Savcıya Nataşalı alem ayarlamış

Hürriyet, Matador Operasyonu raporunu ele geçirdi

Tantan'a sunulan Matador Operasyonu raporu, kaçakçıların devlet içindeki ilişkilerini bir kez daha ortaya çıkarıyor. Cezaevi savcısına Nataşalı alem, büyükelçilikteki köstebek, müsteşar-genel müdür düzeyinde referanslar var.

MATADOR operasyonuyla yakalanan uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı organizasyonu lideri Urfi Çetinkaya'nın adamlarının, cezaevinden çıkmak için savcıya Nataşalı alem düzenledikleri ortaya çıktı.

Şebeke elemanlarının Türkiye'nin Portekiz Büyükelçiliği'ndeki tercümanı köstebek olarak kullanıp Portekiz'de uyuşturucu sevkiyatı yaparken her defasında polisin elinden kurtulmaya başardığı anlaşıldı. Şebeke elemanlarının, Ülkü Ocakları Başkanı Atilla Kaya'dan PKK'lı Cem Sitoçi'ye kadar pek çok kişiyle ilişki kurdukları belirlendi.

TANTAN'A SUNULAN RAPOR

Hürriyet, Matador operasyonuyla ilgili, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a sunulan genel değerlendirme raporunu ele geçirdi. Raporda Urfi Çetinkaya'nın uluslararası uyuşturucu organizasyonunun ortaya çıkarılabilmesi için Nisan 1999'dan Ağustos 2000'e kadar yaklaşık 1.5 yıl boyunca, Hollanda, İspanya, Portekiz polisiyle ortaklaşa çalışıldığı vurgulandı. Her ülkede şebeke elemanlarının telefonlarının dinlendiği, organizasyonun içindeki bazı elemanlardan yararlanıldığı ifade edildi.

KUMBURGAZ'DA VİLLADA ALEM

Tutuklu kaçakçıların cezaevi savcısı yardımıyla zaman zaman dışarı çıktıkları belirtilen raporda şu bilgiler yer aldı:

‘‘Urfi Çetinkaya'nın adamlarından H.A.'nın, tutuklu olarak kaldığı cezaevinin savcısının yardımıyla zaman zaman cezaevi dışına çıktığı, uyuşturucu kaçakçıları ile buluşup telefon görüşmeleri yaptığı tesbit edilmiştir. H.A.'nın buluştuğu uyuşturucu kaçakçılarının H.A.'yı cezaevinden dışarı çıkarabilmek amacıyla cumhuriyet savcısına Nataşa temin ettikleri, Kumburgaz'daki bir villada cumhuriyet savcısına Nataşalı alem düzenledikleri anlaşılmıştır.’’

Raporda ayrıca, ‘‘H.A.'nın, yarı açık cezaevine nakil olabilmek için Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nde görevli genel müdür yardımcılarını devreye soktuğu, eski müsteşarın referansını kullandıkları anlaşılmıştır’’ saptamasına yer verildi.

ELÇİLİK TERCÜMANI KÖSTEBEK

Operasyonun ilginç bir diğer yönü de Türkiye'nin Portekiz Büyükelçiliği tercümanının köstebeklik yaptığı bilgisi. 3 Şubat 2000'de Urfi Çetinkaya'nın Portekiz'e eroinle gönderdiği adamları teslimat sırasında polisi farkedip kaçıyor. Ancak Portekiz'de telefonlar dinlenirken, Türkiye'nin Portekiz Büyükelçiliği'nde görevli bir tercümanın, kaçakçılarla ilişkileri sağladığı ortaya çıktı.

Ülkü Ocakları Başkanı’na pahalı hediyeler

İstanbul'da 80 kilo eroinle yakalanan şebeke elemanlarından Ersin Zorluer ile Ülkü Ocakları Genel Başkanı Atilla Kaya arasında iş ilişkisi bulunduğu ve her iki kişinin birbirlerine ‘‘Ortak’’ diye hitap ettikleri belirlendi. Tantan'a sunulan raporda, ‘‘Ülkü Ocakları Genel Başkanı Atilla Kaya, siyasi görüşü farklı olmasına rağmen uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı organizasyonunun ikinci adamı Cemal Nayır'la irtibatlıdır. Başkan Atilla Kaya'nın Cemal Nayır'dan pahalı hediyeler kabul ettiği, bazı işlerde hedef şahıslara yardımcı olduğu tesbit edilmiştir’’ denildi.

PKK BAĞLANTISI

Urfi Çetinkaya organizasyonunun, Ülkü Ocakları Başkanı ve çok sayıda polisle olan bağlantısının yanı sıra, PKK'ya yardımlarıyla tanınan Sitoçi ve Baybaşin ailesiyle de bağlantısı tesbit edildi.

Savcı Çakır, emekli oldu

ADALET Bakanlığı, eski İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcısı Oktar Çakır'ın emeklilik istemini kabul etti. Hákimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bazı suçlardan arandığı bildirilen işadamı Melih Giray ile İstanbul'dan Ankara'ya gelirken geçirdiği trafik kazası sonrasında Çakır'ı, soruşturma sonuçlanıncaya kadar önce görevden uzaklaştırmış, geçtiğimiz günlerde de Eskişehir'e Cumhuriyet Savcısı olarak atamıştı. Oktar Çakır, bu kararın ardından Adalet Bakanlığı'na başvurarak emekliliğini istemişti. Adalet Bakanlığı, Çakır'ın bu istemini kabul etti. Hákimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Çakır'a meslekten ihraçtan sonra en ağır ceza olan ‘‘görev yeri değişikliği’’ cezası verirken, işadamı Melih Giray ile olan ilişkisini ‘‘hákimlik mesleğinin onur, şahsiyet ve saygınlığını yıpratıcı bir davranış olarak’’ değerlendirmişti. Çakır'ın, geçici olarak görevden uzaklaştırılmasının ardından, İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na Aykut Cengiz Engin vekaleten atanmıştı. Hákimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bu göreve henüz asaleten bir atama yapmadı.