Güncelleme Tarihi:
ABD Başkanı Barack Obama’nın, Suriye Rejimi’nin kendi halkına karşı kimyasal silah kullandığı iddiaları nedeniyle Suriye’ye askeri operasyon düzenlemek için Amerikan Kongresi’nden geçen Cumartesi yetki istemesinin ardından başkent Washington’da çok kapsamlı bir lobi harekâtı başladı. Yönetimin tüm gücüyle bastırdığı harekâtın bir ayağını da, bölgede Esad Rejimi’nin devrilmesini bekleyen ülkelerin ABD’deki destekçisi kuruluşlar oluşturuyor. Ancak ilginç bir şekilde, bu ülkelerden İsrail sempatizanı örgütler cephenin en önündeyken Türkiye yanlısı kurumlar ise tartışmadan uzak duruyorlar. ABD’deki Türk kökenli bir dernek yetkilisinin söylediğine göre de bunun sebebi, Gezi sonrası yaşanan siyasi tartışmalar.
TÜRKİYE BARIŞ İSTİYOR
ABD’de Türk kökenlilerin üyesi olduğu üç çatı kuruluşu var. Bunlar Washington merkezli ATAA, New York merkezli TADF ve yine Washington merkezli olan, Fethullah Gülen’e yakın TAA. TAA, konuyla ilgili sorumuza henüz bir yanıt vermedi. TADF Başkanı Ali Çınar ise bu konuda pozisyonlarının ne olduğunu şöyle açıkladı: “Tabii ki Demokrat ve Cumhuriyetçi kökenli farklı düşüncede olan Kongre üyeleri bize de fikirlerimizi soruyor. Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu olarak Türkiye’nin Ortadoğu’da önemli bir rolde olduğunu ve barışı en çok isteyen ülkelerin başında olduğunu belirtiyoruz.”
SEBEP GEZİ TARTIŞMALARI
İsrail yanlısı örgütler Cumartesi gününden beri tasarıyla ilgili üst üste yazılı destek duyuruları açıklarken, Türk kökenlilerin kurduğu derneklerin şimdiye kadar bu konuda tek bir yazılı bildiri yayınlamamış olmasının sebebi ise Türk kökenli üst düzey bir dernek yöneticisine göre Gezi Olayları. Hürriyet’e bu konuda şimdiye kadar neden bir mesaj hazırlamadıklarını değerlendiren yetkili, durumu şöyle özetledi: “Bizim için bu çok siyasi bir konu. Gezi Olayları sonrası bizde de bazı tartışmalar ortaya çıktı. Bizim buna karışmamamız daha doğru olur diye düşündük.”
GORİL GÖREV BAŞINDA
Türkler suskun kalırken, Obama’nın yardımcılarından birinin tarifiyle “odadaki yarım tonluk goril” AIPAC başta, Washington’daki İsrail yanlısı örgütler ise savaş yetkilendirmesi tasarısının geçmesi için topuyla tüfeğiyle çalışıyor. Her birinin yazılı açıklamayla duyurduğu desteğin altında ise büyük oranda İsrail’in İran’dan duyduğu endişe yatıyor. Zira tıpkı İsrail Hükümeti gibi Washington’daki İsrail yanlısı örgütler de, Esad’ın kimyasal silah kullanmasına göz yumulmasının İran’ın nükleer programı için cesaret verici bir durum yaratacağına inanıyor.
İşte ABD’deki pro-Türkiye örgütlerden şimdiye kadar tasarı konusunda tek bir resmi açıklama gelmezken pro-İsrail kuruluşların son 24 saat içinde yayınladıkları mesajlar:
Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC): Kongre’yi, Başkan’ın Amerikan ulusal güvenlik çıkarlarını korumak ve Suriye Rejimi’ni ileride konvansiyanel olmayan silahlar kullanmaktan caydırmak için talep ettiği izni vermeye çağırıyoruz. Medeni dünya, özellikle yüzlercesi çocuk olan masum sivillere yönelik barbar silahların kullanılmasını tolere edemez. Kısaca, geniş çaplı bir barbarlığa göz yumulmamalıdır. Bu kritik karar, İran’ın nükleer kapasiteye erişme yarışına denk geliyor. Bu tasarının onaylanması başarısız olursa, konvansiyonel olmayan silahların kullanımı ve yaygınlaşmasını önlemede ülkemizin kredibilitesi zayıflar ve böylece bizim ve bölgesel müttefiklerimizin güvenliği, menfaatleri büyük oranda tehlikeye girer.
B’nai B’rith: ABD’nin kimyasal silah kullanımına karşı küresel normları uygulamada ahlaki bir zorunluluğu vardır. Kimyasal silahların kullanımı ve yayılmasını önlemek ABD’nin ulusal güvenliği için de gereklidir. ABD’nin buna askeri cevabı kimsenin bu işe kalkışamayacağını göstermesi açısından net bir mesaj olacaktır.
İnkâr ve İftiraya Karşı Birlik (ADL): ABD’nin Suriye’de kimyasal silah kullanılmasına karşı gösterdiği liderliği memnuniyetle karşılıyoruz. Kongre, Esad’ı kendi halkının katledilmesinden sorumlu tutma konusunda süratle hareket etmeli. Uluslararası normları ihlal eden her ülke bunun sonuçlarıyla yüzleşir.
Cumhuriyetçi Yahudi Koalisyonu (RJC): Bugün 45 bin üyemize bir “Acil Eylem” mesajı yolladık ve kendi bölgelerindeki Kongre üyelerine ulaşıp Suriye’deki Esad Rejimi’ne karşı askeri güç kullanımını öngören tasarıya destek istemeleri çağrısında bulunduk.