Schroeder: Türkiye güçlü geri döndü Avrupa’da eÅŸitlik hak etti

Danimarka Sanayiciler Konfederasyonu BaÅŸkanı Johan Schroeder, Türkiye’nin büyüme oranları, enflasyon oranlarındaki düşüş, yatırım ve ihracat rakamlarına dikkat çekerek, ‘Türkiye bütün gücüyle geri döndü. Avrupa BirliÄŸi Türkiye’ye tarih verirken eÅŸit davransın’ dedi.DANÄ°MARKA Sanayileri Konfedarasyonu BaÅŸkanı Johan Schroeder Türkiye ekonomisini 2001 yılında yaÅŸadığı krizin ardından bütün gücüyle geri döndüğünü belirterek, ‘Türkiye demokrasi ve insan hakları konusundaki Kopenhag Kriterleri’ni tamamlar tamamlamaz AB’den müzakere tarihi almalıdır’ dedi. Schroeder, AB’nin Türkiye’ye diÄŸer aday ülkelerle eÅŸit davranması gerektiÄŸini vurgulayarak, ‘Türkiye’ye eÅŸit kriterler ile eÅŸit muamele yapılsın’ dedi. Türkiye’nin AB yolculuÄŸuna 1963 yılında Avrupa Ekonomik TopluluÄŸu Ortaklık AnlaÅŸması imzalamasıyla baÅŸladığını hatırlatan Johan Schroeder, Konfederasyon olarak Türkiye’nin AB’ye katılımıyla ilgili tartışmayı da çok yakından takip ettiklerini söyledi.Sanayi açısından bakıldığında üyeliÄŸin Türkiye ve AB ekonomileri arasındaki ticari iliÅŸkilerin ÅŸu andaki düzeyini destekleyeceÄŸi ve daha da geliÅŸtireceÄŸinin son derece açık olduÄŸunu vurgulayan Johan Schroeder, ‘Şu anda önemli olan reformların etkin bir ÅŸekilde hayata geçirilip uygulanmasıdır’ dedi Schroeder, ’Şahsen ben bunun olacağına ikna olmuÅŸ durumdayım’ dedi. Schroeder, ‘Türkiye’yi son yıllarda reformları hayata geçirme konusunda devam eden çabaları için tebrik ediyoruz. Malların ihracatının, ülkelere doÄŸrudan yapılacak yatırımlarla birlikte know how ihracatına dönüşmesi için de çaba göstereceÄŸiz’ diye konuÅŸtu.YATIRIMLAR ARTTITürkiye’deki Danimarka doÄŸrudan yatırımlarının 1994’den 2001’e kadar büyük ölçüde artığını iÅŸaret eden Schroeder, ÅŸunları söyledi:‘Türkiye’de Danimarka yatırımlarının büyüme oranında yüzde 400’lük bir artış bütün AB ülkelerinin bu dönemde gerçekleÅŸtirdiÄŸi büyümeden daha fazladır. Danimarka firmaları, Türkiye ile yatırımı son derece avantajlı bulmaktadırlar ve doÄŸrudan yatırım sayesinde müşterilerimiz açısından ticari engelleri de azaltarak, ithalat ulaşım maliyetlerimizi azaltarak, daha birbirimize yaklaÅŸmış olacağız. Türkiye’nin Gümrük BirliÄŸi’ne katılmasından sonra Danimarka’dan Türkiye’ye yapılan ihracat 1995’den itibaren ortalama yüzde 11 oranında artış göstermiÅŸtir. 2002 yılında yüzde 47’lik orana ulaÅŸmıştır. Bu 15 AB ülkesi arasındaki en yüksek büyüme oranıdır.’Enerji ve çevreye ilgi duyuyoruzDANÄ°MARKA Prensi Joachim Danimarkalı ÅŸirketlerin Türkiye’de özellikle enerji ve çevre alanlarında yatırım yapmak istediklerini söyledi. Prens Joachim konuÅŸmasını şöyle sürdürdü: ‘Enerji ve çevre sektöründe Danimarkalı ÅŸirketler dünyanın eliti sayılabilir. Türk enerji ve çevre sektörlerinin modernleÅŸtirilmesi ve liberalleÅŸmesi, Türkiye’deki yatırım olanağını geleceÄŸe dönük olarak daha da artıracaktır.’ Joachim, Danimarkalı iÅŸadamlarının Türkiye’deki potansiyelin farkında olduÄŸunu ve herz geçen gün geliÅŸen iÅŸlerinden memnuniyet duyduklarını bildirdi. Prens: Potansiyel var iÅŸbirliÄŸi yapalımDANÄ°MARKA Prensi Joachim Türkiye ile Danimarka arasında önemli bir ticaret potansiyelinin bulunduÄŸunu bu potansiyelin kárlı bir iÅŸbirliÄŸine dönüştürülmesi gerektiÄŸini söyledi.Danimarka Prensi Joachim, Türkiye ile Danimarkalı ÅŸirketler arasında önemli bir ticari potansiyel olduÄŸunu belirterek ’Karşılıklı faydalı, karlı iÅŸbirliÄŸi için önümüzde uzun ve güzel bir yol var’ dedi. Danimarka-Türk Ä°ÅŸ Forumu’nun açılışında konuÅŸan Prens Joachim, Her iki ülkenin de ticari ÅŸirketlerinin ve giriÅŸimcilerinin mevcut fırsatları en iyi ÅŸekilde deÄŸerlendirmesini saÄŸlamanın önemli olduÄŸuna dikkat çekti. Prens Joachim konuÅŸmasına şöyle devam etti:‘Bu potansiyelden tam yararlanmak için daha yapacağımız epey ÅŸey olduÄŸunu düşünüyorum. Bilge bir adam birgün şöyle demiÅŸ: Eylem olmadan vizyon sadece bir hayaldir, vizyon olmadan eylem sadece zaman geçirmeye yarar. Eylemle birlikte vizyon ise dünyayı deÄŸiÅŸtirebilir. Ä°nanıyorum ki bugün burada bulunanlar, hem vizyon sahibi, hem de eylem sahibi’ diye konuÅŸtu.Â