Güncelleme Tarihi:
ANKARA’da görev yapan AB üyesi 20 ülkenin büyükelçisi, Türk insanı ve kültürüne ilgilerini, Türkiye’de yapmaktan en çok keyif aldıkları sosyal faaliyetleri, 60 saniyelik videolar halinde anlattı. AB Türkiye Delegasyonu’nun başlattığı, ‘Büyükelçi komşum olur’ adlı sosyal medya kampanyası için hazırlanan videolarda büyükelçiler Türkçe mesajlar da verdi. Röportajlardan bazı örnekler şöyle:
İngiltere Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott: Türklerin ve Britanyalıların pek çok ortak noktasından biri çay sevgimizdir. Ben de güne çaysız başlayamam. Britanya’nın Türkiye büyükelçisi olmadan önce Türkçeyi öğrenirken her zaman elimde bir bardak çayla ve çevremde Türklerle beraber kafelerde Türkçe çalışmaktan zevk alırdım. Çay içmek insanları bir araya getiriyor, muhabbeti ve arkadaşlığı teşvik ediyor. İnsanları bir araya getirmek, ortak bir zemin bulmak aslında bir büyükelçinin de görevidir. Türkiye’de bunu bir bardak çay eşliğinde yapabilmek harika.
Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Svend Olling: Bana göre Türkiye hakkındaki en büyüleyici şeylerden biri tarihinin derinliği. Kuzey Avrupa’da yer alan ülkem Danimarka’da o dönemde biz hâlâ ormanda koşuşturan avcı-toplayıcılarken, Türkiye’de yaklaşık olarak bulunduğumuz yerde, dünyanın ilk şehirleri gelişti.
BOĞAZİÇİ’NDE BÜYÜDÜM
İsveç’in Ankara Büyükelçisi Annika Mollin Hellgrin: Ben Boğaziçi’ni seyrederek büyüdüm. İstanbul’da ailemle yaşadım. Ben ve Türk arkadaşlarım okuldan sonra beraber oynardık. Bu nedenle ben Türkçe öğrendim. Türkiye’ye 44 yıl sonra büyükelçi olarak gelmek büyük bir ayrıcalık. İstanbul’da geçirdiğim çocukluğumdan çok samimi ve güçlü hatıralarım var. Sonra Nazım Hikmet’i keşfettim. En sevdiğim şiir ‘Yaşamaya Dair’. Nazım Hikmet’ten ‘Yaşamaya Dair’i okursanız başka tavsiyeye ihtiyacınız olmaz.”
GÜVEÇ SEMBOL YEMEK
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger: Türkiye’deki pek çok harika şeyi sembolize eden, en sevdiğim yemeklerden birini pişireceğiz. Güveç, geniş bir alana yayılmış, Türkiye’deki şahane malzemeleri birleştiren, çok kültürlü, hatta kültürler arası bir yemek. Bu yemek misafirperverliği çağrıştırıyor çünkü hep beraber sofraya oturup çömlekten tabağınıza alıyorsunuz. Bence, bu ülkenin önemli bir sembolü.
EN SEVDİĞİM BESTECİ BURADA BESTE YAPMIŞ
Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Charles Fries: Piyano çalmayı seçtim çünkü piyano benim asıl hobim ve Türkiye de harika bir müzik ülkesi. Muhteşem müzisyenler var özellikle harika piyanistler. Örneğin Fazıl Say, İdil Biret ve Pekinel Kardeşlerin konserlerine gitmeyi seviyorum. Liszt en sevdiğim besteci ve Türkiye’yle bağı var. Zamanında İstanbul’a gelmiş ve aylarca kalmış. Burada birkaç eser de bestelemiş.
TÜRKİYE FOTOĞRAF ARŞİVİ
Romanya’nın Ankara Büyükelçisi Gabriel Cătălin Şopandă: Ankara Kalesi fotoğraf çekmek için harika bir yer. Ankara’ya geldiğimde Ankara Kalesi ziyaret ettiğim ilk yerlerden biriydi ve buradaki tarihten çok etkilendim. Burada olmaktan, fotoğraf çekmekten gerçekten keyif alıyorum. Daha şimdiden iyi bir Türkiye fotoğrafları koleksiyonum var.
KAPADOKYA MÜKEMMEL
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann: Motosikletim beni Türklerin dünyasına, sokaklarına ve kırsalına götürüyor. Çünkü tüm motorcular mesleklerinden bağımsız olarak eşittirler. En sevdiğim yer Kapadokya, ama tabii ki ilk önce oraya ulaşmanız lazım. Kapadokya ister havadan balonla olsun, ister sokaklarında motosikletle, mükemmel bir yer.