Güncelleme Tarihi:
Sayıştay Raporları gündeme oturdu. Nedenini ilerleyen satırlarda yazacağım. Ancak Türkiye Taşkömürü açıklama yaparak, “2019 yılındaki raporla ilgili haberlerde, çalışan damarların tamamında gaz içeriğinin yüksek olduğu ifade edilmektedir. Söz konusu haberlerde kömürün içerisinde yer alan metan gazı, ‘Çalışılan ortamdaki havada yüksek metan gazı tespit edildi’ şeklinde lanse edilmektedir. Söz konusu ifade tamamen yanlıştır” dedi. Ocak içerisindeki havalandırma ile kömürün bünyesindeki metan gazının da birbirinden farklı konular olduğuna dikkati çekti. Bu durumun da iş sağlığını ve güvenliğini etkilemediğini belirtti.
Peki bunu bir kenara yazdık. Ancak sorun yanlış ifade ya da Sayıştay’ın sadece 2019 raporu değil ki...
YIL 2017, SAYIŞTAY RAPORU NE DİYOR
* Gaz birikme ihtimali olan yerlerde elektrikle çalışan ekipmanlar yerine basınçlı havalı ekipmanlar kullanılması, solunabilir tozla ve patlayıcı tozla mücadeleye gereken önemin verilmesi, damar gaz içeriklerinin tespiti ve ocakların derinleşmesi ile artan degaj olasılığına karşı alınacak önlemler konusuna titizlikle önem verilmesi gerekmektedir.
YAPILMASI GEREKENLER SIRALANIYOR
* Kazaların oluş nedenleri ile önlenebilme şartlarının tespitine yönelik AR-GE faaliyetine önem verilmeli.
* Standartlara uygun kişisel koruyucu malzemeler temin edilmeli, kullanımı takip edilmeli.
VE 2019 RAPORU NE DİYOR
* 2019’da dengelenmiş üretim derinliği -300 metre olmuştur.
* Bu derinleşme, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır.
* Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu, dolayısıyla degaj kapasitelerinin de yüksek olduğu, arıza zonlarında riskin daha da arttığı bilinmektedir.
* Müessese ocaklarında ilgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra “Kurum Degaj Yönergesi” hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir.
Türkiye Taşkömürü’nün açıklaması sadece bir cümleye yanıt veriyor. Oysa 2017 ve 2019 yılı raporları uyarılarla, önerilerle dolu. Mesele de tam burada kilitleniyor. Acaba bu uyarılara kulak verildi mi? Gerekli önlemler alındı mı? Gerekli çalışmalar yapıldı mı? Ekipmanlar alındı mı? Artan risklere karşı ne yapıldı? Bahsedilen yönerge titizlikle uygulandı mı? Peşinen kimseyi suçlu ilan etme niyetinde değilim. Eğer bahsedilen önlemler alındıysa bu önemlidir, yine de patlamanın nedeni en ince ayrıntısına kadar kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Eğer bahsedilen uyarı ve önlemler ciddiye alınmadıysa işte orada insanın isyan edesi gelir. Göz göre göre yaşanmış olma ihtimali, bugüne kadar yaşadığımız patlama ve göçüklerden hiçbir ders almadığımızı, insanımızın hayatını hiç önemsemediğimizi, ahlakımızı ve insanlığımızı öldürdüğümüzü gösterir ki bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum. Ölen işçilerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifa diliyorum. Bir de raporların okunmasını ve içeriklerinin ciddiye alınmasını...