Güncelleme Tarihi:
UZLAŞMA DEĞİL DAYATMA KÜLTÜRÜ
“Türkiye, çok derin bir travma yaşıyordu ve bu travmadan Türkiye’nin kurtulması gerekiyordu. Gittik, söylenmesi gereken her şeyi söyledik. Uzlaşma kültürünün, devlette liyakatın, yargı bağımsızlığının ne kadar önemli olduğunu ifade ettim. Katılanların tamamı hak verdi. ‘Yargı bağımsızlığından başlayalım. Oturalım, uzlaşalım ve yargı bağımsızlığını sağlayalım’ dediler. Sadece 2 toplantı yapıldı, sonra hiç kimse gelmedi. Niçin? Yargı zaten ellerindeydi, daha da bağımlı hale getirme düşüncesi vardı ve o düşünceyi daha sonra hayata geçirdiler. Bugün yaşadığımız olay bir uzlaşma kültürü değil, uzlaşma kültüründen uzaklaşıp, bir dayatma kültürünü toplumun önüne koymaktır. Gelinen nokta maalesef budur.
YARGIYA BAKIN NE DURUMDA
Bugün geldiğimiz tabloya bakın. Erdal Bey bugünkü tabloyu görmedi, bilmiyor da. Yargıya bakın ne durumda. Schröder (Eski Almanya Başbakanı) olmasa Büyükada’da toplantı yapanlar serbest bırakılmayacaktı. Adımız gibi eminiz. O devreye giriyor çünkü ortada yargı yok. Hangi yargıdan söz ediyoruz? Kuşatılmış bir yargı. Medya, hangi medyadan söz ediyoruz? Kuşatılmış bir medya. Üniversiteler, hangi üniversitelerden söz ediyoruz? OHAL uygulamalarıyla darmadağın edilen üniversiteler. Bilime saygıdan söz ediyoruz. Hangi bilime saygı? Konuşan, üreten kişinin bir bakıma dışlandığı, bulunduğu alandan dışlandığı bir süreci yaşıyoruz.
ŞANTAJLA İSTİFA
Asla ve asla karamsar olmaya hakkımız yok. Bu ülkeyi kuranlar çok zor koşullarda kurdular. Olmazı başardılar. Biz o günün koşullarına göre daha iyiyiz. Sorun cesur olmakta. Daha cesur olacağız, daha kararlı olacağız, daha inatçı olacağız. Çünkü biz haklıyız. Bu ülkeye demokrasiyi getirmek istiyoruz. Düşünebiliyor musunuz, belediye başkanları ya görevden alınıyor veya istifaya zorlanıyor. Kentlerde görevden alınan, atanan veya istifa eden belediye başkanlarının görev yaptığı kentlerde nüfusun aşağı yukarı yüzde 50’si oturuyor. Ya kararname ile görevden alıyorsunuz veya tehdit ediyorsunuz, şantajla ‘İstifa edeceksin’ diyorlar.”