de edilemez, milletvekili olduğu için tahliyesi söz konusu olamaz; böyle bir gerekçe kullanılamaz. Ancak ‘Tutuklu olma nedenleri ortadan kalktı, deliller toplandı, kaçma şüphesi yok’ ya da ‘Delilleri karartamaz’ gerekçeleriyle tahliye edilebilirler, o ayrı bir şey. Sebahat Tuncel olayında da oldu; mahkeme ‘Milletvekili seçildi ve dokunulmazlık kazandı’ gerekçesiyle tahliye etti. Dönemin İstanbul Başsavcılığı itiraz etti tahliye kararına, bu defa gerekçeyi değiştirdi mahkeme ve ‘Tutukluluk nedenleri kalmamıştır’ kararıyla tahliye etti. Davasının görülmesine de devam edildi. Mahkeme ‘Tutukluluk nedenleri ortadan kalkmıştır’ demediği müddetçe Ergenekon tutuklularının herhangi biri milletvekili seçilse dahi tahliye edilmeyebilir, dolayısıyla dokunulmazlık kazanmaz.”
Anayasa’nın 14’üncü maddesi
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. anayasa hükümlerinden hiçbiri, devlete veya kişilere, anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.
Anayasa’nın 83’üncü maddesi
…Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla anayasanın 14’üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam, durumu hemen ve doğrudan doğruya TBMM’ye bildirmek zorundadır. TBMM üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclis’in yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır…”