Güncelleme Tarihi:
Ordu Ünye’de savcı olan Mücahit Şamil Koca 4 Ağustos’ta, ailesiyle yemek yemek için Aybastı ilçesinin Perşembe Yaylası’ndaki ‘Güleç Izgara’ adlı restorana gitti. Savcı Koca ile işletme çalışanları arasında yemeklerinin kaç dakikada hazır olacağı konusunda tartışma çıktı. Restoran çalışanları Koca’nın üzerine yürüyüp yumruk attı. Bu esnada savcının kayınvalidesi ve kucağında bulunan 9 aylık bebek yere düşerek yaralandı. Olayın ardından jandarmayı çağıran Koca, aralarında mekânın sahiplerinin de bulunduğu kişilerden şikâyetçi oldu. Jandarma tarafından gözaltına alınan 15 kişiden 12’si adliyeye çıkarılmadan serbest bırakıldı. Mekân sahipleri Erkan Güleç (49), Ercan Güleç (52) ve çalışan Abdussamed Arpacı (25) adliyeye sevk edildi. Erkan Güleç tutuklandı, Abdussamed Arpacı hakkında adli kontrol kararı verildi, Ercan Güleç ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
‘TAVIRLARI İSİMLERİ GİBİ GÜLEÇ DEĞİL AGRESİFTİ’
Yaşadıklarını anlatan Mücahit Şamil Koca, şöyle konuştu: “Tavsiye üzerine Güleç Restoran’a gittim. Dönüş için zamanımız kısıtlı olduğundan siparişimizin çıkmasının kaç dakika süreceğini sordum. Bir çalışan, ‘20 dakika’ dedi. İlerledik, üst kata çıkalım dedik. Bu esnada çalışanların tavırları agresifti, belki de yorgunlardı, bilmiyorum ancak asla isimleri gibi ‘güleç’ değillerdi. ‘Üst katta temizlik var, alt katta şu masaya oturun’ diye yer gösterdiler. Yine ‘Tamam’ dedim, oraya doğru ilerledim. Arkadan kasiyer ‘30 dakika sürer’ dedi. Bir yandan dürüstlük yapıyor bir yandan da hazırlanma dakikası 20’den 30’a çıkınca, ben de 30’a da 40’a da 50’ye de çıkar diye düşündüm; vazgeçip dışarıya çıktık ancak tavsiye üzerine geldiğim için mekânın da kalabalık olmasıyla ‘Demek ki en güzeli burası’ diye düşünerek tekrar girmek istedim.
‘ÖNCE 20, SONRA 30 ARDINDAN 1 SAAT DEDİLER’
Daha önce dedikleri masaya oturmaya yeltendik. Tam oturacağız, bir çalışan geldi, ‘Sipariş verecek misiniz?’ diye sordu. Siparişin süresinin 1 saat süreceğini söyledi. Ben de ‘Dalga mı geçiyorsunuz 2 dakika önce çıktım 20 dakika 30 dakika diyordunuz’ dedim. O ana kadar savcı olduğuma dair hiçbir şey söylemedim. Olay beni de sinirlendirdi. Buranın sahibi kim diye sordum. Mekân sahibine ‘Ben Ünye savcısıyım. Aybastı Karakolu’ndan tavsiye ettikleri için buraya geldim, dalga mı geçiyorsunuz?’ dedim. O esnada işyeri sahibi ‘Sen savcıysan, ben de bilmem neyim. Niye savcı olduğunu söylüyorsun ki’ gibisinden cümleler sarf etti. Üzerime de yürümeye başlayınca olay büyümesin diye dışarıya çıktım.
‘KİMSEYE HAKARET ETMEDİM TALİMAT VERMEDİM’
Dışarıya çıkınca orada beyefendi vardı ona sitem ettim, 20-30 saniye konuştuk. O da üzerime yürümeye başladı, sonra arbede çıktı ve nereden geldiğini dahi görmedim bir şekilde sağdan kulağıma yumruk yedim. Arkaya doğru sendeledim. Bu sefer de kayınvalidem ve 9.5 aylık çocuğum, 1.5 metreden yere düştü. Bu zamana kadar fotoğrafını WhatsApp durumunda bile yayınlamadığım çocuğumun fotoğrafını şimdi maalesef mağduriyetimin giderilmesi adına her yere yaymak zorunda kaldım. Elimi kaldırdım, ne yapıyorsunuz diye yakındım, jandarmayı aradım. ‘Bizi darp ediyorlar’ dedim. O esnada 20 dakikaya yakın başka bir dükkânda da mahsur kaldım. ‘9 aylık bebeğe bunu yapmaya utanmıyor musunuz’ diye söylendim. Kimseye küfür etmedim. Kimseye hakaret de etmedim. Kolluk kuvvetine talimat vermedim. Sadece mağdur olduğum için nöbetçi savcının dediklerini yapın beni buradan sağ salim uzaklaştırın dedim başka talimatta bulunmadım. Olayın ardından kendi kendime ‘Bu olay çarpıtılır’ diye düşündüm. Böyle bir linç bekliyordum ama bu kadar olacağını beklemiyorum.”
Öte yandan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından olayı kınadı.