Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik “Sözde Cumhurbaşkanı” ifadesine ilişkin, dün CHP Parti Meclisi öncesi yaptığı konuşmada açıklamalarda bulundu. “Beni özellikle MHP’ye ve AK Parti’ye oy veren kardeşlerimin dinlemesi lazım” diyen Kılıçdaroğlu konuşmasında özetle şunları söyledi: “Kısır tartışmaların Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmayacağını artık herkesin çok iyi bilmesi lazım. İki farklı gündem var Türkiye’de; bir suni gündem, bir de gerçek gündem. Erdoğan’a çağrı yapıyorum. Sen ‘Yapay gündemlerle bu sorun çözülür’ diyorsan, oturup konuşalım. AK Parti’ye oy veren, MHP’ye oy veren saygıdeğer vatandaşlarıma sesleniyorum. Dert varsa beraber çözme günüdür. Gerçek gündemi görmeyen iktidar devleti çürütmeye başladı.
BENİMLE UĞRAŞACAĞINA
Yapay gündemlerle halkın gündemini çalmak istiyor. Tutturmuş ‘Efendim CHP İstanbul İl Başkanı’... Sen CHP İstanbul İl Başkanı’yla uğraşacağına işsizlik sorunu nasıl çözülür diye kafa yorsana. ‘Ey Kılıçdaroğlu’ diyor. Evet, buyur ne diyorsun? Sen benimle uğraşacağına çöpten yiyecek toplayan kadınların sorunları nasıl çözülür diye uğraşsana.
Bremen Mızıkacıları gibi çıktılar hep beraber, Meclis Başkanı’ndan tutun da herkes saldırıyor. Milleti açlığa, fukaralığa mahkûm eden sensin. O nedenle ben sana ‘sözde Cumhurbaşkanı’ diyorum ve söylemeye de devam ediyorum.
ANAYASA’NIN 103’ÜNCÜ MADDESİ
Efendim milletin oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’na nasıl böyle denir? Seçim kişiyi Cumhurbaşkanı yapmaz. Seçimi kazanırsınız, cumhurbaşkanı olabilmeniz için TBMM’de Anayasa’nın 103. maddesinde yer alan yemini okumanız lazım. O yemine sadık kaldığın sürece 83 milyonun Cumhurbaşkanısın, hiç kimse buna itiraz edemez. Milletin seçtiği kişinin de millete saygılı olması lazım. Saygının karşılıklı olması lazım. Bu yemine sadık kaldı mı? Sana cumhurbaşkanı demek hata. Sen AK Parti Genel Başkanı değil misin?
HÂKİMİN KARŞISINDA ANLATACAĞIM
Erdoğan 1 milyonluk tazminat davası açmış. Yaptıklarını hâkimin karşısına da anlatacağım. Milli Savunma Bakanı da demiş, başkomutanmış da, bilmem neymiş de. Paşa elbisesi giymek o kişiyi paşa yapmaz. Yargıya gideceğiz, bütün bunları ve daha fazlasını hâkimin önüne koyacağım. Kime üzülüyorum biliyor musunuz? Hâkime üzülüyorum. Bütün bu gerçekleri görüp ne yapacak?”