‘Sayın Öcalan’ kampanyasına örgüt üyeliğinden dava

‘Ben de Sayın Öcalan diyorum’ yazılı dilekçe imzalayıp savcılığa vererek kendilerini ihbar eden ve geçen ay tutuklanan Medeni Kavak, Melikşah Teke, Bedri Çakmak, Mehmet Şakir Doğri, Eşref Güler, Yakup Çelik hakkında TCK’nın 215 ve 314/2 maddesi uyarınca 10’ar yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, PKK Yürütme Konseyi’nin geçen yıl ‘Önder Apo’yu yaşa ve yaşat’ sloganıyla ‘Edi Bese’ (yeter artık) kampanyası başlattığı, müzahir kitle tarafından bu kampanyanın sahiplenildiği belirtildi. TSK’nın Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik kara ve hava harekatlarında örgütün ağır kayıplar vermesi üzerine, sempatizanları üzerinde etkisini kaybeden örgütün ikinci ‘Edi Bese’ hamlesi adı altında kampanya başlattığı, ülke genelinde gündemden düşen Abdullah Öcalan’ın tekrar gündemleşmesi, görüş ve düşüncelerinin toplum içerisinde canlı tutulmasını sağlamak amacıyla bu kez, ‘Ben de sayın Öcalan diyorum’ adı altında savcılıklara dilekçe verilmesi yönünde kampanya başlatıldığı kaydedildi.

İddianamede, bu kampanya çerçevesinde örgütün yürütme konseyinin kendi yayın organları aracılığıyla taraftarlarına çağrı yaparak, “Kampanya anlamlı olduğu kadar Önder Apo üzerinde gerçekleştirilen ve insanlık hukuku ile bağdaşmayan, insanlık dışı yaklaşımlara da mücadele ile aşma özelliğine sahiptir. Bu nedenle tüm yurtsever Kürdistan halkı ‘Ben de sayın Öcalan diyorum’ kampanyasına güçlü katılarak, bu konuda bir kez daha irade beyanında bulunmalıdır” diye çağrı yapması üzerine ülke genelinde matbu halde hazırlanmış ‘Eğer sayın olarak hitap etmek suç ise ben de Sayın Abdullah Öcalan diyorum ve bu suçu işleyip kendimi ihbar ediyorum’ içerikteki dilekçelerin adli makamlara gönderildiği anlatıldı..

PKK'NIN ÇAĞRISI DOĞRULTUSUNDA

İddianamede, PKK’nın çağrısı doğrultusunda hareket eden 6 sanığın, matbu şekilde hazırlanmış dilekçeleri ev ev, sokak sokak dolaştırıp dilekçe sahiplerine imzalattıkları, daha sonra koliler halindeki dilekçeleri PTT aracılığıyla zarflara bırakıp isim ve adres yazarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdikleri, ardından PTT binası önünde basın açıklaması yaparak, “9 yıldır tek başına İmralı Kapalı Cezaevi'nde bulunan Sayın Abdullah Öcalan’a sayın olarak hitap edilmesi sonucu yüzlerce yurttaş, yönetici, aydın, siyasetçi ceza almıştır. Eğer sayın olarak hitap etmek suç ise ben de sayın Abdullah Öcalan diyorum ve bu suçu işleyip kendimi ihbar ediyorum” dedikleri ifade edildi.

Sanıkların PKK’nın Yürütme Konseyi’nin çağrıları üzrine imza topladıkları gerekçesiyle ‘yasadışı örgüt üyesi olmak’ suçundan 10’ar yıl hapisle cezalandırılması istendi. Sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak.