Güncelleme Tarihi:
Ayazağa'da 1995 yılında yapımına başlanan İstanbul Kültür ve Kongre Merkezi'nin inşaatı durma noktasına geldi. Başbakan Bülent Ecevit'ten bir yıl önce istediği randevu talebine halen cevap alamayan Şakir Eczacıbaşı projeye sahip çıkılmamasını bir türlü anlayamıyor.
İSTANBUL'A çağdaş bir Kültür ve Kongre Merkezi kazandırmak için yola çıkan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Şakir Eczacıbaşı çaresiz. İnşaatı durma noktasına gelen merkeze ne Başbakanlık, ne Kültür Bakanlığı ne de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ilgi gösteriyor. Şakir Eczacıbaşı konu ile ilgili eski dostu Başbakan Bülent Ecevit'ten talep ettiği randevuya bir yıldır cevap bile alamamış. Eczacıbaşı çaresizliğini Hürriyet'e anlattı.
Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'nin açılış konuşmasında İstanbul Kültür ve Kongre Merkezi yapımının durma noktasına geldiğini söylediniz.
Bu yılın temmuz sonuna değin üç milyon dolar ödenmezse taşıyıcı kuruluş çok haklı olarak şantiyeyi kaldıracak. O zaman da varolan koşullarda yapılacak yeni bir anlaşma İstanbul Kültür ve Kongre Merkezi'nin yapım maliyetini yüzde yirmi oranında arttıracak.
İstanbul Kültür ve Kongre Merkezi projesinin yatırımı ne kadar?
Devlete maliyeti 85 milyon dolar olacak ama tüm yatırımın geri dönüşü iki buçuk yılda gerçekleşebilecek. Yatırım bedelinin bugüne değin 28 milyon doları kullanıldı.
Bu duruma nasıl gelindi?
1990'lar başlarken Ayazağa Ormanlığı içindeki 66 dönümlük alan üç tarihi yapısıyla birlikte İstanbul Kültür ve Kongre Merkezi'ne ayrılmış en önde gelen uluslararası mimarların katıldığı yarışma sonunda seçilen tasarımın yapımına 1995 sonunda başlanmıştı. Cumhurbaşkanlığı döneminde Sayın Süleyman Demirel'in büyük ilgi ve destekleriyle toplam 5700 kişinin katılabileceği etkinliklere olanak veren kompleksin büyük bir bölümü ortaya çıkarılmış ama bir yıldır devlet yönetiminin ilgisizliği ve uyarılara duyarsızlığı yüzünden proje durma noktasına gelmiştir.
Bülent Ecevit'in Başbakanlığı döneminde mi gelindi bu duruma..
Evet. Önceki hükümet döneminde Sayın Mesut Yılmaz da büyük ilgi gösteriyordu projeye. Sayın Ecevit Başbakan olur olmaz bu konuda görüşmek istedim kendisiyle. Bugüne değin yani bir yılı aşkın süredir randevu vermediler. Sanayide ve kültür alanında kırk dört yıl yöneticilik yapmış bir kişiyim. Sayın Ecevit dışında hiç bir başbakanın randevu vermesi onbeş günü aşmamıştır.
Sayın Ecevit dostunuz değil miydi?
Evet. Aynı okulda okuduk Robert Kolej'de. Sayın Ecevit benden beş sınıf öndeydi. Ancak 1950'ler başlarında ben Londra Üniversitesi'nde öğrenciyken dost olduk. Ecevit Londra'nın basın ateşe yardımcısıydı o yıllarda. Bir yandan da Tagor'a duyduğu hayranlıktan ötürü Sanskritçe öğreniyordu. Ama İstanbul Kültür ve Kongre Merkezi'nin kurulmasının dostlukla ne ilgisi var ki? Burada üstünde durulması gereken nokta Türkiye Başbakanı'nın üstelik ozanlığıyla da tanınan bir başbakanın her yıl 2500 dolayında sanatçının katıldığı, 45-50 ülkeden sanat ürünlerinin sunulduğu beş uluslararası festival gerçekleştiren bir Vakıf'ın yönetimine onca ay geçtikten sonra bile sorunları görüşmek üzere çağrıda bulunmaması.